onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Özel İçerik
check-circle
Bu içerik, Onedio.com kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haberler
Dr. Özgür Akın: Yapay Zekâ ve Robotikte Küresel Perspektif

etiket Dr. Özgür Akın: Yapay Zekâ ve Robotikte Küresel Perspektif

Hüsamettin Oğuz
27.12.2024 - 00:02 Son Güncelleme: 27.12.2024 - 13:11

Bilim ve teknoloji, insanlık tarihinin en büyük sıçramalarına ilham vermiştir. Bugün de bilgisayar bilimcileri, yapay zekâ uzmanları ve robotik mühendisleri, dünyayı daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kılmak için sınırları zorluyor. Alan Turing, 20. yüzyılda bilişim biliminin temellerini atarken, sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda ileri görüşlü bir düşünür olarak da tarihe geçti. Günümüz bilişim insanları da Turing’in açtığı yolda, hayal gücü ve bilimsel disiplini birleştirerek yeni ufuklar açıyor. Bu isimler arasında yer alan Özgür AKIN, teknolojinin sadece bir araç olmadığını, insan hayatını dönüştüren bir güç olduğunu savunan vizyoner bir lider olarak öne çıkıyor.

AKINSOFT ve AKINROBOTICS’in hikâyesi, küçük bir ofiste başlayan bir hayalin, adım adım global bir başarıya nasıl dönüştüğünü anlatıyor. AKIN’ın teknolojiye olan tutkusu ve girişimciliği, onun “Hayal kurmam, plan yaparım.” felsefesiyle birleşerek hem Türkiye’ye hem de dünyaya ilham veren bir yolculuğa dönüştü. Bu yolculuk, sadece bireysel bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknoloji ekosistemine katkıda bulunarak uluslararası arenada rekabetçi bir konuma gelmesinin de simgesi oldu.

Özgür AKIN ile yaptığım bu röportaj, bir bilim insanının ilham veren yolculuğunu, teknolojinin dönüştürücü gücünü ve geleceğe dair umut verici bir vizyonu gözler önüne seriyor. Bilişim insanlarının yenilikçi fikirleri ve etik yaklaşımları, sadece bireylerin değil, toplumların da geleceğini şekillendiriyor, geçmişin birikimlerini geleceğin fırsatlarına dönüştürme çabasına ışık tutuyor.

-Özgür AKIN olarak teknoloji ve girişimcilik yolculuğunuz nasıl başladı? Sizi bu yola iten motivasyonlar nelerdi?

-Özgür AKIN olarak teknoloji ve girişimcilik yolculuğunuz nasıl başladı? Sizi bu yola iten motivasyonlar nelerdi?

1995 yılında AKINSOFT’u kurduğumda, sermayem sadece vizyonumdu. Küçük bir ofiste, bir bilgisayar ve birkaç malzemeyle başladım. İnsanlar bana “hayalperest” diyordu ama ben her zaman 'Hayal kurmam, plan yaparım.' diyerek yoluma devam ettim. O zamanlar insanların bana inanmamaları, beni daha da hırslandırdı. Başarısızlık bana hiçbir zaman bir seçenek gibi görünmedi. Girişimcilik yolculuğumda motivasyonum, her zaman bu inanç ve odaklanmadan kaynaklandı. Hem ülkemizde hem de dünya çapında büyük bir değişim yaratabileceğimi hissettikçe, bu yolculuk daha anlamlı hale geldi. Başarı, sadece bir hedef değil, aynı zamanda yolculukta edindiğiniz deneyimlerin bir sonucudur. Benim için bu yolculuk, kendi hayallerime ulaşmak ve diğerlerine ilham vermek için devam ediyor.

-AKINSOFT'un kuruluş sürecinden ve ilk vizyonundan biraz bahsedebilir misiniz? O günlerden bugüne nasıl bir dönüşüm yaşadınız?

