Günlük Hayatta Oscar'lık Rol Kestiğimiz 11 Oyunculuk Performansı
Günlük hayatımız Oscar'lık performanslar sergilediğimiz oyunculuklarımızla dolu. Hiçbirini çok da hevesli olduğumuz için yapmıyoruz. Çoğu kesinlikle mecburiyetten, birkaçı belki keyiften olabilir. Şimdi kendimize küçük küçük ödüller vereceğimiz o performanslara bir göz atalım.
1. Misafirlikte çok afedersiniz önümüze "bok" gibi yemek geldiğinde
2. İş yerine olmayan hastalığımızı haber verirken
Çok çalıştırıyorlar, başka çare bırakmıyorlar. Telefondaki o ses üzerine insanın neredeyse ambulansa haber veresi gelir. O hırıltılı ses, o aniden gelen öksürük, o berbat ses tonu gerçekten hasta olduğumuz zamankinden 10 kat kötü çıkar. Gerçek bir oyunculuk performansı.
3. İçten içe haz etmediğimiz bir insan hakkında sevip sevmediğimiz sorulduğunda
İnsan kaynanası hakkında sağda solda 'sevmiyorum' diyemiyor. Tabii ki 'sevmez olur muyum, aşk olsun' denerek tatlı bir gülümseme ile ağızda laf arayan o fesat yürekliler savuşturulur.
4. Çok kötü olduğunuz halde sizi çekemeyenleri yanına çıktığınızda
Derhal toparlanılır ve el alemin ağzına laf verilmez!
5. Köpekler gibi uzaktan aşık olduğunuz kişiyle karşılaştığınızda
'iyiyim yaa sen nasılsın' gibi kısa cümleler, karşı tarafın ağzına düşmemek için sağa sola bakmalar... Onun için ölüp bittiğimiz çok anlaşılmasın diye öyle soğukkanlı davranırız ki karşı taraf 'bunun da bir derdi var herhalde benle' diye düşünür. Görmezlikten mi gelsek ne yapsak. Daha inandırıcı olur.
6. Aşırı derecede kendinizle gurur duyduğunuz bir konuda, millet götü kalktı demesin diye mütevazi davranmaya çalışırken
Ağzımızı büzüp çok gülümsememeye çalışır, önümüze bakar, durumu küçümseyen ifadeler kullanırız. Yoksa gerçekte zıplamak 'evet ben yaptım ben!' demek isteriz. Keşke götü kalktı demeseler, iki dakika şımaramıyoruz.
7. Patronunuz ya da yeni tanıştığınız sevgilinizin anne babası dünyanın en kötü esprilerini yapmaya başladığında
Mecbur gülersin, bir de gülüp gülmediğini kontrol etmek için suratına bakarlar. Suratına kalıp gibi bir gülümseme yapışır. Elinde hazır Oscar heykelciği vardır sanki. Göz dolduran bir performans gösterirsin.
8. Dünyanın en boş konuşan insanını dinliyormuş gibi yaparken
Konuşur, konuşur, konuşur ve o konuşma sonsuz evren gibi giderek genişler. Fakat sen gerçek bir oyuncu olduğun için o anda bambaşka hayallere dalıp arada kafa sallayarak, sık sık 'aynen' diyerek, birden durup 'ya öyle mi' dermişsin gibi bakarak karşı tarafı aslında hiç dinlemediğini gram dahi belli etmezsin.
9. Ananızdan babanızdan izinler koparırken izin verilmezse diye dünyanız başınıza yıkılmış gibi yaparken
O Burcu'da kalınmazsa bütün evrende büyük patlamalar olacak, dünyada kıtlık başlayacak ve Amerika'da Trump kazanacak. Anneniz babanız o halinizden o kadar korkar ki, hafta sonu Burcu'da kalmanıza ışık hızıyla izin verirler. Her şey evrenin mükemmel düzeninin bozmamak için.
10. Hoşlandığınız kişinin sizi izlediğini fark ettiğinizde
O bakışları hisseder hissetmez şov başlatılır. Gözlükler takılır, saçlar savrulur, star oluruz birden star. Ayrıca o karın içeri çekilecek!
11. Son olarak evden çıkarken deli gibi kavga ettiğiniz eşinizle bir akraba düğününe gittiğinizde
Valla el alemin ağzına yine laf vermeyeceğiz, yine vermeyeceğiz! O düğünün en örnek çifti biziz! Gerekirse beraber romantik dans bile edilir. Hiç kimse bizim o anda birbirimizden nefret ettiğimizi anlayamaz. Bu sefer Oscar'ı iki kişilik alalım lütfen.
Yorum Yazın
#4 #5 #8 beni anlatiyo sandim bi an :D
hahaha aynen böyle lan
3 cümleden sonra dinlemiyorum kimse kusura bakmasın :)