Eski Sevgiliyi Kıskanma Olarak da Bilinen "Rebecca" Sendromu Nedir?
Bu sendromun adı bir kitaptan gelse de, günümüzde çok yaygın bir sendrom. Siz yaşamasanız da çevrenizde bunu deneyimleyenler olmuş olabilir. Rebecca sendromu sevgilinin eski sevgilisine yada eski sevgililerine takıntı geliştirmeyi anlatıyor. Rebecca sendromu hakkında bilinmeyenler 👇
'Rebecca' isimli bir kitap 1938 yılında raflarda yeni bir kitap yerini aldı. Bu kitap, zengin bir dul adamla evlenen ve onun malikanesine taşınan genç bir kadının hikayesini anlatıyordu, ancak ev halkının ve çevrelerindeki diğer insanların yeni kocasının ilk eşine olan ev bağlılığı yüzünden psikolojik olarak işkence görmekteydi.
Tabii ki bu kitap bir kurgu eseriydi. Ancak eski sevgilinin eski sevgilisini takıntı haline getirmek gerçek hayatın kanlı canlı bir parçası.
"Rebecca sendromu" terimi 1970'lere kadar uzanıyor, ancak anlamı yıllar içinde değişmiş. O zamanlarda dul erkeklerin yeni eşlerinin yaşadığı psikolojik zorluklarda kullanılan bir terimdi.
Örneğin, '80'lerde ve '90'larda, bu terimin ilişki mücadelesinden ziyade iş dünyasıyla ilgili bir terim olduğu görünüyordu. Bu terim romantik ilişkilerdeki sıkıntıları tanımlamak için kullanıldığında, bugünün aksine genellikle dul erkeklerin yeni eşlerinin özellikle yaşadığı zorlukları tanımlıyordu.
Ancak bugünlerde, terim daha gevşek bir tanım kazanmış gibi görünüyor: Şu anki sevgilinizin eski sevgilisine karşı türden patolojik bir kıskançlık.
Geçen yıl Newsweek'e konuşan lisanslı psikolog Louise Goddard-Crawley bu konuda 'Retrospektif kıskançlıkla ilişkilendirilen Rebecca sendromu, bireylerin partnerlerinin geçmiş ilişkileriyle takıntılı bir şekilde meşgul olmaları, kıskançlık için rasyonel bir temel olmasa bile.' diyor.
Basitçe partnerinizin eski sevgilisiyle ilgili tuhaf bir şekilde fazla meşgul olmak ya da kafaya çok takmak olarak ortaya çıkabiliyor. Ancak genellikle kendinizi onlarla karşılaştırırken bulursunuz mesela partnerinizin onlardan sonra sizinle ilişkiye başlayarak "düşük seviyeye" mi düştüğünü düşünebilirsiniz.
Günlük yaşamda ise birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Belki daha akıllıydılar, ya da sizden daha çekici. Ne olursa olsun, sizin onlara yetişemediğinizden ve partnerinizin de bunu bir gün fark edeceğinden eminsiniz.
Sonuç, sınıra kadar giden bir takıntı olabilir.
'Birey, kıskançlığını kontrol etmeye çalışmak için partnerinin mesajlarını kontrol etme veya onları diğerlerinden izole etme gibi kontrol edici veya müdahaleci davranışlarda bulunabilir' diye söyledi Goddard-Crawley: 'Geçmişe dair kuşkular veya paranoya düşünceler besleyebilirler ve eski partnerin mevcut ilişkiye hala bir tehdit oluşturduğuna inanabilirler.'
Rebecca sendromunun kesin nedenleri, ondan müzdarip olan insanlar kadar benzersiz olabilir. Ancak büyük bir risk faktörü (şaşırtıcı olmayan bir şekilde) düşük öz saygı veya öz güvendir.
Geçen ay VICE ile yaptığı bir röportajda, retroaktif kıskançlık konusunda uzman bir psikoterapist olan Toby Ingham şöyle öneriyor: 'Örneğin, danışanınızın aile yapısında diğer kardeşler gelene kadar oldukça büyük bir boşluk olabilir. Ve danışan, çok erken bir şekilde yerine konulduğu hissine kapılarak, yeterince iyi olmadıklarını düşünmeye başlayabilir.''
Bu konuyla ilişkilendirilen, psikologlar tarafından güvensiz bağlanma tarzı olarak bilinen bir sorun var.
Bu, birçok sıkıntılı şekilde ortaya çıkan bir sorundur: Güvensiz bağlanma. Kıskançlık olayları ve partner tarafından reddedilme tehdidine karşı aşırı dikkatli olma olayları ile oldukça ilişkilidir. Örneğin, ilişkinizin başarısız olacağı nedenlerini eski partnerinizin geçmişinde aramaya başlayabilirsiniz veya paradoksal bir şekilde, tam tersi de olabilir: Partnerinizi o kadar idealize edersiniz ki geçmişlerine takıntılı hale gelirsiniz.
Rebecca sendromu bir zihinsel sağlık bozukluğu olmasa da, retroaktif kıskançlık yaşama olasılığını artıran belirli psikolojik sorunların olduğunu belirtmek önemlidir. Bir kişinin obsesif kompulsif bozukluğu veya anksiyetesi ilişki takıntılarının şeklini alabilir çünkü bu takıntıların şekil alabileceği daha yaygın alanlardan biridir.
