Esenler Görme Engelliler Derneği'nden Takdire Şayan Proje: Karanlık Ebru Sanatı
'Bizde kusursuzluk, yapaylık, geleneksellik yok. Biz, sonsuz karanlık dünyamızda neyi resmedersek onun adı Ebru olur. Gelin ve görmeyenlerden Ebru dersi öğrenin.' diyor Tuğçe Hoca. Esenler Görme Engelliler Derneğinde, Esenler Halk Eğitim Merkezinin başlattığı, dünyada bir ilk olan 'Görme Engellilere Ebru Sanatı' eğitimi veriliyor. Önce işitme engelliler için bu projeyi düşünen Tuğçe Hoca, görme engelliler için bu eğitimin modülünün bile yazılmadığını görünce, 'Neden görmeyenler bu eğitimden mahrum kalsın?' diye düşünerek, önceden Bağımsız Hareket Eğitimi aldığı Esenler Görme Engelliler Derneği'ne bu projeyi sunuyor.
Esenler Görme Engelliler Derneği'nden Takdire Şayan Proje: Karanlık Ebru Sanatı
Engelli dostlarımla birlikte sürekli bir şeyler yapıyoruz. Hepimizde eksik olan bir şey mutlaka var ve biz bütün olduğumuz sürece birbirimizi tamamlayıp Nirvanaya çıkabiliyoruz.
Ben de üniversitedeki öğrencilerime 'Engelliler için neler yapabiliriz?' sorusuna karşılık olarak 'Sadece kendinizi tatmin edecek işler yapmayın. Bunu yaparsam karşıdakine ne fayda sağlar ve hayatında nasıl geri dönüşümleri olur?” şeklinde düşünün diyerek, kalıcı yardımlar yapılmasını tavsiye ediyorum.
Engelli insanların daha çok sosyal aktivite ve eğitime ihtiyaçları var ruhsal dünyalarını dengede tutmaları için.
Öğrencilerimle bir süre görme ve işitme engellilerle, Uluğ Uzun eşliğinde tango dansı çalıştık. Bu süre zarfında pek çok şey öğrendiler.
Geçtiğimiz 15 Mayıs işitme engelli arkadaşlarım ve yine gönüllü sirtaki hocamız Erdem Ercan ile işitme engellilere cihaz alınması için aylarca sirtaki dansını öğrendik ve gösteri yapınca sonucunda 40 cihaz alındı.
İki taraflı geri dönüşüm sağlanmış oldu.
Maalesef çoğu kişi destek diye yaptığı şeylerin kendi egosunu tatmin etmekten başka bir şey olduğunu görmeyip, engellilerin yanındayım imajı veriyor.
Bunun farkını engelli kişiye sorarak anlamanız çok kolay.
Tuğçe Hoca aynı zamanda Biruni Üniversitesinde Ergoterapi Bölümü öğrencilerine İşaret Dili, Braille Alfabesi ve Bağımsız Hareket Okutmanlığı yapıyor.
"Ailemde engelli bir birey yok. Esas alanım metafizik. Bu dünyalara, tamamen farklı dünyaları sevdiğim için, kendi kişisel gelişimim için girmiştim."
"Bir gün duymazsam nasıl konuşurum, görmezsem kendimi nasıl birine muhtaç olmadan ifade edebilirim diye ve bana kattığı geri dönüşüm inanılmaz."
"Bu bize göre bir şey değil, yapamayacağız galiba."
Kursiyerlerden Saniye Buruneren dersin ilk günü 'Bu bize göre bir şey değil, yapamayacağız galiba.' derken tekneye geçtikten sonra “Destek ve yönlendirme olduktan sonra neden yapamayacağımız bir şey olsun?” diyen Saniye Hanım, Tuğçe Hocaya göre sınıfın birincisi.
Kavanozlarımıza Braille Alfabesiyle, renklerin isimlerini yapıştırdım.
Aynı zamanda renk algılayıcı cihazımız da var. Bu sebeple kafalardaki en önemli soru olan 'Bir görme engelli renkleri nasıl görebilir?' sorusunu aştık. Çiçek ebrularını yapmak için gerçek çiçekler getirdim.
Malum, biz ellerimizle görüyoruz. Akkase kalıp olduğu için işimizi kolay kıldı, ama kendi hayal dünyamızdan çizdiğimiz çiçeklerimiz de var.
Renk Algılayıcısı ve Ebru Duası
Saniye abla ikinci hafta tekneye geçtiğinde gözlerime inanamadım.
Ben sesimle yönlendirmeden, teknenin ebatını kafasında çizerek boyayla her kısmını dolduruyordu. 'Boşluk kalmış mı?' dediğinde 'Hayır her zamanki gibi bensiz mükemmel şekilde yapmışsın.' diyordum
Selahattin Üstüntaş da sınıfı eğlendiren görme engelli kursiyerlerden.
Tuğçe Hoca sınıfa onun için Uygarlıklar Atölyesinin bir projesi olan 'Tarihe Dokunuş' sergisinden bir parça olarak Herkül'ün büstünü getirmiş. Selahattin bir yandan büste dokunurken bir yandan da sesli betimleme ile Herkül'ün yüz hatlarını ve tarihsel sürecini dinleyebiliyor. Tuğçe Hoca’dan, dünyada yaşanan tüm negatif şeylere karşılık Facebook'a resmiyle, şu yazıyı koymasını istiyor:
" Bazen görmediğim için şükrediyorum."
"Empati kurma açısından bu eğitimi tavsiye ediyorum."
Biruni Üniversitesi Ergoterapi Bölümü öğrencilerinden Bağımsız Hareket Eğitimi alan ve kursiyerlerle de tanışan Enis Ak: 'Gerçekten zor olduğunu anladım. Yolda yürürken, karşıdan karşıya geçerken insan gerçekten gözlerinin ne kadar değerli olduğunu anlıyor. Empati kurma açısından bu eğitimi tavsiye ediyorum. Yarın bizim de başımıza gelmeyeceğinin bir garantisi yok. Her insan denemeli.'
"Eğitim, empati kurmamıza yardımcı oldu. Tavsiye ederim. Onların ne yaşadığını birinci gözden görmüş oluyoruz."
Hüseyin Alisan: 'Birebir görmüş oldum. Tuğçe Hoca bizim de gözlerimizi bağladı. Biz de aynı şekilde yaptık. Eğitim, empati kurmamıza yardımcı oldu. Tavsiye ederim. Onların ne yaşadığını birinci gözden görmüş oluyoruz.'
Sınıftakilerin isimleri sırasıyla Saniye, Tuğçe, Selahattin, Ramazan, Dilek
Tuğçe Hoca’nın çalışmalarını bu gruptan takip edebilirsiniz.
Okuduğunuz habere zihninizde pencere açtığınız için teşekkür ederim :)
Yorum Yazın
Aaa bizim semt vayy be :D
sizin engelli dediğiniz insanlar çoğunuzdan daha insanlar