Aytül Yükselici Yazio: The Undoing - Sır: Hayal Etmekten Korkma
Sanırım hızlı tüketim toplumunun bir parçası olduğumuzdan Nicole Kidman’ın yeni dizini her hafta izleyip bir sonraki haftayı beklemeyi göze alamadım. Bütün bölümler bitince de kimseden spoiler almadan bir solukta izlemeyi başardım. Dizi altı bölüm olmasına rağmen birinci bölüm konuya girmekte oldukça zorlanmış.
Geri kalan bölümlerde ağır ilerliyormuş gibi gelse de insanı psikolojik olarak bir yerden yakalıyor. Ama işte gel gör ki Amerikan dizisi de olsa aldatan bir eş doktor saygın bir adam olunca nedense karısına bile bir kal geliyor. Aldatılan kadında başarılı bir psikiyatrist olmasına rağmen anlayamadığım bütün süreç boyunca kadının bir türlü boşanma davası açmaması. Neden ya neden diye soramadan edemiyor insan.
Kim olursan ol, çaresiz bir ev hanımı gibi oğlunun babasını savunması daha yüzyıllar boyunca bu kadın erkek ilişkisinin çözülmeyeceğinin sinyalini veriyor adeta.
Düşünün mahkemeye evli olduğunuz adamla elle elle giriyorsunuz sırf onun iyi bir adam olduğunu göstermek için.. Adam karşınıza geçip herkesin içinde ölen sevgilisi için ben onu çok seviyordum, delicesine, hatta ona aşıktım diyor. Sonra siz gene o iyi baba iyi adam görünsün diye elinden tutup mahkeme salondan çıkıyorsunuz.
Aslında dizideki bu olaya yabancı değiliz. Bu tamamen toplumların kadın erkek ilişkilerinde hastalıklı olarak her an karşımıza çıkan ve kendilerini bir şekilde haklı göstermek için çok aşık, seviyorum cümlelerininarkasına saklayan kadınların işi… Neyse biz geri diziye dönecek olursak Nicole Kidman ve Hugh Grant düşündüğümden daha iyi bir ikili olmuşlar. Cast’ın geri kalanı da roller için çok iyi seçilmiş.
Dizinin insanı sürüklediği garip bir duygu durumu var. İster evli olan ister bir arkadaş birini tanımak için kaç yıla ihtiyacınız var? Bunu hiç düşündünüz mü?
İnsanları tanımak için kaç yıl yeter? Ya da bir insanı gerçekten tamamen tanıyabilir misiniz? Belki de evliliklerden asıl sorun bu oluyor. Karşınızdaki insanı tanıyorsunuz sanıyorsunuz. Ve onun hakkında önermede bulunuyorsunuz.
Benim eşim asla aldatmaz. Benim eşim asla böyle bir şey yapmaz. Sonuç olarak aslında insanoğlu kapalı bir kutu! Herkes her şeyi yapabilir gerçeğini asla unutmamak lazım. Bize bunu unutturan şey ve gözlerimizi kapatan şey kimi zaman aşk kimi zaman çocuklarımız kimi zaman para oluyor. Siz siz olun gözlerinizi kimseye tamamen kapamayın!
Diziyi kimler izlesin:
Başlayıp biten mini dizileri seviyorsanız izleyebilirsiniz. Özellikle üçüncü bölümden sonra insan sonunu gerçekten merak ediyor. Ben aldatılmam diyen körü körüne sevgilisini kocasını seven varsa, kocasını her hatasında affeden kadınlar varsa aranızda ders niteliğinde izleyin derim.
Diziyi kimler izlemesin:
Aptal kadınlara ve olaylara hastalıklı ilişkilere tahammülüm yok diyenler izlemesin.
Sır: Hayal Etmekten Korkma
Bir dönemin ortalığı kasıp kavuran SECRET kitabının ikinci filmi sonunda izleyicisiyle buluştu. Filmden anladığımız üzere bilimsel açıklamalarla bir yere varılmayacağını anlayan yapımcılar modern çağın pamuk prenses hikayesini yapalım da anlayan anlamayan herkes otursun bizi izlesin diye bir romantik komedi filmi çekmişler. Sonuç gerçekten istedikleri gibi oldu anlayan anlamayan herkes filmi izlemeye başladı.Ben özellikle dört-beş arkadaşıma hemen filmi izlemesi ısrarında bulunup ne anladığını sordum.
Tahmin ettiğim üzere filmdeki mesajları anlatmadığım arkadaşlarım filmi sadece güzel ve sevimli buldu. Filmin içindeki mesajları uzun uzun anlattığım arkadaşım ise sabah uyandığından beri hayattan ne istediğimi tekrarlıyorum dedi. Filme gelecek olursak. Başına sürekli kötü şeyler gelen üç çocukla ve bir sürü borçla dul kalmış bir kadın ve birden ortaya çıkan pozitif yardımsever adeta beyaz atlı prens gibi bir yakışıklının çarpışması. Kadın ve erkek üzerinden örülen bir klasik masal.
Güçsüz ve zayıf kişilikli çocuklarına yetemeyen ihtiyaçlarını karşılayamayan bir kadın. Kadına aşık ve onla evlenmek isteyen bunun için ona pahalı hediyeler alan bir adam. Sürekli o adama doğru onu ittiren ve bundan iyisini bulamazsın üç çocuğun var diyen bir anne. Ve her şeyin üzerine birden ortaya çıkan esrarengiz bir adam. Yani macera aramaya gerek yok.
Aç bak bugün Esra Erol’da da aynı hikayeye rastlarsın. Fakat filmde azda olsa akıllıca gizlenmiş mesajlar var. Düşünce gücümüzün önemi ile ilgili. Karşılıksız yapılan iyiliğe olan tepkilerimizle ilgili. Kendimizi iyi olan bir şeye karşı nasıl direnç gösterdiğimizle ilgili. Filmin klasik masal yerine takılmadan izlemeyi başarırsanız mesajlarının oldukça etkileyici olduğunu düşünüyorum. Hatta son zamanlar belki de ihtiyacımız olan pozitif düşüncenin içinde gizli olabileceğini bile düşündüm. Ama dediğim gibi o klasik Amerikan tarzı içimizi bayan romantik komedi sayılan sonu belli tahmin oyunu film gibi izlemekten sıyrılırsanız bunu başarırsınız.
Filmi kimler izlemeli: İyi vakit geçirmek hem de pozitif mesajları yakalamak isterim diyenler varsa filmi kaçırmasın. Ayrıca kişisel gelişim kitapları hastaları daha önce Secret kitabınıokuyanların mutlaka farkındalıkla izleyeceklerini düşünüyorum.
Filmi kimler izlememeli: Romantik komediye, sonu güzel biten aşklara tahammülü olmayanlar izlemesin. Bir de kişisel gelişim kitaplarını ve düşünce gibi olayları aptalca bulan bir kesim var onlar hiç izlemesin.
Yorum Yazın
Bir dönem ortalığı kasıp kavuran The Secret kitabı ile aynı adı taşıyan belgeselde insanlara akıl veren şarlatanlardan James Arthur Ray, belgesel yayınlandık... Devamını Gör