2018 Kötü Haberlerle Geliyor: Dünyanın Dönüş Hızı Azaldı, Depremler Kapıda!
Hazırlıksız yakalanıldığında deprem, 10 binlerce kişinin canını alabilecek korkunç bir doğal afet. 2010 yılında Haiti'de meydana gelen ve 100,000'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan deprem bunun önemli bir örneği ya da daha yakından şahit olduğumuz 1999 depremi.
Peki bu kayıplardan ders alabildik mi? Önlemlerimizi aldık mı? Çünkü eğer almadıysak, 2018 bu konuda zor bir yıl olacağa benziyor.
Dünya'nın dönüş hızı günde birkaç milisaniye kadar azalıyor.
Bu yılın başında Geophysical Research Letters'te yayımlanan bir çalışmada; Colorado Üniversitesi'nden Roger Bilham ve Montana Üniversitesi'nden Rebecca Bendick, Dünya'nın dönüş hızı azalmaya devam ederse 2018 yılında büyük depremlerde önemli bir artışla karşı karşıya kalabileceğimizi öne sürmüşlerdi.
Bu tahmini yapabilmek için Bilham ve Bendick, 1900 yılından bu yana meydana gelen, moment büyüklüğü ölçeği 7.0 şiddetinden büyük olan depremleri incelediler.
Yaklaşık her 32 yılda bir, büyük depremlerde bir artış olduğunu ortaya çıkardılar. Bu istatistikle güçlü bir şekilde bağlantısı olan tek faktör ise artıştan önceki beş yıllık periyodda Dünya'nın dönüş hızının hafifçe azalması.
Bendick bunun biraz "çılgınca" göründüğünü kabul ediyor; ancak üzerine biraz düşününce bu korelasyon o kadar da saçma görünmüyor.
Dünya'nın dönüş hızının 10 yıllık periyodlarla arttığı veya azaldığı biliniyor. Hatta El Niño gibi mevsimsel değişiklikler bile bu hızı etkileyebiliyor.
Ancak daha ciddi depremlere sebep olmak gibi etkilere sahip olup olmadığını görmek için daha derine bakmamız gerekiyor.
Öncelikle merkezden başlayalım: Katı demir ve nikelden oluşan iç çekirdek, sıvı demir ve nikelden oluşan dış çekirdek, yoğun sıvı manto, son olarak da ince ve katı yerkabuğu.
Bilham ve Bendick emin olmasalar da mantonun yerkabuğuna biraz daha yapıştığına inanıyorlar. Bu, sıvı dış çekirdeğin akış biçimini değiştirebilir ve aşağıdaki her şey metal olduğu için bu değişiklik gezegenin manyetik alanını etkileyebilir. Bu da Dünya'nın dönüşünü, hatta bir günün uzunluğunu birkaç milisaniye değiştirecek bir duruma sebep olur.
Bunun üzerine tekrar belirtmekte fayda var: Dünya'nın dönüş hızı son 4 yıldır azalıyor.
Bilham'a göre sonuçlar oldukça açık.
Önümüzdeki sene büyük depremlerin sayısında önemli bir artış görebiliriz.
Yaklaşık 15-20 büyük deprem yerine, 25-30 tanesiyle karşı karşıya kalmamız mümkün; ancak Bilham bu depremlerin nerede olacağını kesin olarak söyleyemiyor.
Birçok büyük deprem insan hayatını etkilemeyeceği yerlerde gerçekleşiyor; ancak yanlış bir noktada büyük hasarlara yol açabiliyorlar.
Örneğin 2010 yılında Haiti'de oluşan 7.0 şiddetinde bir deprem 100,000'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı. 2011 yılında Japonya'da meydana gelen 9.0 şiddetinde (7.0 şiddetinde olan bir depremden 1,000 kat fazla enerji salınımına sebep oluyor.) bir deprem ise 18,000 kişinin canını almıştı.
Tabi ki burada hazırlıklı olmak önemli bir faktör.
Peki depremleri tahmin edebilir miyiz?
Bu, sadece mantıksız olduğu için değil, aynı zamanda şimdiye kadar birçok defa deneyip yanıldıkları için sismologların canını oldukça sıkan bir soru. Bu alandaki pek çok gelişmeye rağmen bir deprem meydana geldiğinde bu sadece rastlantısal bir olaymış gibi görünüyor.
Ancak yine de bu, insanları denemekten vazgeçirmeyecek.
Yorum Yazın
İyi de doğanın normal oluşumu içerisinde bu var. Kıtalar kendi kendiliğine mi bu hali aldı sanıyoruz? İnsanoğlu o kadar fazla yapı, konutlaşma düşkünü hale g... Devamını Gör
Daha da can sıkmak istemem ama ABD'de ki dünyanın en büyük yanardağı yellowstone kalderasının tabanı giderek yükseliyor. Araştırmalara göre dağ (ki aslında d... Devamını Gör
kıyamet kapıda boşa calışıyoruz