Birinciyi Değil Sonuncuyu Seçeceğinize Emin Olduğumuz 15 Durum
Bir şeyler satın alırken ya da ortak kullanımdaki gereçleri/yerleri kullanırken, genelde ilkini tercih etmeyiz. Daha az kullanıldığını düşündüğümüz arkada olan, öncelikli tercihimizdir. Hatta öyle ki, bazılarımız bunu takı haline getirip satın almaktan vazgeçebilir, ya da bir sonrakini kullanabilmek için sıra beklemeyi göze alabilir...
1. En öndeki deodorant satın alınmaz, arkalardan bir tane seçilir.
İstisnasız hepimizin yaptığıyla başlayalım. En öndeki deodorant sıkılmıştır, kapağı bozulmuştur, başkasının tenine değmeştir. Mecbur kalınmadıkça alınmaz!
2. O herkesin denediği en öndeki kıyafeti kim almak ister?
Fondoten bulaşmış, herkesin tenine değmiş, denenmekten deforme olmuş o kıyafeti almamak için depodan o bluzu arttıranlar parmak kaldırsın!
3. Yere düşmekten un ufak olmuş bisküvi ve türevleri...
Bir arkadakini almaya çalışırken milyon kez yere düşen o çubuk kraker 50 değil 550 parça olmuşken, neden onu tercih edelim ki?
4. Alışeriş merkezlerinin giriş katındaki tuvaletler vs yemek katındaki tuvaletler
Giriş kat ayak altıdır, yemek katı da en çok kullanılandır. Alışveriş merkezinde bir tuvalete gidilecekse, ara katlara kadar dayanmak caizdir!
Tuvaletin en son kabini rocks!
Tabi hangi kattaki tuvaleti kullanacağımıza karar vermekle de bitmiyor. Bir de kabinlerden en sonuncusuna yolculuk başlıyor!
5. Hepimiz bir kez o ekmeği elledik, kabul edelim!
Bakkaldan alınan o ekmekler yok mu, o ekmekler... Herkesin öndekini mıncıklayıp, arkadakini aldığı ekmekler...
6. Bir sigara bile yakılmadan gazı biten öndeki çakmak!
Hepimiz o öndekini deniyoruz, peki neden denediğimizi almıyoruz ki?
7. Paketi ezilmiş, çatlamış, son kullanım tarihine az kalmış en öndeki süt ürünleri!
Kim ister ki eciş bücüş kutudan bir süt içmeyi ya da çatlamış bir yumurta yemeyi ya da son kullanma tarihine 1 gün kalmış bir yoğurt almayı?
8. Rafın en önünde duran, çevrilmekten sayfaları yıpranmış bahtsız kitap...
Kitap okuma alışkanlığı olan çoğu insanın bir takıntısı vardır, eğer ikinci el kitap alma peşinde değilse, asla o en önde yıpranmış, kapağı kırılmış kitabı almaz!
9. Kapağı kırılmış sıvı sabunlar, herkesin burnunun değdiği o şampuanlar...
Öndekini kokla, arkadaki temiz olanı al. Oh ne ala memleket...
10. İstanbul'da ilk köprü çıkışı kurbanı olmak diye bir gerçek de var...
İstanbul'u iyi bilenler köprüden önceki son çıkışa kadar ara yolları kullanır. Maksat, her daim yoğun olan köprü trafiğinden kaçmaktır elbette. Peki ya bilmeyenler ne yapsın?
11. Tükenmiş, tükenmez kalemler
Kalem almayı düşünmeyenlerin bile denediği o ön sıradaki kalemleri, hiçbirimizin almadığını biliyoruz!
12. Parmak izine ulaşmak için ideal gereç: En öndeki, kutusuz, cam bardak!
Kaç kişinin izi var o bardakta, hatta kimisinin ucu kırık, yaşanmışlıklar var sonuçta. İtmeyin onu, kutulusunu alacaksınız da ne olacak?
13. Tamam hepimiz biliyoruz ki, o en üstteki bardak en az bir kez yere düştü...
Peki ya alttakini almaya çalışırken diğer düşen bardaklar? Onları hiç düşünmeden alıyoruz ama...
14. Otobüsün en son dolan en ön koltuğu
Tamam, kimseye söylemeyeceğiz. Ama biliyoruz, kimseye yer vermemek için koşa koşa arka koltuğa gidiyorsun!
15. O içecek dolabında öndeki sıcak su, bira, kola...
En soğuğuna ulaşmak için bütün dolabı boşaltan kaç kişiyiz?
