Görüş Bildir
Haberler
Bir Dişinin Daha Önce Çiftleştiği Erkeklerin Doğan Yavruya Genetik Taşıdığını Söyleyen Telegoni Teorisi Nedir?

Bir Dişinin Daha Önce Çiftleştiği Erkeklerin Doğan Yavruya Genetik Taşıdığını Söyleyen Telegoni Teorisi Nedir?

Bilim insanlarını yıllardır meşgul eden bir soru olan Telegoni teorisine göre eğer bir dişi, yavru yaptığı partnerinden önce başka erkeklerle çiftleştiyse, doğurduğu yavruda hem babanın hem de diğer partnerlerinin genleri olabilir. Peki, bu nasıl mümkün olabiliyor?

Kaynak: https://www.britannica.com/science/te...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Telegoni teorisini kısaca özetlememiz gerekirse, bir dişinin yavrusunun yalnızca babasından değil, dişinin daha önce çiftleştiği erkeklerden de bazı kalıtsal özellikler taşıması olarak anlatılabilir.

Telegoni teorisini kısaca özetlememiz gerekirse, bir dişinin yavrusunun yalnızca babasından değil, dişinin daha önce çiftleştiği erkeklerden de bazı kalıtsal özellikler taşıması olarak anlatılabilir.

Yani doğan yavruda anne ve babanın değil, dişinin daha önce çiftleştiği erkekten de genetikler olabilir.

Dişinin doğurduğu yavru, babanın spermleriyle döllendiği için genetik olarak doğrudan babadan faydalanacağı ilk düşünülenler arasında.

Dişinin doğurduğu yavru, babanın spermleriyle döllendiği için genetik olarak doğrudan babadan faydalanacağı ilk düşünülenler arasında.

Fakat dişinin daha önce çiftleştiği erkeklerin genetiği, daha sonra anne aracılığıyla yavruya aktarılır. Bu duruma da telegoni teorisi adı veriliyor.

Telegoni teorisi nasıl oldu da ortaya çıktı diyorsanız, şimdi sizi 1800'lü yıllara götürüyoruz.

Telegoni teorisi nasıl oldu da ortaya çıktı diyorsanız, şimdi sizi 1800'lü yıllara götürüyoruz.

1800'lü yıllarda özellikle at ve köpek gibi hayvanlardan saf ve melezler yaratmak üreticilerin ana gündemiydi.

"Soyların kirlenmesi" olarak nitelendirilen bu durum araştırıldığında dişinin ilk çiftleştiği erkek eğer saf değilse, diğer saf çiftleşmelerin etkilendiği ortaya çıkıyordu.

"Soyların kirlenmesi" olarak nitelendirilen bu durum araştırıldığında dişinin ilk çiftleştiği erkek eğer saf değilse, diğer saf çiftleşmelerin etkilendiği ortaya çıkıyordu.

Melez ve farklı ırkların üretimi için sık sık farklı cinsler üreticiler tarafından bir araya getirilse de bu konunun bilim insanlarının ilgisini çekmesi 1820'lere dayanıyor.

Dönemin önemli isimlerinden olan Lord Morton tarafından gündeme getirilen bu durum, Morton'un Kraliyet Cemiyeti Başkanı Dr. W.H. Wollaston'a yazdığı mektupla ortaya çıktı.

Dönemin önemli isimlerinden olan Lord Morton tarafından gündeme getirilen bu durum, Morton'un Kraliyet Cemiyeti Başkanı Dr. W.H. Wollaston'a yazdığı mektupla ortaya çıktı.

Mektubunda bir zebrayı evcilleştirmek istediğinden bahseden Lord Morton, burada bir erkek bataklık zebrası ile dişi bir Arap atını çiftleştirip sağlıklı bir dişi melez sahibi olduğunu anlatır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Daha sonra dişi Arap atını başka bir yetiştiriciye sattığından bahseden Lord Morton, bu dişinin başka bir Arap atından yavrularını gördüğünde zebra desenlerini fark ettiğini yazar.

Daha sonra dişi Arap atını başka bir yetiştiriciye sattığından bahseden Lord Morton, bu dişinin başka bir Arap atından yavrularını gördüğünde zebra desenlerini fark ettiğini yazar.

Yani bir erkek zebrayı evcilleştirip yavrular almak isteyen Lord Morton, zebra ile çiftleşen Arap atının başka bir Arap atından olan yavrularında bir önceki partneri olan zebradan genetik izler olduğuna canlı canlı şahit oluyor.

Morton'un evcil zebra merakıyla ortaya çıkan telegoni teorisi, dönemin bilim insanlarının epey ilgisini çekti.

Morton'un evcil zebra merakıyla ortaya çıkan telegoni teorisi, dönemin bilim insanlarının epey ilgisini çekti.

Bilim insanlarını ikiye bölen bu iddia araştırılmak istense de son yavruların ölmesi sonucunda bazıları böyle bir şeyin kesinlikle mümkün olmayacağını iddia ederek çeşitli deneylere başvurdu.

Kediler, koyunlar ve daha pek çok hayvan üzerinde deney yapılsa da bu duruma dair herhangi bir kanıt bulunamadı.

Kediler, koyunlar ve daha pek çok hayvan üzerinde deney yapılsa da bu duruma dair herhangi bir kanıt bulunamadı.

Zaman içinde DNA ve kalıtım gibi kavramların tam olarak anlaşılır olmasıyla konu üzerine tekrardan giden bilim insanları, 1959 yılında bu teoriyi meyve sinekleri ve fareler üzerinde test etti.

Telegoniyi yalnızca renk temelinde özellikler olarak görmek istedikleri için bu konu hakkında o dönemlerde herhangi pozitif bir sonuca ulaşamayan bilim insanları telegoni konusunu rafa kaldırsa da son dönemde bu olay tekrardan gündemde.

Telegoniyi yalnızca renk temelinde özellikler olarak görmek istedikleri için bu konu hakkında o dönemlerde herhangi pozitif bir sonuca ulaşamayan bilim insanları telegoni konusunu rafa kaldırsa da son dönemde bu olay tekrardan gündemde.

Son yıllarda yapılan çalışmalara bakıldığında telegoninin bazı türlerde var olduğu rahatlıkla görülebiliyor. 

2014 yılında nerit sinekleri üzerinde yapılan araştırmada yavrunun babaya değil de annenin ilk çiftleştiği sineğin boyutuna benzer olduğu ortaya çıktı.

Telegoni teorisi hala tam olarak onaylanmış bir durum değil, fakat araştırmaların devam etmesiyle gerçeklerin yakın zamanda ortaya çıkması bekleniyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
3
3
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
syborg

..o zamanlar Kadın, şeytanın kendisi olmaktan, şeytan hizmetkarı/ayartıcı leveline henüz terfi etmiş, fonda Schopenhauer, 'Yılan Kadın' adlı eserini yayınlam... Devamını Gör

feyk

aklima yatmadi. canli yasamda biolojide her zaman beklenmeyen garip durumlar cikabiliyor, hic bir seye bu kesinlikle mumkun degildir diyemeyiz ama soz konusu... Devamını Gör

syborg

yuh gerçekten. insan bi hafif mesafe koyar şu kçımın teoremiyle arasına. Damızlık at, boğa üreticileri mi yön veriyor artık biyoteknolojiye? Telegoni insanla... Devamını Gör