Bu Eğitim Öğretim Döneminden Çoktan Umudunuzu Kestiğinize Dair 11 Belirti
Sizde bugünlerde okula gidip gelirken ''bıktım artık'' diyenlerdenseniz endişeye mahal vermeyin çünkü yalnız değilsiniz. Ders dönemi henüz başlamışken tükenmişlik sendromu yaşıyorsanız sizin de kendinize göre sebepleriniz var...
Bu eğitim öğretim döneminin sizin için başlamadan bittiğini gösteren bazı hal ve hareketler ise şöyle:
1. Gündüz uykuları vazgeçilmeziniz haline gelir.
Gündüz uykusu bebekler kadar öğrenciler için de kutsaldır. Programınıza sıkı sıkıya bağlıysanız uykuya ayırdığınız süre de büyük önem taşır. Programınıza sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışıp kendinizi dizi izlerken buluyorsanız da öyle tabi...
2. Hocaların hiçbirine eyvallahınız kalmamıştır.
En arkada uyumaktan çekinmezsiniz, en ufak hatalarında rencide etmekten geri kalmazsınız. Hatta soruları beğenmeyip boş vereceğiniz final kağıtları da yakındadır.
3. Derslere gidip gitmemek arasında gidip gelirken kafa patlatırsınız, çoğunun gitmeye değer olmadığına kanaat getirirsiniz.
Sabah 9'da dersin olsa da gecenin köründe uyursun, ders zaten önemsizdir, hocası iyidir, devam zorunluluğu yoktur... Sabah uyandığında aklından geçenler hep bunlar olur.
4. Bilgisayarda ödev yazıyım derken bir de bakarsınız internetten alışveriş yapıyorsunuz.
Ödev zaten yetişmeyecek, ayrıca indirimleri kaçırmak en son isteyeceğiniz şeydir.
5. Kütüphanede vuku bulan vize ya da final için ders çalışma ayinlerine katılmazsınız.
Çevrenizdekiler kütüphanede sosyal kelebekler gibi hep beraber ders çalışırken, siz ''Sende notlar var mı cnm yha?!'' demeye bile üşenirsiniz. Sınıfınızın Facebook grup sayfasında paylaşılan notlara şöyle bir göz atarsınız, üşenmezseniz.
6. Aklınıza gelebilecek birçok şeyi mutfak eşyası olarak kullanmaya başlamışsınızdır.
Plastik kaşıklarla yemek yiyerek, yoğurt kaplarında cacık yaparak yaratıcılığınızı konuşturuyor olabilirsiniz. Ama muhtemelen sebebiniz dağ gibi olan bulaşıklar ve o bulaşıklarda bağımsızlığını ilan etmiş yepyeni canlılardır.
7. E-postalarınızı cevaplamayı aklınızın bir kenarına yazsanız da onları cevaplamazsınız.
Hocanızın attığı e-postaları okuyacak kadar önemsersiniz ama cevaplayacak gücü kendinizde bulamazsınız.
Hatta arkadaşlarınızdan gelen mesajlar, annenizden babanızdan gelen aramalar için de aynısı geçerlidir. Zaten okulun uzayacağını da nasıl söyleyeceğinize henüz karar vermemişsinizdir.
Aklınızın bir kenarına yazmak yerine not almayı düşünürsünüz, ama ona da üşenirsiniz.
8. Diyelim ki derse gittiniz; mutlaka kalem ödünç almak zorunda kalırsınız.
Zaten derse zor yetişmişsiniz, bir de kalem mi düşüneceksiniz... Defter getirmişseniz ne ala.
9. Çamaşır sepetiniz mütemadiyen doludur.
O çok sevdiğiniz kıyafetleri giymeyi istemeniz onları çamaşır sepetinde bulmaya yetmez. Günlerce aynı şeyleri giymek daha cazip gelir.
10. Eğlenmek için dışarı çıktığınız günler geride kalmıştır.
Duş al, tıraş ol, makyaj yap ve dışarı çık ya da eşofmanları geçir evde dizi izle... İki durumda da neredeyse aynı şeyi hissettiğiniz için ev rahatlığını tercih edersiniz.
11. Etrafınızdakiler Erasmus, Farabi, gençlik kampları, gönüllü projeleri diye koşturarak örnek öğrencileri oynarken oralı olmazsınız.
Henüz bunların zamanı gelmemiştir, gelse zaten hissederdiniz. Yapılacak daha önemli şeyler olduğunu da bilirsiniz; çamaşır ya da bulaşık yıkamak gibi mesela...