Kadınların, Erkekler Hakkında Deli Gibi Merak Edip Bir Türlü Cevabını Alamadığı 15 Soruyu Cevaplıyoruz
Kadınlar ve erkeklerle ilgili bilinmeyenleri çözmeye devam ediyoruz. Geçen sefer kadınlarla ilgili merak edilenleri cevaplamıştık. Bu defa da kadınların, erkeklerle ilgili merak ettiklerini cevaplayacağız. Bunun için de 'Editör sen nerden bilicen? Sallamışsın' demeyin diye etrafımdaki erkekleri bulup bir bir soruları yönelttim. Aşağıdaki cevaplar, birbirinden farklı adamların verdikleri, erkek cevapları. Sırf demokratik olsun diye kadın olarak kafama yatmayan cevapları bile kesmedim. Her şey sizin için...
1. "Biz destan gibi mesaj yazarken neden sizden “ok” ya da gülücüklü kısa cevaplar geliyor?"
Asım: Kısa ve öz yazarak derdimizi anlatabiliyoruz veya “kafa şişiriyorsun beni bi sal” diyoruz birçok anlama gelebilir o kısa mesajlar. Sizin “peki”leriniz gibi.
Efe: O kadar uzun bir mesaja en az o kadar uzun bir cevap yazsak ne yani bunlardan bunları mı çıkardın şeklinde bir cevap geliyor genellikle bu yüzden de baştan tribi göze alıp ok falan yazmak mantıklı. Bunun dışında ben sadece çok dolunca uzun uzun mesaj yazıyorum enerjiyi bir şeyler yazarak harcamak ruhumu emikliyor. Arar öyle tartışırım çok daha mantıklı.
2. "Erken boşalacağınızı hissettiğiniz anda ne düşünüp dikkatinizi dağıtıyorsunuz?"
Asım: Kişiye göre değişen milyon cevaplı bi soru bu ajshgjgj hafızada seksle en alakasız hangi görüntüler varsa onlar yani
Efe: Dudağı çok sert ısırmak, o anda sıçtığını osurduğunu hayal etmek. Amansız bir hastalığa yakalandığını düşünmek. -hoş değil ama- aile bireylerinin izlediğini hayal etmek.
Utku: Bisiklet sürdüğümü düşünüyorum. Bazen de propaganda yaptığımı salakça gelebilir hahaha
3. "Neden rahatça Seni Seviyorum diyemiyorsunuz?"
Erol: Kültürel kodlarla alakalı. Bu coğrafyanın erkekleri sevgisini göstermeyi hep acizlik, zayıflık olarak gördü, onların evlatları da bu davranışı aldı. Evladının başını okşamaktan imtina eden milyon tane adam var ülkede. Onların veyahut onların çocuklarının sevdiği kıza ‘seni seviyorum’ demekte zorlanması gayet doğal bir şey.
Asım: Ben kolaylıkla söyleyebiliyorum, pas :d
Efe: Gerçekten sevdiğim birine çok net diyorum, diğerlerine ise çok sevdiğim o insana ne kadar süre geçerse geçsin sevmiyorsam, seviyorum demek ihanetmiş gibi geliyor.
4. "Yıldönümü, doğum günü gibi özel günleri unutup Arif’in Manchester’a gol attığı maçtaki detayların hepsini nasıl hatırlıyorsunuz?
Asım: Dediğim gibi görsel hafıza. Olay futbola dair detaylarsa yani tuttuğun takımın 2005 yılı kadrosunu eksiksiz saymak gibi şeylerse her gün takımla içli dışlı olduğumuzdandır. Yani her gün doğum gününüzü hatırlatacak şeyler vuku bulsa onu da unutmayız.
Efe: Özel günlerin erkekler üzerinde bi baskısı var bence. Hani sürekli 'Ya bunu nasıl hatırlamazsın nasıl olur da unutursun'. 'Şu gün şu olmuştu, ilk kez bacağıma dokunmuştun nasıl unutursun.' Bu baskıdan dolayı da önemsizleşiyor bence. Bi salınsa böyle durumlar spontane olarak bazı tarihler daha çok akılda kalır gibi.
