Baybars, gençlik adıyla Aybars, 1223 yılında Kıpçak‟ta doğmuştur. Uzun boylu, yeşil gözlü, güzel görünüşlü olmasının yanında zekâ ve yeteneğiyle de dikkatleri üzerine çeken biri olarak bilinmektedir. Baybars tahmini on dört yaşlarında iken Moğollar Kıpçak bölgesini istila etmişler ve buralarda yağma hareketlerinde bulunup birçok kişiyi esir almışlardır. Bu sırada esir alınanlar arasında Baybars da bulunmaktadır.Moğol baskınıyla esir düşen Aybars satılarak Şamdolaylarına getirilir. Bu yolculuk sırasında bir Kıpçak güzeline tutulur. Ancak Şam’da işler hiç de istediği gibi gitmez. Aşkından ayrı düşer.Melküs Salih’in askerleri tarafından keşfedilince Ravdaadasındaki askeri kamplara gönderilir. Burada kendini kanıtlayan ve İslamidüşünceyle yetişen Aybars Mısır’da Emir Aktay’ın sağ kolu olarak kendinigösterir. Çeşitli görevlerde başarısağlar ve Aktay’dan sonra Bahri Memlükleri arasında sözü geçen bir konumayükselir.Haçlılar’ı Mansura’da durdurak büyük bir zaferkazanır.Ancak siyasi çalkantılar ve entrikalar onun Mısır’dadaim kalmasını engeller. Hem bu sebeple hem de çocukluk aşkını bulma ümidiyletekrar Suriye yollarına düşer. Burada ne yazık ki istenmeyen problemlerlekarşılaşır aşkına kavuşması engellenir. Suriye’den uzaklaştırılır.Tam bu sırada ülkede Moğol saldırıları başgöstermeye başlar. O vakit bütün kinini, nefretini bir yana bırakarak Mısırhükümdarı olan Kutuz’un cihat çağrısına kulak verir, eski düşmanlıkları birkenara koyarak adamlarıyla tekrar orduya katılır. Moğollarla Ayn Calutmevkiinde karşılaşılır.Savaşta büyük birözveri ve kahramanlık göstererek yürek yüreğe çarpışır, başarılı taktiklerleMoğol ordusunu yerle yeksan eder. Böylelikle işgal altındaki Suriye ve Halep toprakları kurtulur.Ancak Kutuz ile aralarrındaki güç kavgası ve aşkınıneline esir düşmesi iki büyük komutanı karşı karşıya getirir. Bu ölüm kalımsavaşını Aybars kazanır.Böylelikle hem bozkırın gülüne kavuşur hem de çölehükümran olur.
Yorum Yazın