'Lisanslı psikolog, sertifikalı cinsel terapist ve Modern Intimacy'nin kurucusu Kate Balestrieri, 2022'de Women’s Health'e şöyle dedi: 'Çünkü bu sorunu yaşayan partner için, genellikle partnerlerinin geçmiş ilişkilerinin detaylarını anlamaya odaklanmışlardır. Partnerlerinin eski sevgililerini düşünüp düşünmediğini veya onlarla ilgili fantazi kurup kurmadığını merak ederler veya hatta mevcut ilişkilerini geçmiş deneyimleriyle karşılaştırırlar.''
Rebecca sendromu yeni bir olgu değil ancak modern dünyada kesinlikle yeni bir soluk buldu.
Bunun birkaç nedeni var: İlk ve en büyük nedeni teknoloji çağında yaşıyor olmamız. 'İnternet buluşma ortamında, birçok insan insanların birbirleriyle ilişki kurmalarına çok daha rahat ve rahat bir şekilde yaklaşıyor ve insanların çok sayıda partneri olduğuna şaşırmıyor,' diyor Ingham. 'Ancak bazı insanlar bunun gerçekten rahatsız edici olduğunu düşünüyor. Onlarla ilgili herhangi bir bilgi aldıklarında, durumları içler acısı hale geliyor. Bu grupta, bazı insanlar diğerlerinden daha şiddetli şekilde acı çekiyor.'
Ancak geçmişte bile, romantik öncülerimizi takıntılı bir şekilde düşünmemizi kolaylaştıran sürekli çevrimiçi yaşam tarzımız var.
Eski fotoğrafları indirerek veya anıları atarak ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimiz eski sevgililerinin hatıralarıyla başa çıkabilirken, bugün partnerlerimizin önceki ilişkilerine dair kanıtlarla neredeyse sürekli karşılaşıyoruz.
İyi haber şu ki, Rebecca sendromu ilişkinizi mahvetmeye mahkum değil, ancak bunun üstesinden gelmek bazı zor psikolojik çalışmalar gerektiriyor.
'Bu çok acı verici, karmaşık bir alana girmek olabilir,' diye uyardı Ingham. Ancak 'eğer bununla başa çıkmazsanız, muhtemelen ilişkileriniz her zaman çökecek çünkü sizin önemli olmadığınız ve sizden önce gelen kişinin daha tatmin edici ve önemli bir partner olduğu türden bir paranoya sizi rahatsız edecek.'
Peki, çözüm nedir? İlişki ve samimiyet alanında Open University sosyoloji profesörü Jacqui Gabb, şöyle söyledi: "İlk adım, bir problemi fark etmek ve kabul etmektir." Ve acımasızca dürüst olun: Neden böyle hissediyorsunuz? Sonuçta, problemi neyin tetiklediğini bilmiyorsanız, çözümü nasıl bulacaksınız?"
'İnanılmaz olan, bizi etkileyen olaylar ile kendimiz hakkında nasıl hissettiğimiz arasında ne kadar az bağlantı kurduğumuzdur' diye belirtti Ingham. 'İnsanlar geçmişte yaşadıkları şeylerle, zaten bildikleri şeylerle ilgili bağlantı kurmamışlar, ancak bunu yetişkin bir dünyada tarihleme yapmanın nasıl bir şey olduğuyla ilişkilendirmemişlerdir.'
İletişim kurmak problemin ana çözümü: "Boşlukları doldurmaya çalıştığımızda genellikle sorun yaşarız, bu da kendi hikayemizi oluşturmamıza yol açar," dedi Thriveworks'ün klinik öğrenme başkanı ve lisanslı evlilik ve aile terapisti Emily Simonian.
Bunun yerine, ne hissettiğiniz ve neden hissettiğiniz hakkında açık ve dürüst bir konuşma yapmayı deneyin. Sorunun etrafında dolaşmaya çalışmayın ve ilişkiden ihtiyacınız olanı isteyin, eğer alamıyorsanız. Bu yalnızca Rebecca sendromunu yaşayanlar için değil, eğer partneriniz eski sevgililerinizle aşırı ilgileniyormuş gibi görünüyorsa, sizin de sabırlı ve onları rahatlatıcı olmanız önemlidir. Simonian uyardı: 'Ne kadar kapalı olursanız ve ne kadar savunmacı olursanız, desen o kadar kötüleşecek ve daha da uzaklaşacaklar.' Bu, 'yararsız bir durumdur.'
Elbette, belki de en zor adım aynı zamanda en etkili olanıdır: Geçmişten tamamen uzak durmaya çalışın. O zaman buydu; şimdi buradayız yani stalkı azaltın.
'İnsanlara genellikle problemleri araştırmaları konusunda dikkatli olmalarını söylerim,' diye tavsiyede bulunan Ingham dedi ki, 'Eğer 'kafamdaki ağrı' diye Google'da ararsanız, 'kafanızı mı vurdunuz' ile 'bu tümör belirtisi mi' gibi her şeyi bulursunuz.'
Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Buyurun yorumlara 👇
Yorum Yazın