Utku: Şahsen bunun bir önemi olduğuna inanmıyorum, doğum günümde tebrik mesajı ve hediye beklemem. Diğer özel günlerde de. Karşı tarafa bunun bir önemi olmadığını söylersen o da beklentiye girmez. Bence burada da esas mesele insanların aslında içinden gelmeyen bir şeye zorlanması.
5. "Yanınızda eşiniz/sevgiliniz varken neden başka kadınlara bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz?"
Erol: Erkek istemli ya da istemsiz eşini/sevgilisini garanti olarak görür. Bunun etkisi oluyor muhakkak.
Asım: Çünkü çok güzelsiniz ajsfghjdfgj ama hanımımız rahatsız olmasın diye gözlerimizi olduğunca kaçırıyoruz tabii.
Efe: Gerçekten isteyerek olmuyor, güzelse bakası geliyor insanın ya çok kötü ama…
6. "Alttan çıtçıtlı body ve babet konusuna neden bu kadar taktınız?"
Asım: Ben değilim, buna da pas
Efe: Ben konuyu tam bilmiyorum demek ki yeterince takmamışım
Serdar: Buna takanlar delidir ya. İkisi de gayet güzel şeyler
7. "Bir kadınla konuşurken neden dekolteden meme görmeye kitleniyorsunuz?"
Asım: Bunun sebebinin kökeni teee insanoğlunun oluşumundan başlayıp bebeklikte emzirilmeye kadar gider ya bunun basit bi cevabı yok bence. Doğamızda var diyelim.
Efe: Bence bu zihnin bi oyunu. Bakmamam gerek dedikçe bi şekilde göz oraya kayıyor. Memiklerin güzelliği kişinin etkileyiciliği falan hiç önemli değil o an için bi tabu olduğundan insanın bunu kırası geliyor. Bir de o fark edip dekolteyi toparladığı an var. İşte o an kalk git bırak her şeyi öyle de bi rezillik.
Ogün: Freudian Oedipus Complex
8. "Kendi eski sevgilileriniz hiç sorun değilken bizim eski sevgililerimize niye bu kadar çok takıyorsunuz?"
Asım: Gözümüzde canlanıyor abv jdhfgjdfjg
Efe: Bende bunun cevabı yok aşık olunca ister istemez takıyorsun -ki kızlar için de bence böyle- gerisini hiçbir şekilde takmıyorum.
Utku: Bazen birbirimizden eskilerden bahsetmesini istiyoruz. Benim açımdan durum şöyle. Aşk yaşanılan kişiyle eskilerden bahsedilirken genelde övgü kelimeleri kullanılmaz ve can sıkan konulardan bahsedilir. Bu da onun neye incidiğini kavramak kısacası daha iyi tanımak için bir fırsat.
9. "Çiş yaparken sıçramasın diye mi klozetin kapağını açıyorsunuz? Açıyorsanız niye kapatmıyorsunuz?"
Asım: Evet ama ben kapatıyorum. Bu arada ayakta işemek sağlıklı değil beyler mümkün olduğunca oturarak işeyin mesane tam boşalmadığından prostat kanseri riski artıyor he aman diyim jdfgjdfgj
Efe: Sonra işeyecek olan kaldırmaya üşenip sıçratmasın diye.
Utku: Klozetin kapağını açmıyorum, işemek de bir oyun; hata yaparsan temizlersin.
Serdar: Ben oturarak yapıyorum sağlık açısından doğru olduğunu düşündüğüm için. Kapağı da unutuyorum çoğu zaman evet. Daha doğrusu evde falan unutuyorum da iş yerinde ya da dışarıda olunca kapatıyorum.
10. "Erkek arkadaşlarınızla bir araya gelince ne konuşuyorsunuz?"
Asım: Her şeyden konuşuyoruz, gıybetin de alasını yapıyoruz ama çoğunlukla futbol ve seks (malum soru included) ajshfgfdgj
Efe: Hiç öyle sanıldığı gibi sik sok muhabbetler değil. Elbette var bu ama gerçekten erkek dostluğuna hastayım. Öyle ki 4 yıllık sevgilime yalan söyleyip yanlarına gitmişliğim vardır sırf saf o erkek muhabbetini özlediğim için. Genel olarak goygoy ya çok ekstrem şeyler konuşulmuyor.