AKINSOFT’u kurduğum ilk günlerde geleceğe dair net hedefler belirlemek gerektiğini düşündüm. “5, 10, 15, 20 ve 28 yıl sonra nerede olmalıyım? Hangi başarıları gerçekleştirmeliyim?” gibi sorulara yanıt arayarak vizyonlarımızı şekillendirdim. 1995 yılında duyurduğumuz bu vizyonları adım adım hayata geçirdik. 2000 yılında yazılıma tamamen odaklanarak İstanbul Bölge Müdürlüğü’nü kurduk. 2005 yılında vergi rekortmeni olma ve Türkiye’de yazılımın öncüsü olma hedeflerini başarıyla gerçekleştirdik. 2010’da robotik teknolojilerde Ar-Ge çalışmalarına başladık ve İstanbul Plaza’yı açtık. 2015’te ise AKINROBOTICS’i kurarak yapay zekâ yazılımlarıyla tasarlanan robotların seri üretimine başladık. “Dengeler bozulur” düşüncesiyle bir süre açıklamadığımız 2023 vizyonumuzu, 2015 yılında AKINROBOTICS’in kuruluşunun ardından duyurduk. Bu kapsamda “AKINSOFT Yüksek Teknoloji Üniversitesi” ve “AKINSPACE Uzay Bilimleri Enstitüsü” gibi büyük hedeflerimizi açıkladık. AKINROBOTICS ve BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ iş birliği ile Yapay Zekâ ve Robotik Teknolojileri Yüksek Lisans Programını açarak 2023 vizyonumuz için büyük bir adım attık. Küçük bir ofiste başlayan bu yolculuk, bugün 36 ülkede 2000’den fazla çözüm ortağıyla ilerleyen, tamamen kendi öz sermayesiyle kurulup hiçbir destek almadan büyüyerek Türkiye’nin önemli dinamiklerinden biri haline gelen bir dünya markasına dönüşmüştür.

-Kitabınız "Ütopyana Dokun"un yazılma sürecini ve kitabın temel mesajını nasıl tanımlarsınız?

-Kitabınız "Ütopyana Dokun"un yazılma sürecini ve kitabın temel mesajını nasıl tanımlarsınız?

Ütopyana Dokun'un yazılma süreci, aslında birikimlerim ve öğrencilerle yaptığım seminerler sırasında ortaya çıkan soruların, düşüncelerin ve hikâyelerin doğal bir yansımasıydı. Bu seminerlerde öğrenciler başarı hikâyelerini merak eder, geçmişte yapılan hatalardan çıkarılacak derslere, unutulan değerlere ve geleceğe dair umutlara dair sorular sorardı. Bu geri dönüşler beni derinden etkiledi ve konuları bir başlık altında toplama fikrini doğurdu.

Aynı zamanda edebiyata olan ilgim ve şiire olan tutkum da kitabın oluşumunda büyük rol oynadı. Şiirlerim ve kalıcı sözlerimle insanlara ilham verebilmek, onları düşünmeye sevk edebilmek her zaman önceliklerimden biri oldu. Bu doğrultuda, gelen teklifleri değerlendirerek bu fikirleri bir kitapta toplamanın hem geçmişin değerlerini anmak hem de geleceğe anlamlı bir miras bırakmak için doğru bir adım olacağına karar verdim.

Kitabın temel mesajı, geçmişin hatalarından ders çıkararak, unutulan değerleri tekrar hatırlatarak ve bireylere kendi ütopyalarını keşfetmeleri için ilham vererek bir yolculuk sunmak. Her birimizin kendi ütopyasını bulabileceğine ve bu hayal dünyasını gerçek kılacak güce sahip olduğuna inanıyorum. Ütopyana Dokun, işte tam da bu inançtan doğdu.

-Akdeniz Bilişim Zirvesi’ndeki sunumunuz oldukça ilgi çekti. Bu etkinlikte öne çıkarmak istediğiniz ana mesaj neydi?

Sunumumda, insanlık tarihinin en temel buluşlarından biri olan tekerleğin icadıyla başlayan bir dönüşümü ele aldım. Bu icat, yalnızca bir taşıma aracı değil, aynı zamanda ticaret ve iletişim gibi birçok alanda insanlık için yepyeni ufuklar açan bir dönüm noktasıydı. Ardından, takas sistemiyle başlayan alışverişin zamanla paranın icadıyla kurumsallaşması ve günümüzde blockchain teknolojisiyle tamamen dijitalleşmeye yönelmesi, teknolojinin toplumlar üzerindeki dönüştürücü gücünü gösteren önemli bir örnek.

