Esnaf Olsan Ne Dükkânın Olurdu?

Herkes küçükken esnaf olmak istemiştir. Bakalım sen esnaf olsan ne iş yapardın?Çöz ve öğren!İşte tam bir ilişkiler uzmanı, bir diplomasi ve siyaset üstadı! Sen lider bir kişiliksin her şeyden önce. Sözünü dinletmeyi, karşındakini ikna etmeyi, gerekirse de başkası adına sorumluluk yüklenmeyi iyi bilirsin. Nabza göre şerbet verebilirsin; diplomasi, bürokrasi falan işleri de senden sorulur. Bunlara siyasete doğuştan yetenekli kafanı da eklersek eğer, sen tabii ki de mahallenin berberisin! En kızdığın şey ise müşterilerinin başka berberde tıraş olması!Esnafı olduğun yerin ekmek ihtiyacını sen karşılardın. Sabahları erkenden kalkmak zorunda olmasan daha mutlu bir insan olabilirdin :) Yeni çıkmış ekmek gibi sıcacık, yumuşacık bir yüreğin var. Senin için samimiyet, her şeyin başında geliyor. İş hayatına gelince senin için en önemlisi, alın terinle, hak yemeden kazanmak. Bu yüzden sana eski kafalı olduğunu söyleyenler bile olabilir. Ama işin aslı, sofralardan hiç eksik olmayacak ekmek gibi, senin de modan hiç geçmeyecek.Renk renk kalemler, çeşit çeşit boyalar satardın. Bütün öğrencilerin hayallerindeki dükkana sahip olurdun :) Kalem kağıtla arası daima iyi insanlardan oldun! Muhtemelen halen daha, kırtasiye dolaşırken çocuk gibi mutlu olanlardansın! Bu da senin ruhunun ahenkli, renkli ve aynı zamanda meraklı yapısından kaynaklanıyor. İnsanlara faydalı olmayı seviyorsun ayrıca; bilhassa da çocukların iyi eğitilmesi ve onları mutlu görmek senin çok önemsediğin bir şey. Dünyanın tüm dokunmatik ekranları ve akıllı cihazları bir yana, senin rengarenk vitrininin güzelliği bir yana!Sen her şeyden önce gözü açık ve kafası tıkır tıkır çalışan birisin. Seni kandırmak zordur; kolay kolay tuzağa düşmezsin. Aynı zamanda matematik ve hesap kitapla da aran iyidir. Bunun yanında merhametlisin ve gerektiğinde insanın halinden de çok iyi anlarsın. Asla sadece kendi çıkarını düşünenlerden olmadığın gibi, dev süpermarketlere direnmek konusunda adeta Don Kişot’usun sen mahallenin! Sürprizlerden hoşlanmayan, günlük rutinlerine bağlı bir yapın var. Bildiğin, tanıdığın çevre ve insanlar arasında kendini güvende ve iyi hissediyorsun. Senin varlığın da insanlara güven veriyor. Onlar için her zaman orada olduğunu biliyorlar. Güven verici bir liman gibi olmak güzel, ama arada bilmediğin ufuklara açılmak da senin açından iyi olabilir.Senin için ne olursa olsun değişmeyen şey, bilimin gücü. Hakkaniyetli ve güvenilir olduğun gibi, insanların dertlerine deva olabilmeyi adeta kendine görev edinmişsin. Kendinden müşkül durumdakilere yardım etmeyi mutluluk kaynağı olmaktan çok, insanlığın bir sorumluluğu olarak görenlerdensin. Ama bunu yaparken de ilimin öğrettiğinden, mantığından hiçbir şekilde taviz vermez; gerekirse en can acıtacak doğruları çatır çatır söylemekten çekinmezsin!Sen gerçekten olduğun gibisin. İçinde ne varsa, dışarıya da öyle yansıtıyorsun. Üzüldüğün ya da kırıldığın zaman bunu dışarıdan saklaman imkansız. Bu da seni aslında biraz kırılgan yapıyor. Bunu bildiğin için, dışarıdan soğuk, mesafeli ve ulaşılamaz gözüken bir tarzı benimsemişsin. Ne kadar öyle de gözüksen, özünde lokum gibi bir insansın ama! Zaten çevrende bunu takdir edebilen kişiler tarafından da hayli sevilmektesin! Ama bu yanını sadece koyduğun mesafeye rağmen yılmayıp hayatına girebilenlere gösteriyorsun. Seni kazanmak emek istiyor. Zaten en lezzetli meyveler de ağaçların en ulaşılmaz dallarındakiler değil midir?

Esnaf Olsan Ne Dükkânın Olurdu?

1. Cinsiyetini seçer misin?

2. Yaşını da seçer misin?

3. Hayatından memnun musun?

4. Bunlardan hangisi senin için iyi yaşamı tanımlıyor?

5. Etrafındaki insanların en çok neyini beğeniyorsun?

6. İş yerinde zor bir durumla karşı karşıya kaldın, hazırladığın raporlarda hata olduğu söyleniyor. Sorunu çözmek için ne yapardın?

7. Son olarak bu yaratıcı zihinlerden hangisiyle tanışmak isterdin?

Berber!

Fırın!

Kırtasiye!

Bakkal!

Eczane!

Kasap!

Yorum Yazın