İşler Güçler Dizisinin Senaristi Selçuk Aydemir'in Kitabı Liseden Arkadaşlar'dan 15 Alıntı
“Beden dersini unutabilir mi bir liseli? Var mı ihtimali?”
Liseden Arkadaşlar , henüz dışarıya açılmamış Küçükçekmecesi, atari salonları, lise tuvaletinde içilen sigaraları, sınıfta oynanan uzun eşekleri; mahalledeki bakkalın aşık olunası güzel kızı, aynı evde yaşanılan maceracı dedesi ve dostluğun duru haliyle 90’lardaki lise hayatını izlemek için kesilen bir bilet. Beden dersinin olduğu gün formasının altına eşofman giyenler, siyah-beyaz tüplü televizyona Comodore 64 bağlayan dedeler, sevdiği kıza açılırken ölecekmiş gibi olup da ölmeyenler, lise hayatı denilince gözünün önüne Amerikan Pastası filmi gelip gerçekte The Shawshank Redemption’ı yaşayanlar, kolay çarpılıyor diye Pi’yi 4 alanlar, bakkala gidiyorum diye evden kaçanlar, mavi tikli official ulaklar yani dırdırcı teyzeler..
Selçuk Aydemir’in yeni kitabı Liseden Arkadaşlar, Burak Aksak tarafından kurulan Küsurat Yayınları’ndan çıktı.
Telif geliri Türk Böbrek Vakfı’na bağışlanacak kitaptan 15 alıntıyı sizler için derledik.
1. Lise hayatı deyince gözünün önüne Amerikan Pastası filmi gelip gerçekte The Shawshank Redemption’ı yaşayanlar…
Lise hayatı denilince gözümün önüne Amerikan Pastası filmi geliyordu, haberi alır almaz lise denilince The Shawshank Redemption filmi canlanmaya başladı zihnimde.
2. Sırf kolay çarpılıyor diye Pi’yi 3 değil de 5 alanlar…
Çok üşengeç, sırf kolay çarpılıyor diye Pi'yi 5 alıyor sizinki! Öğretmenler toplantısında gündeme geldi, dedik ulan bari 3 al Pi'yi, hadi bak kimseye yapmayız sana özel, 4 al lan! 5 ne Allah aşkına? Bize bunun gelişi 3,14.
3. Hitchcock’un ünlü bir lafı vardır…
Hitchcock'un ünlü bir lafı vardır: 'Her zaman iyi olmak zorunda değilim, iyi olmam gerektiğinde iyi olayım yeter,' der. Benim ise hiç ünlü olmayan bir lafım vardır: 'Her zaman iyi olmak zorundayım çünkü ne zaman iyi olmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok, ben kesin ıskalarım.' Iskaladım da.
4. Demek ki hayatta hep iyiler kazanıyormuş...
“Demek ki hayatta hep iyiler kazanıyormuş, benim işim o yüzden rast gitmiyordu muhtemelen. Şampiyonlar Ligi’ne düşmüşüm, herkes yedinci kat cennetten köşke yazılmış, benim durumum belli zemin katta TOKİ dairesi bile hayaldi bana, bunların arasında kazanma şansım yoktu ki!”
5. Bazıları gerçekten değişir, bazıları ise sadece değiştiğini düşünürmüş
“Güneş… Okul hayatı… Hayallerim… Babam ve meslek lisesi aşkı… Yapamazsın sen Selçuk, deyişi… Her biri en akılda kalan resimlerle sahne aldılar gözümün önünde. Bir cinnet anına bakıyordu her şeyin ellerimden kayıp gitmesi. Bazıları gerçekten değişir, bazıları ise sadece değiştiğini düşünürmüş.”
6. Benim dedem evdeki tüplü siyah beyaz televizyona Comodore 64 bağlamış insandı. Her an her şeyle dalgasını geçebilirdi ve tek derdi vardı: Mutlu olmak.
