Görüş Bildir
Haberler
Çağımızın Kısır Döngüsü "Saygı Albümleri" Müzik Sektörünü Uçuruma mı Sürüklüyor?

Çağımızın Kısır Döngüsü "Saygı Albümleri" Müzik Sektörünü Uçuruma mı Sürüklüyor?

idil kaba
07.11.2019 - 09:30 Son Güncelleme: 07.11.2019 - 12:20

Müzik sektörü, son iyi günlerini 2000'li yılların başında gördü. Tarkan’ın Kuzu Kuzu ve Dudu albümlerinden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı, peki işler neden ters gitti?

Yeni akım: Derleme saygı albümü çıkarmak mı? Eskiyi anmanın gönül rahatlığı, yeni işler üretmenin önünü mü kesiyor?

Yeni akım: Derleme saygı albümü çıkarmak mı? Eskiyi anmanın gönül rahatlığı, yeni işler üretmenin önünü mü kesiyor?

Hey gidi hey nerede o özgün fikirlerle beslendikçe, çeşitlenerek büyüyen renkli dünya? Sanat neydi emekti, emek verilmiş seneleri döne dolaşa tekrar sunmak olmamalıydı.

Müzik piyasasındaki şirketler için, basit müzik yapısına sahip şarkılardan daha fazla satış elde edebilmek adına 'derleme albümler akımı' herkes için güvenli bir liman oldu.

Müzik piyasasındaki şirketler için, basit müzik yapısına sahip şarkılardan daha fazla satış elde edebilmek adına 'derleme albümler akımı' herkes için güvenli bir liman oldu.

Ülkemizde müziğe senelerini vermiş büyük isimlerin unutulmayan şarkılarının derlenmesi ve bunu seslendiren sanatçıların hep aynı isimler olması ile türeyen, 'saygı albümleri' satış konusunda sunduğu garanti ile günümüzün popüler tercihlerinden biri haline geldi.

Erol Evgin: "Retro sound satar. 70-80’lerin Türk popundan esinlenen işler satar. Nostalji satar. Ünlülerin düeti satar. İçinde bunların bulunduğu albüm yaparsanız garanti suda yüzersiniz."

Erol Evgin: "Retro sound satar. 70-80’lerin Türk popundan esinlenen işler satar. Nostalji satar. Ünlülerin düeti satar. İçinde bunların bulunduğu albüm yaparsanız garanti suda yüzersiniz."

Şimdilerde Spotify listelerinde de oldukça sık karşımıza çıkan ünlü isimlerin en çok dinlenme çetelesi tutarak birbirleri ile düet yapma furyasından tutun, dizi dizi ustalara saygı albümü etrafında dönen aynı şarkılar, aynı isimler üretilen eserlerin sanattan kopuk bir biçimde piyasaya sürülmesine sebep oluyor. Kısacası, en çok satanlar rafı sanatçıyı şekillendiriyor diyebiliriz.

Yabancı ülkelerde benzerini gördüğümüz derlemelerin ve düetlerin bizden farkı sadece müziğe yıllarını vermiş isimler için değil aynı zamanda yeni simaların da bu işin içinde yer almasına olanak tanımaları.

Yabancı ülkelerde benzerini gördüğümüz derlemelerin ve düetlerin bizden farkı sadece müziğe yıllarını vermiş isimler için değil aynı zamanda yeni simaların da bu işin içinde yer almasına olanak tanımaları.

Dahası en büyük farklardan biri de yeniden seslendirilen şarkıları hep aynı isimlerin seslendirmemesi. Bizde olduğu gibi her albümde adı geçen yabancı isimler de mevcut fakat yeni seslere daha çok imkan tanınıyor.

Belki de asıl sorulması gereken soru alışık olduğumuz veya alıştırıldığımız bir seçeneğin dışına çıkan yeniliklere ne kadar açığız?

Belki de asıl sorulması gereken soru alışık olduğumuz veya alıştırıldığımız bir seçeneğin dışına çıkan yeniliklere ne kadar açığız?

Her sektörde tercih etme veya edilme kavşağına gelindiğinde, tecrübe ve bilinen isim olma artılarından dolayı seçilen isimler, yeni simaları ve deneyime aç nesli sektörün dışında bırakıyor. Geçmişe yaslanarak, aynı şarkıların etrafında dönüp sanat icra etmek pek de mümkün olmayan bir senaryo. 

Aynı sesleri, aynı şarkıları daha ne kadar dinleyeceğiz sorusunu sormak fazla eleştirel bir yaklaşım olsa da maalesef bu soruyu soran çok az insan var. Kabullenilmiş zevklerin dışına çıkarak, sanatı sorgulayan ileriye taşımak isteyen zihniyet gitgide azalıyor.

Türkiye'de müzik sektöründe içinden çıkılamayan kısır döngüde, bir düşünceyi benimseyerek üreten sanatçılar bir yana, çok sattığı için 'retro akımını' tüketmeye nereye kadar devam edeceğiz?

Türkiye'de müzik sektöründe içinden çıkılamayan kısır döngüde, bir düşünceyi benimseyerek üreten sanatçılar bir yana, çok sattığı için 'retro akımını' tüketmeye nereye kadar devam edeceğiz?

Tüketim toplumu olduğumuzu her alanda bariz bir şekilde gösterdiğimiz için kaybediyoruz. Bir dönem patlayan, çoğunluğun uyum sağladığı bir akımı,bir düşünceyi, çok satma çabasıyla sırf yapmış olmak için yapmak, verilen emekleri de boşa çıkarıyor.

Hazırda var olan bir işi tekrar tekrar piyasaya sürmektense, yeni adımlar atmak için emek sarf etmemizin zamanı geldi de geçiyor.

Hazırda var olan bir işi tekrar tekrar piyasaya sürmektense, yeni adımlar atmak için emek sarf etmemizin zamanı geldi de geçiyor.

Feridun Düzağaç'ın da bu konuda değindiği aslında çok güzel bir nokta var: 'Hadi şu ustaya saygı duyalım ve Spotify’da en çok dinleyicisi olan isimlere ustanın hitlerini ‘dağıtalım’ mantığıyla kotarılan bir albüm samimiyet ve saygınlığa ne kadar yaklaşabilecektir ki?'

İnanıyoruz, önceliklerin değişeceğine, kıyıda kalan sanatçıların sesini duyuracağına, sektörün içerisinde emeğin sözü geçeceğine...

Gün gelir devran sanat için de döner.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
116
13
7
6
2
2
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Rock müziğe gelirsek, Rock müziğin de eski tadının kalmama sebebi, sanatçıların müziğini yumuşatmaları. Hayko Cepkin'i tenzih ederek, tüm rock sanatçılarını ... Devamını Gör

Ercan

Rock grupları rockdan ekmek yiyemediler. Aşkın ızdırabında güzel ekmek olduğunu görünce oraya yöneldiler. Zakkum'un yanı sıra ''Baba Mesleği'' gibi bir şarkı... Devamını Gör

Pasif Kullanıcı

Yoo. Bunun tribüte albümlerle alakası yok. Açın son 10 yılın şarkılarını dinleyin. Hemen hepsinin beatleri, ritimleri aynı. 5 - 6 şarkıyı tam olarak dinledik... Devamını Gör

Onur

Popüler kültüre ait müzik dinlemeyin, neler neler var oralarda.. pop rap pop/rock hip-hop arabeks edm(Ve türevleri) bunlardan uzak durun yeter. Tüketim müz... Devamını Gör

Onur

Sevenine*