Serdar: Bu yaş ilerledikçe değişen bir şey. Lise döneminde falan kızlardan konuşulurdu ya da maç yapmaktan falan. Şimdi gelecek planlarından, hayat şartlarından, siyaset falan konuşuyoruz. Tabii futbol ve onun dışındaki sporlardan da konuşuyoruz o değişmez.
11. "Saçımızı başımızı yaptırdığımızda nasıl fark edemiyorsunuz?"
Asım: Mesela sadece ufak bir ton değişikliği yapıyorsunuz veya kırıkları aldırmış kadar kısaltıyorsunuz ve bunu fark etmemizi istiyorsunuz gerçekten vicdansızsınız. Ayrıca gözlerinize bakmaktan saçınıza geçemiyoruz ki………….
Efe: Belki de kendi saçımızda o kadar farklı değişimler görmediğimiz için yapılan işlemin nasıl bir sonuç verdiğini göremiyoruz.
Ali: Sadece saç-baş değil. Mesela göz rengi gibi basit şeyleri de aklımızda tutamıyoruz. Detaylara değil daha bütüne odaklanıyoruz.
12. "Ağlamak neden sizin için bir zayıflık göstergesi? Niye rahat rahat ağlamıyorsunuz?"
Erol: Ağlamak yalnızca erkekler için değil, toplumun neredeyse tamamı için zayıflık göstergesi. Bu da soruyu cevaplamış oluyor.
Asım: Çünkü ağlamak toplum için zayıflık göstergesi. Bir erkek gardı düşmüş gözükmek istemez. Ama sağlam bi film izlerken 1-2 yaş dökeriz onda sıkıntı yok jfdgjdfg
Efe: Zayıflık değil benim için ağlamamı da asla tutmadım ama öyle bir duygu da çok oluşmuyor. En son dedem vefat etmişti onda bile ağlamadım ve buna o kadar kafayı taktım ki gerçekten duygusuzlaştığımı düşündüm haftalarca. Böyle olmamalıydı çünkü.
Utku: Bence bu soru pek cinsiyetçi. Erkekler neden ağlamasın? Burada mesele göz önünde ağlanmaması. Bunun da güçsüzlükten değil, yanındaki kişiye açıklama yapmak zorunda olmanın verdiği ağırlıktan kaynaklandığını düşünüyorum.
Serdar: Kesinlikle bir zayıflık göstergesi olduğunu düşünmüyorum, tam tersini düşünüyorum. Ağlamamaya çalışarak kendini güçlü göstermeye çalışmak zayıflık bence
13. "Duygusallık olmadan seks yapmayı nasıl beceriyorsunuz?"
Asım: Bunu siz de yapıyorsunuz ama yaptığınız zaman kendinizi kandırıyorsunuz. Şarkısı da var, “çok üzgünüm, istemeden, seni dün gece aldattım”. İnsan çok eşlidir; hoşunuza giden insanla sevişmek istemekte, sevişmekte ve içinde sevgi barındırmamasında hiçbir sıkıntı yoktur
Efe: Cinsel dürtü gerçekten bastırdığında bir önemi olmuyor ki, duygulu da duygusuz da olsa sonunda salt hissettiğin şey aynı. Sarılıp uyudun vs o ayrı ama biyolojik histe hiçbir değişim yok bence.
14. "El büyüklüğüyle cinsel organ büyüklüğü arasındaki orantı tezi doğru mu?"
Efe: Bunun için birkaç kişiyle analiz yapmamız lazım, bilmiyorum.
15. "Niye sadece sarhoş olunca sevgi mesajları atıyorsunuz?"
Asım: Alkolün verdiği cesaret sayesinde içimize attıklarımızı kolayca dışa vurabiliyoruz ve uygun durumlarda sarhoştum hatırlamıyorum opsiyonunu kullanabiliyoruz :d
Efe: Bu da baya kişiden kişiye ve iradeye göre değişir şahsen ben atmıyorum.
Yorum Yazın