Bu dönüşüm, yalnızca ekonomik yapıları değil, toplumsal düzeni de şekillendirdi. Magna Carta, Fransız İhtilali, hatta Spartaküs İsyanı gibi olaylar, insan hakları ve toplumsal eşitlik mücadelesinde önemli adımlar atılmasını sağladı. Endüstri Devrimi sonrasında ise teknoloji, tüm bu toplumsal dönüşümlerin merkezine yerleşti. Sanayi sonrası dönemde, makinelerin yerini alan dijital teknolojiler, insanlığı hiç olmadığı kadar hızlı bir ilerleme sürecine soktu.

Ancak burada bir paradoks da var. Toplumlar yönünü hızla teknolojiye çevirirken, Türkiye’de geçmişte siyasi ve bürokratik sebeplerden dolayı teknoloji girişimcilerinin karşısına setler çekildi. Bu durum, yerel yenilikçi fikirlerin hayata geçmesini ve küresel arenada rekabet gücü yaratmasını ne yazık ki geciktirdi.

Bu bağlamda, sunumumun ana mesajı şuydu: İnsanlık tarihinden aldığımız ilhamla geleceğe yön vermeliyiz. Teknoloji yalnızca bir araç değil, toplumları dönüştüren bir güçtür. Ancak bu gücü kullanırken adalet, etik ve sürdürülebilirlik ilkelerini unutmamalıyız. Teknolojiyi izleyen değil, üreten ve yön veren bir toplum olmamız gerekiyor. Çünkü tarih bize, değişimi yaratanların kazanan taraf olduğunu açıkça gösteriyor.

https://www.youtube.com/watch?v=HaF9_exJtwE

-AKINROBOTICS’in Türkiye’nin teknoloji ve robotik alanındaki gelişimine nasıl bir katkısı oldu? Bu sektörde Türkiye'yi nerede görüyorsunuz?

-AKINROBOTICS’in Türkiye’nin teknoloji ve robotik alanındaki gelişimine nasıl bir katkısı oldu? Bu sektörde Türkiye'yi nerede görüyorsunuz?

AKINROBOTICS olarak Türkiye’nin robotik ve teknoloji alanındaki bağımsızlığını artırmak için çalışıyoruz. Kendi servo motorlarımızı, redüksiyon sistemlerimizi ve diğer kritik bileşenlerimizi üretmeyi başardık. Bu, yüksek maliyetli ve dışa bağımlı bir sektörde ülkemize özgün çözümler sunmamızı sağladı.

Robot teknolojilerinde dünya standartlarını yakalamak adına AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarına büyük yatırımlar yaptık. AKINCI serisi insansı robotlarla başladığımız yolculukta, sahada kullanılabilir Robot Hostes ve Robot Garson gibi ürünler geliştirdik. Bu robotlar, Türkiye’deki havalimanlarından hastanelere kadar birçok alanda hizmet verebilecek kapasitede.

Türkiye’yi bu sektörde rekabet edebilir bir konuma getirmek istiyoruz. Amacımız, sadece teknolojiye uyum sağlayan değil, aynı zamanda onu yönlendiren bir ülke olmaktır.

-Türkiye’nin ilk robot müzesini kurarak oldukça yenilikçi bir adım attınız. Bu müzenin kuruluş hikâyesi nedir ve ziyaretçilere nasıl bir deneyim sunmayı hedefliyorsunuz?

İstanbul Robot Müzesi, AKINROBOTICS’in 15 yıllık robotik çalışmalarını sergileyen bir vizyon projesidir. Robot geliştirme serüvenimiz 2009 yılında başladı ve ilk ürünlerimiz 2015’te Konya’daki Cadde Meram Cafe & Robotik Uygulama Merkezi’nde müşteriler Robot Garsonların elinden yiyecek-içecek servislerini alarak robotik teknolojisinin rahatlığını deneyimleme imkanı buldu. 2017’de AKINROBOTICS İnsansı Robot Fabrikasının açılmasıyla, eğitime destek amaçlı Teknik Gezi adı altında öğrencilere, kurumlara ve halka açıldı. İstanbul Robot Müzesi ise modern bir tasarımla, robotik bilimi toplumla buluşturmak ve etkileşimli bir deneyim sunmak amacıyla 2022 yılında hayata geçirildi.

Ziyaretçiler burada AKINROBOTICS’in ürettiği 105 robot, 214 motor, 805 elektronik devre ve toplamda 8556 robotik ürünü yakından inceleyerek robotik teknolojinin tarihsel gelişimini uzman rehberler eşliğinde deneyimleyebiliyor.