“Role girmiştim artık. Altılı kuponunu rahat görünecek şekilde hafiften gömlek dışarı çıkarttım. Cebimdeki tek dal sigarayı kulağımın arkasına yerleştirdim. Ceketi çıkartıp kemere astım. Sonuncusu pistte göbek atan Adnan Şenses gibi görünmemi sağladı ama olsun. Herkesin bir tarzı vardı. Ben döne döne adam dövüyordum belki?”
7. Bize seçme hakkı verilmeyen özlüklerimizle ilgili fikrim sabittir...
“Bize seçme hakkı verilmeyen özlüklerimizle ilgili fikrim sabittir. Doğduğumuz yeri, annemizi-babamızı, cinsiyetimizi seçme hakkımız olsaydı gidip yanlış şeyler seçerdik biz. Allah acımış bize de seçme hakkımızı o konularda elimizden almış.”
8. Yaşaman lazımdı...
“Yaşaman lazımdı, yani sevdiğimiz her insan tarafından zamanı geldikçe tane tane anlatılmalıydı hatalarımız. Israrcı olduğun hatalarda da biraz canının yanması gerekecekti, acısı geçince hak ettin diyecektin.”
9. İbret vesikası mısın oğlum sen?...
“İbret vesikası mısın oğlum sen? Halime şükredeyim diye mi gönderildin sen bu dünyaya? Kız matematik olimpiyatlarına hazırlanıyor senin matematik hocan sana attığı tokatları sayabilecek kadar iyi matematik bilmediğini söylüyor.”
10. Sevdiğinizi belli edin…
“Sevdiğinizi belli edin, eğer etmezseniz başkalarına fırsat verirsiniz, demişti Necip Fazıl. Daha neler neler demişti rahmetli ama benim işime şimdilik bu geliyordu, anlamıyordum ki henüz diğerlerini.”
11. Role girmiştim artık…
“Role girmiştim artık. Altılı kuponunu rahat görünecek şekilde hafiften gömlek dışarı çıkarttım. Cebimdeki tek dal sigarayı kulağımın arkasına yerleştirdim. Ceketi çıkartıp kemere astım. Sonuncusu pistte göbek atan Adnan Şenses gibi görünmemi sağladı ama olsun. Herkesin bir tarzı vardı. Ben döne döne adam dövüyordum belki?”
12. Acı ama gerçek…
“Acı ama gerçek; insan sonucunda kazanacağına emin olduğu bir yarışa giriyor olsa bile en çok istediği, başarıyı paylaşacağı bir takım arkadaşıydı.”
13. Aynı mahallede, aynı tarihlerde dünyaya gelmişlerdi..
“Aynı mahallede, aynı tarihlerde dünyaya gelmişlerdi. Aynı okul, aynı su, aynı yemek, aynı sevinç ve hüzünlerden beslenmişlerdi. Aslında kendilerine seçme şansı verilmeden birbirlerine hediye edilmişlerdi.”
14. Anneler özeldir.
“Anneler özeldir. Anneler çocuklarındaki potansiyeli bilir, zaten o velet anasının kemiklerini, diş minesini kemire kemire kazanmıştır dünyaya geliş biletini.”
15. Bir kabullenmeyle değişecek her şey…
“Asma suratını, bir yerden başlamak lazımdı, kuyunun dibindesin zaten inecekyer kalmadı. Artık attığın her adım yukarı doğru. Bir kabullenmeyle değişecek her şey.”
Yorum Yazın
oldukça bayağı cümleler. sofistike okuru sarmaz.
napsın, lise hayatındaki cümlelerin yerini mi değiştirsin.. "değiştirsin mi lise hayatındaki cümlelerin yerini"...
dizi yap hacı kitabı da yazarsın... işler güçler+kardeş payı kaç tur izledim artık ezber ettim. ekibin de var hadi dizi yap kurban olsunlar... film yapma ama... Devamını Gör
#3 İki güzel dizinin, iki tane at gibi senaristi