Doğu Anadolu'nun Ücra Bir Köyünde Çocuklar ve Bir Asker Arasında Yaşanmış Sade Bir Öykü
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Doğu Anadolu'nun Ücra Bir Köyünde Çocuklar ve Bir Asker Arasında Yaşanmış Sade Bir Öykü
7 Haziran 2015 seçimlerinde Doğu Anadolu'nun kritik bir karakolunda(yerin gizli kalmasında fayda var) kısa dönem olarak askerdim. Aslında kritik karakollara kısa dönem asker pek verilmez ama şanssızlığımla meşhur olduğum için o karakola verilen 5 kısa dönem askerden biriydim.
İşte burada edindiğim sayısız tecrübeden yalnızca birini anlatmak istiyorum. Öyle filmlik bir hikaye falan beklemeyin, sadece hayatın olağan ama herkesin yaşamadığı bir yaşanmışlık öyküsü bu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kritik bir doğu şehri olduğu yetmezmiş gibi bir de şehrin en tehlikeli ilçesinde jandarmaydım. Çarşı izni dahi yoktu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Seçim sabahı saat 3'te kalkıp hazırlıklara başlandı karakolda.
Araç dağlık bölgelere girmeye başladığında işin ciddiyetini daha iyi anladım.
Sağ salim yolculuğu tamamlamayı başardık ve minibüsten bir komutan ve bir er arkadaşımla indik. Diğer askerler daha uzak köylere doğru yolculuğa devam ettiler.
Henüz oy kullanma saati gelmediği için sağ olsun köylüler bizi çok iyi misafir etti, unutamayacağım bir kahvaltı yaptık.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Çok geçmeden etrafta birkaç çocuk belirmeye başladı. Önce çekingen tavırlarla bize doğru yaklaştılar, sonra iyice süzmeye başladılar.
Utangaçlıkları gidince kendileri soru sormaya başladı; "Cebinde bomba var mı?", "Tank kullandın mı?", "Roketatarın var mı?" gibi sorulara maruz kaldım.
7 yaşında olduğunu öğrendiğim bir çocuk, seçimden bahsetmeye başladı sonra.
Üzüldüm, çocukluk değildi bu. Dikkatlerini dağıtıp konuyu değiştirme uğraşına girdim.
Konuştuklarım erkek çocuklarıydı, sonra az ileride bir kız çocuğunun meraklı bakışları altında olduğumu fark ettim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ama sonra yanında durduğum, oyların kullanıldığı derme çatma binanın içi aklıma geldi.
Okula gitmeye başlamamış bir çocuğa "Sen hangi evde oturuyorsun peki?" diye sordum. Maksat zaman geçsin, evin nerede olduğunu merak ettiğimden değil.
Onlar bunları anlatırlarken o günün birkaç gün öncesinde nöbet esnasında Kürt arkadaşımın anlattığı bir çocukluk anısı aklıma geldi.
Günün sonuna doğru bir çocuk daha belirdi biraz uzakta. Abartısız söylüyorum, hayatım boyunca gördüğüm en güzel çocuktu.
Koca bir günün ardından köyden ayrılma vaktimiz gelmişti. Köylülerle, çocuklarla vedalaşma faslı geldi ve araca bineceğimiz yola doğru ilerledik ama çocuklar peşimizi bırakmadı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Son kez, arkamda bıraktığım o çocuklara bakarken aklımdan bir dünya şey geçti: Kötülük barındırmayan, tertemiz bu çocuklar büyüdüğünde nasıl insanlara dönüşeceklerdi?
Ya okumak için can atan bu öğrencilerin öğretmenlerine kıyarsa bu terör? Tıpkı Aybüke Öğretmen'e, Necmettin Öğretmen'e kıydığı gibi.
Fakat belki de onlar büyüdüğünde bu coğrafyada terör kalmayacak.
Bir gün her şey güzel olur mu gerçekten?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
gözlerim doldu
okurken ağlamamak mümkün değil... :(( Dilerim bir gün ülkemizde iyilik, sevgi, adalet ve huzur galip gelir.
inşallah dediğin gibi olur mehmetim.