İstanbul Robot Müzesi | Dünyanın İlk Robot Müzesi

-Yapay zekânın geleceğini nasıl görüyorsunuz? AKINSOFT ve AKINROBOTICS olarak bu alanda nasıl bir rol üstleniyorsunuz?

-Yapay zekânın geleceğini nasıl görüyorsunuz? AKINSOFT ve AKINROBOTICS olarak bu alanda nasıl bir rol üstleniyorsunuz?

Yapay zekânın geleceğini, insan yaşamını kolaylaştıran ve yaşam kalitesini artıran bir araç olarak görüyorum. Doğru amaçlarla kullanıldığında, yapay zekânın hem bireysel hem de toplumsal faydalar sunacağını düşünüyorum. İnsan gibi düşünebilen, hatta duygusal zekâya sahip olabilen sistemlerin geliştirilmesiyle, yapay zekâların toplumun yönetiminde ve günlük hayatın birçok alanında aktif bir rol üstleneceği bir geleceğe doğru ilerliyoruz.

AKINSOFT ve AKINROBOTICS olarak, insan-robot etkileşimini daha doğal ve duyarlı hale getirmek adına AI ve robotik alanında yatırımlarımızı artırıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızda, sadece endüstriyel robotik çözümler değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve hizmet sektörlerinde kullanılabilecek insansı robotlar da ön plana çıkıyor.

-Yeni nesil girişimcilere önerileriniz nelerdir? Teknoloji girişimlerinde başarı için ne gibi özelliklere sahip olmak gerekiyor?

Yeni nesil girişimcilere en önemli tavsiyem, inanmaları, başlamaları ve istikrarlı olmalarıdır. Başarı, inançla başlar ve devam eder. Hedeflerinizi net bir şekilde belirleyin, başkalarının ne düşündüğüne aldırış etmeden kararlılıkla ilerleyin. Başarısızlıklar, sadece birer ders niteliğindedir ve yeniden denemek için bir fırsat sunar.

Teknoloji girişimlerinde başarı için eğitim, bilgi, cesaret, vizyon ve disiplin çok önemlidir. Maddi olanaklar sınırlı olsa da azimle çalışmak, güçlü bir amaca yönelmek ve ilkeler doğrultusunda ilerlemek, girişimcinin en büyük sermayesidir. 'Başarmaktan başka seçeneğim yok' anlayışı, sizi hedeflerinize ulaştıracaktır.

-Türkiye'deki bilişim zirvelerinin teknoloji ekosistemine katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Türkiye'deki bilişim zirvelerinin teknoloji ekosistemine katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilişim zirvelerinin Türkiye’deki teknoloji ekosistemine katkısını son derece önemli buluyorum. Bu tür etkinlikler, sektördeki farklı paydaşları bir araya getirerek bilgi alışverişini teşvik eder ve yenilikçi çözümler geliştirilmesine zemin hazırlar. Özellikle yerli teknoloji geliştiricilerinin küresel rekabette daha güçlü bir yer edinmesi adına büyük fırsatlar sunuyor. Bu zirveler, yerli firmaların yeni gelişmeleri takip etmelerini ve küresel pazarda daha etkin olabilmeleri için iş birlikleri kurmalarını sağlar. Türkiye'nin teknoloji altyapısını güçlendiren, girişimcilere global fırsatlar sunan bu etkinlikler, inovasyon ve gelişim açısından büyük bir katalizör işlevi görüyor.

-Ütopyana Dokun başlığıyla geleceğe dair bir vizyon sundunuz. Teknolojik bir ütopya oluşturmak mümkün mü? Bunun için nasıl bir yol haritası önerirsiniz?

Teknolojik bir ütopya oluşturmak mümkündür, ancak bu süreç kararlı bir vizyon ve doğru adımlar gerektirir. İlk olarak, yenilikçi teknolojilerin toplumları dönüştürme gücünden faydalanmalıyız. Yapay zekâ ve robotik teknolojilerin gelişimi, insan yaşam kalitesini artırmak için büyük bir potansiyel taşıyor. AKINROBOTICS olarak biz, insansı robotlarda duygusal zekâ geliştirerek daha doğal etkileşimler sunmayı hedefliyoruz.

