Bakan Yardımcısından Milas Belediye Başkanına: 'Uçaklar Geliyor Fakat Siz Görmüyorsunuz'

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’un, kendisine “Sakin ol, bugün devletin bütün imkanları buraya yığılacak. 2 uçak gelecek, 3 helikopter gelecek” dediğini; gelmeyince de 'Uçaklar geliyor ama siz göremiyorsunuz' dediğini söyledi. Tokat, orman yangınlarında sorumluluğun belediyelerde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Yanan ormanın sorumluluğu da belediyelere yüklenecekse o zaman Tarım ve Orman Bakanlığına gerek yok” diyerek tepki gösterdi.

Muğla’nın Milas ilçesinde dün Kemerköy Termik Santrali’ne sıçrayan yangın güçlükle söndürülebildi. Milas Belediyesi’nin CHP’li başkanı Muhammet Tokat, yangın bölgeye sıçramadan günler önce uçak ve helikopterle yangının söndürülmesi için çağrı yapmıştı.

Tokat, en kötü senaryoyu göze alarak çağrı yaptıklarını hatırlatarak, “Gerçekleşmesini istemediğimiz bir senaryoydu, maalesef gerçekleşti. Şu anda korktuğumuz sonuçlar ortaya çıkmadan bastırılmış gibi görülüyor. Burada sorumluluk çok önemli bir şey” dedi.

Tokat, “Yangın, bize 4 gün ve 15 kilometre vermişti. Bu 4 günlük süre içinde yangının durdurulmasıyla ilgili havadan ve karadan etkin bir mücadele görmediğimiz için sürekli termik santralin tehlikede olduğunu ifade ettik. Bu öngörülerimiz dikkate alınmadığı gibi daha çok kendi bildikleri doğrultuda ve hatta işlerine karışılmasından rahatsız oldukları bir yöntemle gitti. Maalesef korktuğumuz sonuca dayandı” diye konuştu.

Milas Kaymakamı ile görüşme imkanlarının olduğunu ve Milas’ta bir koordinasyon merkezi kurduklarını dile getiren Tokat, ilçelerinde yerel idareciler ve kaymakamla koordinasyonda sıkıntı yaşamadıklarını, ancak bakanlıklarla koordinasyonda sıkıntı olduğunu söyledi. 

Tokat, “Belediyeler olarak kendi aramızdaki koordinasyon maalesef bakanlıklar düzeyinde yoktu. Ben ilçeme 3 bakanın gelip açıklama yaptığını televizyonda gördüğümde, Edirne Belediye başkanımızla görüşüyordum. Türkiye’nin bütün illerindeki belediye başkanları rahat görüşebiliyoruz ama bakanlar ilçemize geldiğinde onlarla çok fazla irtibat kuramıyoruz. O tabii bir koordinasyon eksikliği olarak değerlendirilebilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Yerleşim yerindeki yangınlardan belediyeler sorumlu” sözünü de değerlendiren Tokat, “Bu soruya enteresan cevaplar verebilirim, bu açıklamalar çok talihsiz açıklamalar” diye konuştu.

Tokat, yangın ilk başladığı günden bugüne sağlam bir koordinasyon kurulması için belediyelerin yapıcı tavır gösterdiğini ve İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy’un Muğla’daki toplantısına katıldıklarını söyledi. Tokat, Ersoy’un bu toplantıda kendisine verdiği sözü şöyle aktardı:

“Kaymakamlıkta gelip koordinasyon toplantısı yaptığında belediyelere teşekkür etti kendisi. Biz o toplantıdan o kadar güzel duygularla ayrıldık, koordinasyonda eksik kalan noktaların tamamlanmasında o kadar yapıcı tavır aldık ki, ben o toplantıdan çok mutlu ayrıldım. Bakan Yardımcım bizim feryatlarımızı duyunca dedi ki ‘Sakin ol, bugün devletin bütün imkanları buraya yığılacak. 2 uçak gelecek, 3 helikopter gelecek. Arazöz sayısı arttırılacak. Tarihi bir mücadele verilecek ve bugün bu iş bitecek’. Toplantıdan böyle çıktık, herkes görev yerine gitti. Öğlen saatleri oldu; uçak yok, helikopter yok. Karadan etkin müdahale yok. Yani aradığımda Bakan Yardımcımızı, ‘Uçaklar geliyor ama siz göremiyorsunuz’ dedi. Biz hiç kimseye olanları, gördüklerimizi, yaşadıklarımızı anlatmaktan başka suçlayıcı tavır içerisinde bulunmadık.”

Yangına karşı ekiplerin kahramanca mücadele ettiğini dile getiren Tokat, “Bu mücadeleyi hava desteğiyle taçlandıramadık, anlamlı hale getiremedik. Sıkıntı burada” dedi. Erdoğan’ın sözlerine gözleri yaşararak sitem eden Tokat, en başından beri feryat figan ederek destek istediğini anımsattı. Tokat, şunları söyledi:

“Gözümüzün önünde ne canlar öldü, insanlar kendi evini terk etmek zorunda kaldı. İhtiyar bir ninemiz ‘Terk etmem’ diyerek direğe sarıldı. Yani burada çok dramlar yaşandı. Şu anda Kemerköy Termik Santrali’nden başlayın, Bodrum’a kadar bir tane yeşil alan kalmadı. Yani müthiş bir doğa katliamı. Bana hep ‘Hiddetlisin, duygusalsın, sakin ol’. Evet ben duygusalım.

Ama üzülerek söylüyorum. Orman Genel Müdürlüğü yetkililerinde hep mekanik ifadeler gördüm, bu hissi hiç görmedim. Biz Kemerköy Termik Santrali’ne gelmeden yangını bitirme olanağı yakaladık. Akşamdan organize olduk. O gün sabaha kadar sürekli sosyal medya paylaşımı yaptım, hiç uyumadım. Yangını hemen söndürelim, müdahale edelim diye. Sabah bir genel müdür yardımcısı geldi, akşamki bütün senaryoyu bozdu. Bir dereyi eşik kabul ettik biz. ‘Bak burada eşik var, karşıya geçirmeyelim’ dedim. Bana ‘Hayır, sen bilmiyorsun bu işi. Biz burada değil. Bunu bu dağın tepesinde tutacağız’ dediler. Geçirmeyin dedim, geçirdiler. Yangın, kurtarılamadı bu noktalara kadar geldi.”

Tokat, yangının sönmesi için harcadığı çabaya rağmen sorumluluğu kabul ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti:

“Çünkü ben mahallelerimizi kurtaramadım. Bu kadar insan ıstırap çekti, bu kadar bitki gitti. Bu kadar hayvan öldü. Hepsi benim mahallem. Bu kadar uykusuz, aç, feryat figanla, mücadelemle mahalleri kurtaramadık. Milas halkının ıstırap çekmesine engel olamadık. Sorumluluğu kabul ediyorum. Yanan ormanın sorumluluğu da belediyelere yüklenecekse o zaman Tarım ve Orman Bakanlığına gerek yok. Tamam, versinler bütün sorumluluğu bize, o bakanlığa gerek yok. Cumhurbaşkanımız, tek kişinin iradesini yönetimde olduğu kendisi hiç sorumluluğu kabul etmeyip bize sorumluluğu yükleyecekse evet, sorumluluk bizde. Çünkü ben insanımızı bu acıyı yaşamaktan kurtaramadım.”