Hayri Cem Yazio: Burası Beşiktaş, Alayına mı Gider? Bu İş Nereye Gider?
Yıllardır ülkemiz futbolunu çok yakından takip ederim. Futbol ile ilgim sadece taraftarlık düzeyinde kalmadı. Bir dönem Beşiktaş’ta yönetim kurulu üyeliği de yaptım. Dolayısıyla futbolun organizasyon yapısını da az çok bilirim. Bu yaşıma kadar futbolun bu kadar 'çirkinleştirildiğini, ‘derin futbolun’ sonuçlara bu kadar alenen müdahale ettiğini görmedim, duymadım' şeklindeki görüşlerin yaygın
tartışıldığını hiç duymadım.
Beşiktaş’ı şampiyon yapmamak için, TFF’nin tüm kurumları ile Beşiktaş’a nasıl engel olmaya çalıştığı iddiası her gün spor basınında yazılıyor, çiziliyor, televizyonlarda konuşuluyor.
Özellikle MHK’nın hakem seçimleri, bu hakemlerin taraflı maç yönetmelerinin bugüne kadar Beşiktaş’a çok zarar verdiği çok konuşuluyor. “Hakem hatalarından en çok zarar gören takım şüphesiz Beşiktaş’tır” cümlesi genel kabul gibi her yerde sohbet konusu. Peki, bu durum böyle mi? Gelin kanıtlarıyla sorular soralım cevaplar alalım. Ben burada sadece bazı konuları gündeme getirip, sorular soracağım, cevaplar okuyuculara ait.
1. Hakem hataları deyince biraz durmak lazım. Eğer FIFA kokartı takan hakemler, pozisyonlara yurt dışındaki maçlarda farklı, Türkiye’de farklı düdük çalışıyorsa durum vahim demektir. Bu tür kararlara hakem hataları deyip geçemezsiniz.
2. Ama bazı hakemler işi o kadar azıttılar ki, Beşiktaş dışındaki takımların pozisyonlarına çaldıkları ya da çalmadıkları düdüklerin tam tersini, kolaylıkla Beşiktaş’a karşı çalıyorlar. Bu rahatlığı sağlayan gücün verdiği teminatlar sağlam olmalı…
3. TFF’nin çok aleni yaptığı haksızlıklardan biri de maç günlerinin tespitinde yaşanıyor. Beşiktaş’a 2-3 günde bir maç verilirken, FB ve GS’ye ayrıcalık tanınıyor. Sezon başından beri bu konuda yaşanan o kadar çok örnek var ki, merak eden TFF web sitesine girip, bakabilir.
Madde madde devam edeceğim sormaya, sorgulamaya.
4. “Beşiktaş sadece ezeli rakipleri ile mücadele etmiyor; diğer bazı kulüpler de ittifak halinde Beşiktaş’a karşı alenen düşmanca tavır alıyor” diyenler çok oldu. Ben işaretlere bakacağım, yine kararı siz verin. Rizespor’un ne şampiyon olma şansı ne de küme düşme riski var. Ama Beşiktaş’ı yenmeye ant içtiklerini söylüyorlar, Beşiktaş’ı 'Kurtlar Vadisi müziği' ile karşılıyorlar. Bunu nasıl değerlendirmek lazım? Ayrıca bir soru da soracağım: Bu takımlara seyirci yasağı da yok mu? Her maçına yüzlerce seyirci girip, rakip takımlarla dalaşa giriyorlar.
5. Peki, sezon sonu yaklaştıkça Beşiktaş’a yapılan haksızlıklar da artıyor mu? Tüm futbol dünyasında bir eğilim vardır; sezonun son beş haftasından itibaren, şampiyonluk yarışında, birbirine yakın puanda olan takımların maçları aynı gün ve saate oynatılır. Bizde ise tam tersi yapılıyor. Geçen hafta salı günü Rizespor deplasmanına giden Beşiktaş’ın Hatayspor’la maçı cumartesiye alınırken, aynı gün oynayan Galatasaray’ın maçı pazar gününe, bir sonraki gün oynayan Fenerbahçe’nin maçı ise pazartesi gününe alınıyor.
Peki, maksat ne? Maksat, as oyuncuları sakatlanmış olan Beşiktaş’ı 72 saat geçmeden Hatayspor maçına çıkartıp, tökezletmek mi? Bu durum gerçekten böyle mi?
Bir de burayı soracağım, sorgulayayım:
6. Beşiktaş kulübü Hatayspor’dan maçı bir gün sonraya almayı öneriyor. Ama zaten Beşiktaş’tan bir gün önce maç yapmış olan Hatayspor, yeterince dinlenme fırsatı bulduğundan bu talebi reddediyor. Beşiktaş’ın yorgun ve eksik kadrosunu yeneriz hesabı mı var acaba?
7. Hatayspor’un teknik direktörü, galip geldikleri maçtan sonra yaptığı basın toplantısında, oynadıkları maçı yorumlamaktan çok Beşiktaş’la oynayacakları maç hakkında yorumlar yapıyor. Beşiktaş’ı yenip, yollarına devam edeceklerini söylüyor. Beşiktaş teknik direktörü Sergen Yalçın ise haklı olarak isyan ediyor; “Cumartesi ne olacağını göreceğiz” diyor. Hatayspor maçındaki 7 gol bu anlamda ilginç bir sonuç oluyor.
8. Bu maçla ilgili olarak söylenecek çok şey var. Hatayspor teknik direktörünün o basın toplantısından sonra Covid-19 olduğu ortaya çıkıyor. Zaten basın toplantısında da zorlukla, nefes nefese konuşuyordu. Ama Basın toplantısı öncesi ve sonrasında tüm takımla birlikte soyunma odasında, iç içe eğlenip, kutlama yaptığı basına yansıyor. O ortamda oyuncularına virüs bulaştırma olasılığı oldukça yüksek. Zira ne kendisinde ne de futbolcularda maske var.
9. Beşiktaş yönetimi bu durumu öğrenir öğrenmez TFF’den Hataysporlu oyunculara virüs testi yapılmasını talep ediyor. Ama TFF bu talebi reddediyor. Redderken de tatmin edici hiçbir açıklama yapmıyorlar. Neymiş, TFF kurallarına göre bir hafta önce testten geçmişler. Yahu acil bir durum var. Teknik Direktörleri yeni virüse yakalanmış, geçen hafta değil. Yazık değil mi bu futbolculara diye sormayalım mı? Nerede kaldı “Önce İnsan Sağlığı” sloganınız?
Elbette yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Umarım Hataysporlu futbolculara virüs bulamamıştır.
Yine umuyorum böyle bir ihtimal gerçekleşmişse Beşiktaşlı futbolculara da bulaştırmamışlardır.
Biz soruları sorduk, siz karar verin. 'Beşiktaş’ı şampiyon yapmamak için insan sağlığını bile tehlikeye atan bir zihniyetle karşı karşıya mıyız?' diye.
Ama Beşiktaş tüm bunların üstesinden gelip, şampiyonluğunu ilan edecek gibi duruyor.
Beşiktaşlı taraftarlar sevinebilir, belki de böylesi daha güzel ve daha değerlidir.