CHP'den Çok Konuşulacak Necdet Özel Teklifi: Unvan ve Hakları Geri Alınsın
CHP, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in unvanı ve sosyal haklarının geri alınması için kanun teklifi verecek.
Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri (CHP-CK), TSK'daki Cemaat yapılanmasını önlemediği ve Balyoz davasındaki tutumu nedeniyle, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in unvanı ve tüm sosyal haklarının elinden alınması için Meclis’e gelecek hafta kanun tasarısı vereceklerini açıkladılar.
Necdet Özel'in o sözlerini hatırlattılar
CHP-CK üyeleri Nurettin Demir, Veli Ağbaba ve Özgür Özel yaptığı yazılı açıklamada, Balyoz Davası’ndaki hükümlerin verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in Ekim 2011 tarihinde Hasdal ve Hadımköy Cezaevlerinde tutuklu bulunan komutanlara giderek, “Davanın tamamen sahte belgelere dayandığını biliyorum. Çözmek için uğraşıyorum. Bu işi kendi yöntemlerimle çözeceğim. Ben boşuna Genelkurmay Başkanı olmadım. Çözemezsem çekip gideceğim” şeklindeki sözlerini hatırlattı.
"Çareyi bize dava açmakta bulmuştu"
Açıklamada, “Balyoz davasında verilen hükümler kesinleşip, çok sayıda silahlı kuvvetler mensubuna haksız cezalar yağarken, müebbet hapisler havada uçuşurken; ‘Elimden geleni yaptım, Başbakan beni de kandırdı’ diyen Necdet Özel’e tekrar bu sözlerini hatırlattığımızda istifa çağrılarımıza sus pus olan Necdet Özel çareyi CHP Cezaevi Komisyonu üyelerine dava açmakta bulmuştu.” ifadeleri kullanıldı.
Atadığı her 2 generalden 1'i darbeci
Açıklamada Necdet Özel’e çok sert ifadelerle yüklenen CHP-CK üyeleri, Özel’in Genelkurmay Başkanı olmasıyla ilgili ise, “Cemaat Necdet Özel’in gelişini adeta davulla zurnayla karşılamıştı” dedi.
Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı döneminde atadığı her 2 generalden birinin darbeci olduğuna vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yine hepimizin bildiği üzere; 29 Temmuz 2011 Yüksek Askeri Şura toplantısında Balyoz ve Ergenekon davalarından yargılanan komutanlarla ilgili olarak dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner YAŞ’ta terfi ve ataması ele alınan komutanlarla ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı olmadıkça TSK’daki teamüllerin hayata geçirilmesi gerektiği yönünde tutum sergilemiş, bu durum hükümet ve TSK ilişkilerinde gerginlik yaratmış ve Işık Koşaner istifa etmişti.
O günkü cemaat gazetesi Taraf 30 Temmuz 2011 tarihli manşetinde “Daha Karpuz Kesecektik” diyerek cemaate ve iktidara karşı onurlu duruş sergileyen Işık Koşaner’le alay ederken ve Genelkurmay Başkanlığına Necdet Özel’in gelişini ise “Özel Bir Genelkurmay Başkanı” sözleri ile duyurmuş; Cemaat Necdet Özel’in gelişini adeta davulla zurnayla karşılamıştı.
Bugün “hepimiz özür dilemeliyiz” diyen, “Çok iyi gizlenmişler” diyerek adeta timsah gözyaşları döken Necdet Özel vatandaşın aklıyla alay etmektedir.
Hala daha içinde bulunduğu duruma rağmen gizlenmeye çalışan biri varsa o da 'FETÖ örgütü iyi gizlenmiş' diyen Necdet Özel’den başkası değildir.
15 Temmuz Darbe girişiminin ardından “Hepimiz özür dilemeliyiz' diyen Necdet Özel özür dilemesi gerekenler arasında değil, hesabını vermesi gerekenler, bedel ödemesi gerekenler arasındadır. Eğer birileri bu darbeye zemin oluşturduysa asker olarak en üst düzeyde sorumlusu Necdet Özel’dir.
"Unvan ve hakları geri alınsın"
Bizler CHP Cezaevi Komisyonu olarak bu süreçte tüm sorumluluğu olanlar da dahil olmak üzere;
Ordunun başı olarak en önemli görevi personeline sahip çıkmak ve liyakat esasına göre doğru kişilerin doğru göreve terfi ve tayininden sorumlu olmak olan ancak atadığı her 2 generalden 1’inin darbeci çıktığı dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı görevini hiç yapmamış kabul edilmesi,
Genelkurmay eski Başkanı unvanını kullanamaması,
Bu konuda edindiği tüm sosyal ve maddi haklarından mahrum bırakılması;
Kendisinin Balyoz mağduru ailelere layık gördüğü üzere askeri tesis, gazino ve dinlenme tesislerine girişinin yasaklanmasına ilişkin kanun teklifimizi önümüzdeki hafta TBMM’de gündeme getireceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyor,
Necdet Özel bu örgüte yardım ve yataklık etmekten fazlasını yaptığını ve Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu olarak bunun yargı önünde hesabının sorulması için üstümüze ne düşüyorsa yapacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.'