Her Davasını Kazandı, Biri Hariç! Kaybetmek Nedir Bilmeyen Efsanevi Avukat: Petrocelli
Barry Newman’ın canlandırdığı efsane karakter Tony Petrocelli'yi hatırlayan var mı?
Onu özel yapan, oldukça özel sayılabilecek yöntemlerle davalarını kazanmasıydı. Vaka ne olursa olsun Petrocelli kazanmasını biliyordu.
İsminden de anlaşılabileceği üzre İtalyan asıllıydı kendisi.
Petrocelli’nin serüveni 1974-1976 yıllarında ABD’de izleyiciyle buluştu. Bir yıl kadar sonra ise Türkiye’de (1977-1979) gösterilmeye başlandı.
O dönemin izleyicileri Petrocelli’yi hatırlayacaktır. Biraz da izlemeyenlere aktarmakta fayda var.
Petrocelli, kariyeri boyunca çıktığı bütün duruşmalardan galip ayrılmıştır.
Biri hariç. Bu davada, ünlü bir futbolcu eşini öldürmekten dolayı suçlanmaktadır. Petrocelli de bu futbolcunun avukatıdır.
Ortada bir kanıt yoktur. Fakat kadının cesedi de yoktur. Petrocelli duruşmada söz alır.
“Müvekkilimin suçsuz olduğuna inanıyorum. Şimdi 1’den 10’a kadar sayacağım. 10 olduğunda müvekkilimin eşi şu kapıdan içeriye, duruşma salonuna girecek.”
Bunu üzerine saymaya başlar. Salon gerilmiştir. Herkes kapıya bakmaktadır...
“1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.”
Bir anlık sessizlik. Ve tabii ki kimse gelmemiştir. İnsanlar olayı anlamaya çalışırken Petrocelli yeniden söz alır:
“Bakın, siz jüri üyeleri dahil salondaki herkes tüm dikkatini kapıya verdi. Çünkü sizler de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Buna göre karar vermenizi talep ediyorum!”
Jüri kendi arasında gerçekleştirdiği son toplantının ardından kararını açıklar: Sanık suçlu bulunmuştur!
Petrocelli şok olmuştur. Zira ilk defa kaybetmiştir. Nasıl olduğunu anlamaz. Jüri başkanının yanına gider ve konuşmaya başlar: “10’a kadar sayarken siz de tüm inancınızla kapıya baktınız. Merak ediyorum da, nasıl oldu da böyle bir karar verebildiniz?'
Jüri başkanı ise mütebessim bir şekilde cevaplar: “Evet, siz 10’a kadar sayarken salondaki herkes kapıya baktı. Fakat aynı şeyi müvekkiliniz için söyleyemeyeceğim. Kapıya bakmayan tek kişi oydu!”
Petrocelli afallamıştır. Zekasıyla sürekli yolunu bulan bu adam, bu defa sağlam kayaya çarpmıştır şüphesiz.
Dizinin bu bölümü zamanla oldukça yaygın bir anekdot haline gelmiş. Öyle ki, diziyi izlemeyenlerin arasında bir şehir efsanesi, adeta gerçek bir olay halini almış.
İlginç bir vakadır gerçekten bu..
İçinde bulunduğumuz çağda artık pek mümkün olmasa da, bugün ayıla bayıla izlediğimiz dizilerin 50-60 yıl sonra unutulup, gerçek bir hikaye gibi dilden dile dolaştığını düşünsenize!
Yorum Yazın
Jüriyi tebrik ediyorum