Ancak teknolojinin sağladığı faydaların doğru yönde kullanılabilmesi için etik ve güvenlik kurallarına dikkat edilmesi önemlidir. Teknoloji, insanların yaşamını iyileştirmek için kullanılmalı, zarar vermek amacıyla değil. Bu nedenle, teknolojik ütopyaya ulaşmak için disiplinler arası sağlıklı ilişkileri gözetmek gerekmekte, sürekli öğrenme ve toplumsal katkı esastır.

-Türkiye’nin küresel teknolojik yarışta daha etkin bir rol alabilmesi için neler yapılmalı?

-Türkiye’nin küresel teknolojik yarışta daha etkin bir rol alabilmesi için neler yapılmalı?

Öncelikle, yerli teknoloji geliştiricilerinin küresel pazarda rekabet edebilmesi için inovasyonu ve iş birliğini teşvik etmek gerekiyor. Teknolojinin sadece yerel pazarda değil, dünya çapında bir etki yaratacak şekilde kullanılması için daha fazla stratejik hamle yapılmalı. Bir diğer önemli husus, Türkiye'nin kendi teknolojik altyapısını geliştirmesi ve bunu sürdürülebilir bir şekilde global pazara sunabilmesidir. İnsan kaynağına yatırım yapmak, mühendislik, yazılım ve araştırma alanlarında nitelikli bireyler yetiştirmek ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, Türkiye'nin küresel teknoloji pazarındaki rekabet gücünü artıracaktır. Teknolojiyi sadece tüketici olarak değil, üretici olarak kullanmalıyız. Bu amaçla, yerli teknoloji şirketlerinin iş birliği içinde büyümesi ve global oyuncularla ortaklıklar kurması önemlidir.

-Size ilham veren insanlar veya olaylar neler oldu? Bu ilhamlar projelerinize nasıl yansıdı?

-Size ilham veren insanlar veya olaylar neler oldu? Bu ilhamlar projelerinize nasıl yansıdı?

İnsanlık tarihini şekillendiren bilim insanlarının ve liderlerinin bilgiye olan tutkusu, cesareti ve ileri görüşlü vizyonları, benim için her zaman önemli bir ilham kaynağı olmuştur. Bilimin ve teknolojinin sınırlarını zorlayan bu öncü isimler, hayal gücü ve kararlılıklarıyla yolculuğuma ışık tutmuşlardır.

Onların ortaya koyduğu çalışmalar hem bireysel hem de toplumsal sorumluluğun önemini daha iyi kavramamı sağladı. Bu anlayışla, teknolojiye yalnızca bir araç olarak değil, insan hayatını kolaylaştıran ve geleceği daha yaşanabilir hale getiren bir değer olarak bakmayı benimsedim.

Özellikle karşılaştıkları zorluklara rağmen yılmadan yollarına devam eden bu öncü isimlerin hikâyeleri, benim de yerli ve milli teknolojilere olan inancımı pekiştirdi. AKINSOFT ve AKINROBOTICS’i kurarken, kendi sınırlarını aşan, yerli üretim yapmayı hedefleyen ve dünyadaki yeniliklerle yarışan bir vizyonu kendime rehber aldım.

Bu ilham, sadece projelerimin teknik boyutunda değil, aynı zamanda bu projelerin insanlığa sağlayacağı katkıları değerlendirme biçimimde de etkili oldu. Her adımda, geçmişin bu güçlü mirasını geleceğin teknolojilerine yansıtmayı hedefledim.

***

Özgür AKIN’ın vizyoner yaklaşımı, teknolojinin sadece üretmek değil, toplumları dönüştürmek olduğunu hatırlatıyor. Röportaj boyunca, girişimciliğin temel motivasyonları, inovasyonun gücü ve gelecek için bir vizyon oluşturmanın önemi açıkça ortaya konuluyor. AKINROBOTICS gibi projeler, Türkiye’nin teknoloji ekosisteminde nasıl bir itici güç olabileceğinin de örneği.

Sevgili Özgür Akın geleceğe yönelik umut verici bir mesaj taşıyor: Teknoloji üretmek, yalnızca bireysel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm hareketidir. Bu dönüşümü yönlendirenlerin hikâyeleri, birer ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

Röportaj için teşekkür ederim…

Instagram

X

LinkedIn

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın