Enflasyon Ne Zaman Düşecek? Uzmanlar Enflasyon Rakamları Sonrası Maaş Zamları İçin Ne Diyor?
Enflasyon neydi? Emekti.
Hayır, efsane yapım 'Selvi Boylum, Al Yazmalım' repliği olarak değil, gerçekten emekti. Enflasyon, emeğin erimesiydi, gücünün tükenmesiydi. Alım gücü denilen, hayat pahalılığı denilen olguların emeğin karşısında bir duvar gibi set olmasıydı.
Dünyada enflasyon ülke yönetimlerini korkuturken, Türkiye'de enflasyonun gidişatında kimsenin umursamıyor olması belki de daha korkutucu oluyor. Enflasyon yükseliyor, fiyatlar artıyor bu bütçeden çalarken, bütçeye girdilerde de enflasyona göre yapılacak zamlar resmi verilere göre nasıl düşük kalıyor?
Enflasyon oranları 2001 krizini aştı 1998'e geri döndü.
Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki fark açılmaya devam etti.
TÜİK TÜFE verisinin muhteşem mütevazılığı görünüyor burada da 👇
Veriler içinde en düşük kalan tüketicilere yansıyan fiyatlar olurken, TÜİK verilerine bir de bu açıdan bakmak önemli olabilir.
Uzman bir görüşü de bu tabloya eklersek 👇
Ne diyorduk? Maaşların zamları TÜFE'ye göre belirleniyor diyorduk değil mi?
Geçen yıl eylül ayında asgari ücret 2.825 TL iken açlık sınırı 3.050 liraydı. Yani asgari ücretli yüzde 8 açtı. Bu yıl asgari ücrete 2 kez zam yapılmasına rağmen açlık sınırı 7.245 TL ve asgari ücret 5.500 lira. Yani asgari ücretli artık yüzde 32,0 daha aç.
Karar'da İbrahim Kahveci, 'Heterodoks Robin Hood!' başlıklı yazısında, haziran ayı itibarıyla ülkede doktordan mühendise herkesin aldığı ortalama ücretin açlık sınırına geldiğine değinirken, yeni ekonomi modelinin ülkemize büyük bir fakirlik ve açlık getirdiğini vurguluyor.
"Zaten modelin ana teması fakirden alıp zengine vermek değil mi? Kısaca bu modelde tek kazanan fakirlik oldu." diyen Kahveci bu tabloyu da paylaşıyor.
"Tek tayin edici etken ekonomi değildir ve olmayacaktır."
Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdullah Şanlıdağ da 2023 seçimlerine yönelik değerlendirmelerinde, küskün seçmenin muhalefet partilerine yanaşmadığını savunurken, AKP'li seçmenin Erdoğan’ın otoriterleştiğine, yargının siyasallaştığına inanmadığını vurgulayarak, şu çarpıcı analizi yapıyor:
Hep söylediğim gibi, Erdoğan’ın rakibi altılı masa değil, enflasyondur. Dolayısıyla ekonominin rahatlaması, piyasalarda iyileşmenin hissedilmesiyle, kararsız seçmenin görüşü değişir. Şunu da belirteyim: Elbette ki tek tayin edici etken ekonomi değildir ve olmayacaktır.
"Enflasyon düşecek!"
Dünya'da Alaattin Aktaş günlerdir anlattığını anlatmaya devam ediyor:
Bir kere yıllık enflasyon oranındaki gerilemenin, fiyatların gerilemesi demek olmadığı anlaşılabilsin istedim. “Bunu bilmeyen mi var ki” demeyin, var; hem de çok var! Üstelik aylar öncesinden yavaş yavaş başlanan, son günlerde daha sık dile getirilen ve nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz enflasyonu hızla aşağı çekebiliriz” açıklamasına konu olan durumun tümüyle matematiksel bir sonuç olacağını izaha çalıştım. Ama hep söylüyorum, bu düşüş siyaseten bir başarı hikayesi olarak anlatılacak.
Kerim Rota da paylaşımında durumu şu şekilde açıklıyor👇
"Bu yaklaşımla Venezuela'da enflasyon %2960'dan %114'e düştü."
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, önemli bir soruya cevap arıyor: Fiyatlar ne kadar sürede iki katına çıkıyor?
Burada da grafiğini veriyor👇
Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz da bu grafiğe yorum yapıyor 👇
Başa dönelim mi? Enflasyon, tanım olarak genel fiyatlar düzeyinin artış hızı olurken, fiyatların ne kadar hızlı arttığını gösteriyor.
Yani gerilemeyle bir düşüş trendine giriyoruz ve yıllık enflasyon baz alınırken de geçen yılın aynı ayındaki 'artış hızına' bakıyoruz. Aslen tamamen matematiksel bir olgu ama hayatımızdaki etkisi matematikle sınırlı kalmıyor.
Geçen yıl fiyatlardaki artış hızı özellikle Kasım ve Aralık aylarında hızlı olduğundan bu yıl bu durum bir miktar yavaşlayarak geçen yılı aşmadığından enflasyonda bir düşüş görülmesi (yıllık oranda) olası.
Bu da yıl sonunda öncelikle asgari ücrette, sonrasında emekli, memur maaşlarında ve bunları baz alacak özel sektör maaş zamlarında da bu oranlar ve farklar etkili olacak.
Enflasyondaki düşüş maaşınıza gelecek zammı düşürürken, yakın süreçteki fiyat artışlarını ise baki kılacak.
O halde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Haziran ayı başında belirttiği önemli bakış açısını hatırlayalım: "Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır."
Sizce?
Yorum Yazın