Görüş Bildir
Haberler
Sigmund Freud Tarafından Çok Farklı Bir Şekilde Yorumlanacak 8 İlkokul Fişi

Sigmund Freud Tarafından Çok Farklı Bir Şekilde Yorumlanacak 8 İlkokul Fişi

cakyz
04.02.2015 - 15:10 Son Güncelleme: 05.02.2015 - 00:02

Freud'a sorsaydık gökdelenlerin bir penisi andırdığını, evlerin ana rahmini yansıttığını söyleyecektir. Ona göre insanın tatmin etmesi gereken fakat asla tatmin edemeyeceği arzular bulunur bilinçaltımızda ve işte bu arzular yaptığımız her şeyde kendilerini belli eder. Peki ya ilkokul fişlerinde nasıl temsil ediliyor bu arzular? Eğer Freud'a sorsaydık, cevaplar işte şu şekilde olurdu;

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Ali gel.

1. Ali gel.

Aslında Freud'a göre insanın benlik anlayışını üzerine kurduğu tek dayanak gelmek. Yani gelmek, gelebilmek için yapıyoruz her şeyi. Eğer bir çocuğa gelmesini tembih ediyorsak, aslında ona yaşamla arasında duran arzuyu dikte etmeye çalışıyoruz demektir. 

Freud'a göre Ali asla gelemeyecektir ve bu gelme arzusu sürüp gidecektir. Aslında bizim Ali, gelebilme arzusu olduğu kadar insandır. Davranışları bilinçaltında yatan bu gelebilme arzusuna göre şekillenir ve bizim bildiğimiz Ali'ye dönüştürür onu. İşte bu nedenle Ali'ye 'gel gel!' diye baskı yapmayı bir an önce bırakmalı ve onun gelme arayışında kendi başına var olabilmesine müsade etmeliyiz. Lütfen bırakın Ali dilediği gibi gelsin.

2. Emel bal al.

2. Emel bal al.

Peki Emel'in neden bala ihtiyacı olsun veya neden bala ihtiyacı olduğunu düşünsün? İşte Freud bunu düşünürdü ve vereceği cevapla hepimizi şaşırtırdı: Emel'in bala veya balın kıvamıyla ile özdeşleştirilen maddelere ihtiyacı var çünkü eğer bu maddelere sahip olursa, karşısına çıkabilecek herhangi bir üreme şansında, bu maddelere sahip olmak onun çoğalma şansını ve kalitesini arttıracak. İşte bu yüzden Emel'in bala ihtiyacı var. Bilinçaltı ona sürekli bu maddeye sahip olmasını ve eğer sahip olursa dünyaya kendinden bir şey bırakma şansının daha yüksek olduğunu söylüyor.

Emel'in bal almasında bir sakınca yok fakat eğer Emel neden bal aldığının bilincine varabilirse, belki de bu bal ihtiyacı nedeniyle ortaya çıkmış olan bazı nevrotik sorunların üstesinden gelebilir.

3. Oya topu tut.

3. Oya topu tut.

Freud büyük ihtimalle bu fişten büyük rahatsızlık duyacaktı çünkü bu cümlenin ardından yatan toplumsal cinsiyet dayatmasını ortaya çıkarabilecekti. Eğer Oya bir dişiyse ve bu dünyada bir dişi olarak var olmaya devam edecekse, o halde Oya'nın 'topları' tutması gerektiği fikri kolektif bir dayatma olarak zaten Oya'ya hayatın her alanında empoze ediliyor. Freud'a göre bu fiş de aynı amaca hizmet eden ve bireylerin bilinçaltına toplumsal cinsiyetlerinin normlar tarafından saptanmış görevlerini aşılayan bir cümle. 

Oya topu tutmayabilir ve topu tutmadan da var olabileceğini herkese gösterebilir. Eğer siz de sürekli topu tutması gerektiği söylenen bir Oya'ysanız, topu tutmayabilir ve hatta tutturabilirsiniz bile.

4. Işık ılık süt iç.

4. Işık ılık süt iç.

Meme emme yaşını geçtikten sonra hala bir şeyleri emmeye çalışan veya meme kıvamında bir şeyle oynamadıkça ağlamaya son vermeyen bir kardeşiz/kuzeniniz var mıydı? Büyük ihtimalle... Aileniz size bunu söylememiş olsa bile, aslında siz de çektiniz meme hasretini ve hala içinizde asla dolduramadığınız bir boşluk olarak var olmakta. Eğer Freud'dan bu fişi yorumlamasını isteseydik, bu fişin bilinçaltımızda bulunan ve asla kapanmayan 'annelik' kavramının bir yansıması olduğunu söyleyecektir. Işık'lara süt içmeleri gerektiğini söylüyoruz, bunu yapıyoruz çünkü biz de süt içmek istiyoruz, bir daha asla sahip olamayacağımız o yumuşak yerden.

