İşyerini Çekilmez Kılıp Cehenneme Çeviren 16 Gıcık Tip
İş yeri ve çalışma ofisleri herkesin ikinci evi gibi. Bazen, hatta genellikle ailemizle geçirdiğimiz zamandan daha fazlasını iş yerimizde harcıyoruz. Tabii, bu yuvayı inanılmaz derecede çekilmez hale getiren bazı karakterler var.
Peki siz de onlardan biri olabilir misiniz? 😁 Okuyun, karar verin ☺
1. Merkezci tipler
Kendi başına karar alamadığı için her şeyi merkez ofisteki bir üst yetkiliye danışır ve süreçlerin uzamasına sebep olurlar. Neye “hayır” demesi gerektiğini bilmeyen, bilip uygulayamayan bu arkadaşlar sizi de dinlemezler. İlle de üst, üst, üst yetkiliden onay almalıdırlar.
2. Her mailde CC’ye yöneticileri ekleyenler
Bu arkadaşlar müthiş birer gammazcı rolündedir. Aranızda çok rahat halledebileceğiniz bazı durumları size mail atarken CC’ye yöneticiyi de eklerler. Özellikle sizden bir işi tamamlamanızı isterken bunu çok sık yaparlar.
3. Dedikoducular
Hiç ama hiç çekilmezler. Sizden duyduğunu, sizin duymasını istemediğiniz birine aktarma konusunda uzmandırlar. Artı, kulaktan kulağa oyunundaki gibi bazı verilerin yalan yanlış aktarılıp ortalığın karışmasına sebep olurlar.
4. Sempatik olmaya çalışıp beceremeyen modeller
Dizilerde izlediği veya ofiste başkalarından gördüğü o sevimli hareketleri uygulamaya kalkar fakat olabildiğince itici olurlar. Size, herkese kendisini sevdirmek için yakanızdan düşmezler; sakız gibi yapışırlar.
5. Pisler...
Bu tipler genelde dişine takılan bir et parçasını çıkarmak için tavşan gibi ses çıkarır; burnunu karıştırmaktan çekinmezler. Periyodik olarak balgam sökerler, vb. Neyse durduk yerde kusmayalım; siz anladınız bu tipi.
6. İşini çok ama çok önemseyenler
Genelde bu tipler çalışma çıtasını yükselttiği için sevilmezler. Ayrıca çoğunlukla servisin geç kalkmasına da sebep olurlar. “5 dk daha, işimi bitirip çıkıyorum” demekten hiç çekinmezler.
7. Sürekli geç kalanlar
Diğer kişilere ekstra iş yükü demektir. Özellikle takım çalışmalarında bir kişinin 10 dakikalık eksikliği 10 kişinin 10’ar dakikalık eksikliğine denktir. Tabii olayın bir de “Ben keriz miyim?” boyutu var...
8. İspiyoncular
Bunlar her şikayette patronun sağ kolu olduklarını zannederler. Onu olumsuz etkilemeyen durumları dahi ispiyonlamaktan çekinmezler. İlkokulda yanınızda oturup, ödevi yapmadığınızı derhal öğretmene söyleyen sümüklünün büyümüş versiyonları.
9. Sürekli telefonla konuşanlar
Telefonun diğer ucundakini duyamadığınız için saatlerce anlamsız bir monolog dinlemiş olursunuz. Bu tiplerin en sinir bozucu eylemleri ise bir anda kahkaha atmalarıdır.
10. Şikayetkolikler
İşinden nefret eder ama bırakmaz da; sürekli yakınır. Maaş 5 dk geç ödense “Bizi kullanıyorlar” gibi serzenişlerle sizin de motivasyonunuzu bozar. Aksini iddia edene de “Uyuyor” gözüyle bakar.
11. Çok bilmiş, çok görmüşler
Tüm rakiplerle çalışmıştır. “Biz böyle yapmazdık” diye mızmızlanır durur. Her defasında size işinizi yeniden öğretir. Bir süre sonra onu memnun etmek için çalışmaya başlarsınız. Sektör tecrübesi yüzünden ona saygı duymak zorunda olduğunuzu hissedersiniz; bütün huzurunuz kaçar.
12. Dinlemeyenler
Bu arkadaşlara bir şey anlatırsınız; sözünüz bittiğinde tepki vermezler. Çünkü bedenen oradadırlar. Bu tipler bazı durumlarda tepkisiz kalmaz “hehh?, hıı?” gibi tepkiler verirler. “Yok bir şey” der geçersiniz.
13. Yardım cimrileri
Onlar şirkette eskidir ama hangi konuda destek isterseniz isteyin, “bilmiyorum ki” diye cevap verirler. “Nasıl bilmezsin” derseniz “neyi?” cevabını almanız muhtemeldir.
14. Moda ikonları
Bu arkadaşların her giydikleri bir şekilde öyle jilet, öyle uyumludur ki sizin kıyafetleriniz otomatik olarak rüküş, paçoz kalır. Ona ayak uydurmak, maaşınızı giyim mağazalarına bağışlamak gibidir.
15. Sevgi kelebekleri
“Canımm, hemen, senin için, estağfurullah, öyle şey mi olur, sen hiç merak etme, tabii ki” gibi kelime veya cümleleri sık sık tekrar ederler. Sadece zımba teli istemiştim?
16. Canlı bombalar
Daima çok öfkelidir. Müşteriye kızar klavyeyi kırar, patrona kızar ahizeyi kırar. Ortamın gerginleşmesini sağlayan adamlardır onlar. Reyting kaynağı gibidirler. Tülin’in Caner’i gibi her an kafalarında bir bardak kırmaları an meselesidir.