Hiçbir Başarı Tesadüf Değildir! Eczacıbaşı Spor Kulübü'nün Yükselişi
Hiçbir başarı tesadüf değildir!
1966 yılına gelindiğinde, Eczacıbaşı ilaç fabrikasında çalışan ustaların farklı sanayi kuruluşları arasında düzenlenen voleybol turnuvasına katılmasıyla başlamıştı her şey.
Şakir Eczacıbaşı bu turnuvadan sonra ‘’voleybolun babası’’ olarak tanınan Ayhan Demir’e başvuracak ve bu hamleyle beraber Eczacıbaşı Spor Kulübü için profesyonelliğin ilk adımları atılmış olacaktı. Yine aynı sene 1967 yılında Federasyona üye olan kulüp, basketbol, voleybol ve masa tenisi branşlarında Türk Spor Tarihinin en değerli sporcularını yetiştirecekti.
Günümüzde voleybolla anılan kulüp, temellerini futbol, masa tenisi, basketbol etkinlikleri ile atarken, takvim yaprakları 20 Ağustos 1973’ü gösterdiğinde Türkiye’de özel bir sektör kuruluşu tarafından yaptırılan ilk spor salonuna da sahip olacaktı.
Avrupa’daki birçok büyük takımın henüz kendisine ait bir salonu bulunmazken, Eczacıbaşı’nın bu adımını Türk sporu adına milat sayabiliriz.
Öyle ki; kulübün kuruluş amacını Dr. Nejat F. Eczacıbaşı “Kuşaktan Kuşağa” isimli kitabında şöyle tanımlayacaktı:
Sporu tüm tabana yaymak, sevdirmek ve yaygınlaştırmak için yola çıkan ve kurulduğu günden bugüne basketbol, voleybol ve masa tenisinde Türk sporuna büyük başarılar kazandıran kulüp, faaliyetlerini günümüzde tümüyle kadın voleyboluna yönlendirmiş bulunuyor.
Tam da bu çalışmalarından dolayı 2018 senesinde Eczacıbaşı Spor Kulübü Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) “Dünya Ödülü’’ne layık görüldü.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!