İçindeki Bu Deli Öfkenin Sebebi Ne?
Bu içindeki deli öfkenin sebebi ne?
Hadi teste!
1. Cinsiyetini öğrenelim.
2. Kaç yaşındasın bakalım?
3. Son zamanlarda kendini değersizmiş gibi hissettiğin oluyor mu?
4. Peki arkadaşların senin hakkında eleştirilerde bulunduğunda kendini nasıl hissediyorsun?
5. Diyelim ki, çalıştığın yerde insanlar seni çekemiyor ve iftira atıyorlar. Bu durumda yapacağın ilk iş ne olurdu?
6. Eski erkek/kız arkadaşın seninle tekrar buluşmak istediğini söylese kabul eder misin?
7. Ve son olarak, seni üzen kişilere bir söz söyle bakalım.
Seni en çok sevgilin olacak o kişi öfkenlendiriyor!
Seni en çok sevgilin öfkelendiriyor. Sebebi ne mi? işte şöyle; Sevgilin çok fazla üzüyor. Belki de eski sevgilin demeliyiz. Birlikte o kadar çok şey yaşamışsınız ki bunları aklına getirdikçe üzülüyorsun. Çünkü sen ne kadar uğraşırsan uğraş bir türlü karşılığını alamıyorsun. Karşı taraf sanki hep kendini düşünüyor. Bu bencil tavırlar artık senin canını bezdirmiş. Nasıl olur da bu kadar düşüncesiz oluyorlar. Sen ilişkini için o kadar emek harcarken karşı tarafında hiçbir şey yapmaması seni gerçekten yıpratıyor. Artık düşünmekten de üzülmekten de çok yorulmuşsun. Hayatında artık seni gerçekten sevecek ve değer verecek birilerini istiyorsun. Her insanın istediği gibi. Kafanda milyonlarca soru var. Bunların cevabını bulamamak seni büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Kendini artık dış dünyadan soyutlamak istiyorsun. Çünkü kimseden fayda yok. Ne kadar sevsen de değer versen de insanlar çok daha farklı davranıyor. İşte tüm bunlar senin içten içe öfkelenmene sebep oluyor.
Senin öfkelenmenin sebebi en yakın arkadaşın!
Seni en çok her zaman yanında olduğun en yakın arkadaşın öfkelendiriyor. Her zaman onun iyiliğini düşünüp ona göre hareket edersin. Çünkü bir arkadaştan çok kardeşin gibi görüyorsun. Onun mutluluğu seni de mutlu ediyor. Etrafa baktığımız zaman yakın arkadaş kavramını çok farklı algılayanlar var. Ama sen onlardan değilsin. Her ne yaparsa yapsın onun arkasında durmayı biliyorsun. Bir hatası olsa bile onun senin yanında olduğunu çok iyi biliyor. Fakat iş arkadaşına gelince beklediğinden daha az yakınlık gösteriyor. Senin ona verdiğin değeri o sana veremiyor. Sen kendini kötü hissettiğin anlarda yanında olması gerekirken o farklı bir yerde olabiliyor. E doğal olarak sen de kendini çok kötü hissediyorsun. Aslında sen onun yakın arkadaşısın ama o senin için öyle değil gibi. Mutlu anlarını paylaştığında pek ilgilenmiyor hatta önemsemiyormuş gibi . Bu durum seni içten içe çok öfkelendiriyor. Çünkü kimse şu dünyada hak ettiğin değer vermiyor. Bunu hissettikçe hem onlara hem diğer insanlara karşı öfkeleniyorsun. Haklsın da... Ama kendi canını sıkmaktansa sana bu şekilde zarar verdiğini düşündüğün insanları hayatından bir çırpıda çıkar. Öfkelenmek ne sana ne de etrafındakilere iyi gelir...
İçindeki bu deli öfkenin en büyük sebebi SENSİN!
Sen kendini sorgulayan ve kendine kızan öfkelenen bir insansın. Yani içindeki bu deli öfkenin sebebi aslında kendinsin! Kendi kendini üzüyorsun. O kadar takıntılı ve düşünceli bir insansın ki, insanların her yaptığını kendi kafanda büyütüyorsun. Bunun en büyük sebebi sen insanlara nasıl davranıyorsan insanlardan da aynısını beklediğin için oluyor. Bazen yalnız başına kalıp düşünüyorsun. 'Acaba beni kimse sevmiyor mu? Kimse beni ciddiye almıyor mu? ' diye. Halbuki etrafında seni seven bir ailen, arkadaşların var. Onlar varken sırf diğer insanların söylediği en ufak şeylere takılmak neden? Bunun yanında sürekli kendi yaptıklarını sorguluyorsun. Hata yaptığında en çok kendine öfkeleniyorsun. Bu kadar mükemmeliyetçi olmana gerek yok. Bu hayatta herkes hata yapar. Seçimlerin her zaman doğru olacak diye bir şey yok. O yüzden kendini hatalarınla sev, öfkelenme. Neden bu kadar kendine eziyet ediyorsun. Boş ver, yaşa gitsin...
Yorum Yazın
En yakın arkadaşım değil, sadece "insanoğlu".
en yakın arkadaşım yok
yanlış onediocuk