onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bu Ülkede Mumya Olmak da Zor! Kayseri'de Bulunan Mumya, Halk Tarafından "Şifa Niyetine" Parça Parça Yenmiş

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Bu Ülkede Mumya Olmak da Zor! Kayseri'de Bulunan Mumya, Halk Tarafından "Şifa Niyetine" Parça Parça Yenmiş

01.01.2023 - 07:47

Danişmendliler Devleti'ne altın çağını yaşatan Melik Gazi'nin adını daha önce duymuş olmalısınız. Peki, Melik Gazi'nin mumyasının olduğunu, en azından ona atfedildiğini, ve bu mumyanın Kayseri'de bulunduğunu biliyor muydunuz? Öyleyse size çok daha şaşırtıcı bir haberimiz var: 900 küsur yıllık Melik Gazi mumyasının başına gelmeyen kalmamış! Gelin, 'Anadolu'da mumya olmak bile zor!' dedirten olayın ilginç detaylarına beraber bakalım.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Önce zamanda bir yolculuğa çıkalım.

Önce zamanda bir yolculuğa çıkalım.

1947 yılında Ankara Üniversitesi Tarih Enstitüsü öğrencileri ve asistanları bir gezi düzenliyor. Asistanlardan biri gezi sona erdikten sonra Kayseri'de kalmaya karar veriyor ve Melik Gazi Türbesi'ni ziyaret etmek istiyor. Bu isim kim mi? Tabii ki ünlü tarihçi Halil İnalcık!

Halil İnalcık, mumyayı gördüğü anda yaşadığı heyecanı ömrü boyunca unutamayacağını söylüyor.

Halil İnalcık, mumyayı gördüğü anda yaşadığı heyecanı ömrü boyunca unutamayacağını söylüyor.

Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı olan ve adını türbeden alan Melikgazi köyü, 'Türbeliler' olarak anılıyor. 12 metre yüksekliğindeki Melik Gazi Türbesi, iki katlı bir mimariye sahip. Türbenin alt katında Danişment hükümdarı Melik Gazi'ye atfedilen bir mumya bulunuyor. Türbeye bir ziyaret gerçekleştiren Halil İnalcık, ziyareti sırasında tahta bir tabuta konmuş mumya ile karşılıyor ve pamuklara sarılmış mumyanın uzun boylu sayılabilecek bir insana ait olduğunu belirtiyor.

İlerleyen yıllarda o mumyadan eser kalmıyor.

İlerleyen yıllarda o mumyadan eser kalmıyor.

12. yüzyıldan günümüze dek korunarak gelen Melik Gazi mumyasının başına gelmeyen kalmıyor. Söylenilenlere göre 1935 yılında ziyaretçilerden biri mumyanın sol elini çalıyor. Dermansız hastalıklara şifa olacağı düşünülen mumyanın elinin kim tarafından alındığı bilinmiyor. Yine bir rivayete göre mumyanın dişleri ağzından sökülüyor ve öğütülüyor. Öğütülen dişler suya karıştırılarak içiliyor. Bu suyun da hastaya şifa olacağına inanılıyor.

Melik Gazi'ye atfedilen mumya şifa kaynağı olarak görülüyor.

Melik Gazi'ye atfedilen mumya şifa kaynağı olarak görülüyor.

Bir gazete başlığının yazdıklarına göre çalınan deri ve kemikler parça parça çorbaya konularak kısır kadınlara içiriliyor. Dolayısıyla mumyanın çalınan parçalarından daha çok, çocuk sahibi olamayan kadınlar sorumlu tutuluyor. Bunun yanı sıra bu parçalar cinsel gücü artırmak için de kullanılıyor. Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi türbenin harcına geyik sütü karıştırıldığı söyleniyor. Geyik sütü de şifa kaynağı olarak görüldüğü için zamanla türbenin duvarlarının soyulup kopartıldığı gözlemleniyor.

Rivayetlerin ardı arkası kesilmiyor.

Rivayetlerin ardı arkası kesilmiyor.

Bir başka rivayete göre 1978 yılında mumyanın olduğu alt kata elinde mumla giren ziyaretçiler, mumyanın tutuşmasına sebep oluyor. Mumyanın zarar görmemesi için bu yangın su ile söndürülüyor. Bu sefer de mumya ıslandığı için zarar görüyor. Üstelik yangından sonra mumyanın kafatasının yarısı kararıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Ne çektin Melik Gazi mumyası!

Ne çektin Melik Gazi mumyası!

1996 yılında bunların uydurma olduğu gerekçesiyle mumyanın gömülmesine karar veriliyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğünün öncülüğünde gömülen mumya, 2000 yılında Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararıyla tarihi eser sayıldığı için topraktan çıkarılıyor. Mumya olduğu gibi tozuyla toprağıyla tabuta yeniden yerleştiriliyor. O dönem mumyanın gömüldüğü için koktuğu ve güneşte kurutulması gerektiği konusu da epey tartışılıyor. Ancak sonrasında ne yapıldığı net olarak bilinmiyor.

1990'lı yılların sonunda Saadettin Teksoy, mumyanın son hâlini göstermek için bir çekim gerçekleştiriyor.

1990'lı yılların sonunda Saadettin Teksoy, mumyanın son hâlini göstermek için bir çekim gerçekleştiriyor.

O dönem mumyanın bedeni ekranlara konuk oluyor. Mumya, bir zamanlar Halil İnalcık'ın bahsettiği gibi ancak o zamanki görünümünü biraz yitirmiş. Görüntülerde yangından kaynaklı kararmış kafatası ve sol kolunun olmayışı dikkatleri çekiyor. 2014 yılında bir gazetenin yaptığı habere göre türbe bakımsızlıktan güvercin yuvasına dönüyor. Bu haberin gündeme bomba gibi düşmesinin ardından türbede restorasyon çalışmalarının başlatıldığı söyleniyor.

Mumyanın bugünlere gelebilmiş olması bile bir mucize.

Mumyanın bugünlere gelebilmiş olması bile bir mucize.

Melik Gazi'ye atfedilen mumyanın kime ait olduğu hâlâ net olarak bilinmiyor ancak birçok kişi, bu mumyanın Melik Gazi'ye ait olduğunu düşünüyor. Çünkü söylenenlere göre Melik Gazi, sol elini bir savaşta kaybetmiş! Hâliyle bu kişiler mumyanın elinin çalındığı fikrine katılmıyor. Ne diyelim, belki yakın zamanda işin gerçeği açığa çıkar!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
14
5
2
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
1.Harald

Zaten şu "ziyaret" olayları çok saçma. Çaput bağlayanlar, adak adayanlar... Tarsus' ta 7 uyurlar mağarasına gidin, ağlayanlar var. Çadır kurup 1 hafta kalanl... Devamını Gör