Bu konuda yapabileceğimiz pek bir şey yok. Biz ne yaparsak yapalım, bilinçaltımızda bulunan bu arzu yaşamda davranışlarımızı ve karakterimizi belirlemeye devam edecek.

5. İyi beslen çabuk büyü.

5. İyi beslen çabuk büyü.

Neden çabuk büyümek istiyoruz? Büyüdüğümüzde şu ankinden farklı ne olacak? İşte Freud konuya buradan yaklaşırdı. Çabucak büyümek ve bilinçaltımızda bulunan seks, açlık ve ölüm arzularını tatmin etmek istiyoruz. Büyümeden seks yapamayacağız, büyümeden kendi kendimizi besleyecek güçte olamayacağız ve elbette büyümeden ölemeyeceğiz (doğal sebeplerle). 

Çocuklara iyi beslenmelerini ve bu sayede çabuk büyümelerini öğütlememiz aslında biz yetişkinlerin kendi açlığımızdan ileri geliyor. İşin ilginç yanı da, kurduğumuz medeniyetin normlarıyla çocuklara seks yapmamalarını ve ölümden korkmamalarını aşılıyoruz. Fakat onların içindeki bu arzular her geçen gün büyüyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Uyan Ufuk Uyan.

6. Uyan Ufuk Uyan.

Kimin aklına gelirdi O'na Ufuk ismini vermek? Bilinçaltında onu ele geçirmiş arzularından biaber olan ve aslında neye 'uyan' dediği hakkında bir düşünceye sahip olmayan insanlar tarafından verilebilirdi bu isim yalnızca. Freud bu fişi yorumlasaydı, Ufuk'ların her zaman uyanık olması gerektiğinin çünkü ancak bu sayede her cinsel deneyimin değerlendirilebileceğinin bir yansıması olarak görürdü durumu. 

İster inkar edin, ister duymamazlıktan gelin ama Ufuk uyanık kalmak için elinden geleni yapmaya devam edecek ve bilinçaltınız her daim ona 'uyan' mesajını gönderecek.

7. Cemil bayrak as.

7. Cemil bayrak as.

Fotoğrafta bayrak asmaya çalışırken yakalanan çocukları görüyorsunuz, derdi bize Freud, çünkü tıpkı Cemil gibi, bize de sürekli 'bayrak' asmamız söyleniyor. Bilinçsizce de olsa, bizler ürememizi sağlayan sistemlerin asla paslanmamasını ve her zaman tam gücüyle çalışmasını isteriz çünkü içimizdeki en güçlü arzuyu ancak böyle bastırabileceğizdir. Cemil'e bayrak asmasını söylerken, aslında ona hazır olmasını ve bilinçaltında yatan arzunun ancak bu şekilde tatmin edilebilineceğini söylüyorz.

Sırf zevk için de bayrak astığımızı sanabilirsiniz ama Freud'a göre hayır, Cemil'ler bayrak asıyor çünkü en kısa sürede Ali'lerin gelmesini istiyorlar.

8. Ayşe tut.

8. Ayşe tut.

'Bu bir temenni mi?' diye sormuştu Cem Yılmaz yıllar önce ve aslında Freud'un bu fişin altında yatan gerçek arzuların ne olduğu sorusuna vereceği cevaba yönelmişti. Freud'a göre her Ayşe tutmalı ve her Ali tutturmalı, en azından bilinçaltımızın biz insanlara söylediği bu. 

İstemsizce bu dünyada var oluşumuzu gerçekleştirmemizi sağlayan arzular, yaşamda yaptığımız her şeyde kendine yer bulmuş durumda. Tıpkı bir penisi andıran gökdelenler dikmemiz, rahmi andıran kuyular kazmamız gibi... İnsan elinin değdiği her şeyde, bilinçaltımızda yatan arzular en büyük paya sahip ve din, gelenek veya herhangi kısıtlayıcı bir şey yaratmamız, bu durumu değiştirmemize olanak vermeyecek.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
21
4
4
3
2
1
0