Duygularını Bastırmak Sana Ne Kadar Zarar Veriyor?
Zaman zaman kendimizi korumak için duygularımızı bastırırız. Ancak bazen sandığımızın aksine bu durum bize daha çok zarar verir. Peki bu durum seni nasıl etkiliyor?
Hazırsan Başlayalım!
1. Cinsiyetin?
2. Yaşını da öğrenebilir miyiz?
3. Çabuk mu bağlanırsın?
4. Dönem dönem duygusal boşluğa düşüp eski sevgililerine yazıyor musun?
5. Ailenle ilişkin iyi midir?
6. Daha önce birine bir şey hissedip de onun duygularından emin olamadığın için açılamadığın oldu mu?
7. Üzülüp kırıldığını karşı tarafa söyler misin?
8. Bazen duygularını kendine bile itiraf edemediğin hatta etmek istemediğin oluyor mu?
9. Hayatında senin bir bakışından bile ne düşünüp, ne hissettiğini anlayabilecek birisi var mı?
10. Son olarak insanlar senin iyi niyetini suistimal ediyor mu?
Duygularını dizginlemek seni koruyor...
Duygular, insanın en güçlü silahlarından biri. Onlar, hayatın renkli boyaları, varoluşun en çarpıcı tonları. Ancak, duygularının esiri olursan, bu güçlü silah, seni kontrol etmeye başlar. Bu, elbette ki utanılacak bir durum değil, sonuçta hepimiz duygusal varlıklarız. Ancak, duyguların yoğun dalgaları karşısında mantığımızı devre dışı bırakmak, bizi beklenmedik hatalara sürükleyebilir. Duygularını dizginlemek, bir nevi denge sanatıdır. Bu, duygularını bastırmak ya da yok saymak anlamına gelmez. Aksine, onları kabul etmek, anlamak ve yönetmek demektir. Bu yetenek, hayatın karmaşık denklemlerini çözme konusunda sana büyük bir avantaj sağlar. Unutma, duygularını kontrol eden sen olmalısın, onların seni kontrol etmesine izin verme. Bu, sadece bir yaşam becerisi değil, aynı zamanda kişisel gelişiminin de önemli bir parçasıdır.
Duygularını bastırmak sana herkesten daha çok zarar veriyor!
Bazen, duygularınızı o kadar çok içinde tutarsın ki, bir volkan gibi patlama noktasına gelirsin. Sanki kalbinde bir fırtına kopuyor ve tüm hislerini dışa vurmak için can atıyor. Ancak bir yandan da kırıldığını, üzüldüğünü dile getirirsen, insanların seni problemli biri olarak göreceğinden endişe ediyorsun. Belki de bu yüzden, tüm bu duygusal çalkantıları içinde saklamayı tercih ediyorsun. Ama unutma, bu durum seni içten içe yavaş yavaş çürütüyor. Kendini bu döngüde tüketiyor, yiyip bitiriyorsun. Ve bunun sonunda ne elde ediyorsun? Sadece daha fazla acı ve hüsran. İşin aslı, bu durumun sana hiçbir faydası yok. Aksine, sadece daha fazla zarar veriyor. Bir gerçeği kabul etmenin zamanı geldi: İnsanlar senin kadar düşünmüyor. Evet, belki bir süreliğine senin hakkında konuşabilirler, belki bir süreliğine seninle ilgilenirler. Ancak sonra kendi hayatlarına dönerler ve senin duygusal çalkantılarını unuturlar. O yüzden, kendini bu kadar tüketmeye değmez. Sen önce kendinizi düşün. Kendine öncelik ver. Duygularını içinde tutmak yerine, onları serbest bırak. Kendini ifade etmekten korkma. Unutma, duygularını saklamak yerine onları paylaşmak, hem senin hem de çevrendekilerin hayatını daha kolay ve anlamlı kılacaktır. Kendine bir iyilik yap ve duygularını salıver. Kendini özgür bırak!
Yorum Yazın
Duygularını bastırmak sana herkesten daha çok zarar veriyor!
Şöyle yüksek bı tepeye çıkıp avaz avaz bağırsam..
Beraber bağıralım mı mama
Duygularını bastırmak sana herkesten daha çok zarar veriyor! Lanet olsun içimdeki bu ponçik insana. Hep kendime yapıyorum hepp..