Aman dikkat! Sizin de başınıza gelebilir!

Adana’dan İstanbul’a gelirken aracında  yüklü miktarda uyuşturucu yakalanan sanığa, duruşmada  başkan sorar:

Başkan: Aracında yüklü miktarda uyuşturucu bulunmuş. Ne diyorsun?

Sanık: Ben koymadım efendim. Oyuna getirildim.

Başkan: Nasıl getirildin anlat bakalım?

Sanık: Efendim benim 2002 model bir arabam var. Paraya ihtiyacım olduğundan arabamı satmak için internete sahibinden com’a ilan verdim. Adının Salih olduğunu söyleyen biri beni aradı.  Arabamı satın almak istdiğini ancak kendisinin İstanbul’da olduğunu söyledi. Hiç pazarlık da yapmadı. “Masrafını göndersem, aracı İstanbul’a getirir misin, onun için de ayrıca ödeme yaparım” dedi. Bana da mantıklı geldi, kabul ettim. Hesap numaramı istedi. Ardından bana 2.000 Lira havale etti. Ben de satışı yapıp aracı teslim etmek ve kalan paramı almak için İstanbul’a yola çıktım. Sonrasını biliyorsunuz zaten.

Başkan: Adamla yüzyüze hiç geldin mi?

Sanık : Yok efendim gelmedim. İstanbul’a varamadan polisler tutukladı.

Başkan: Yüze gelmedin madem, uyuşturucuyu telefonla mı koydu adam arabana?

Sanık : Ne ara koydular bilmiyorum. Ancak  Salih denen şahıs, aracı test etmesi için Adana’da bir arkadaşına yönlendirdi beni.  Adını hatırlamadığım bir şahısla Ceyhan’da buluştuk.  Gelen şahıs, kendi arabasının anahtarlarını bana bıraktı. Kapılarda sorun olduğundan kilitlenmediğini söyledi. “Sen benim aracın başında dur, ben 10 dakika aracı test edeyim” dedi. Ben de bir sakınca görmedim, anahtarları verdim. Adamın geri gelmesi yaklaşık 40-45 dakika sürdü. Muhtemelen o arada yapmışlar ne yapmışlarsa.

Savunma karşısında mahkeme heyetinin yüzünde “Vay be” dercesine bir ifade…