YAŞAM

Enayi kelimesi TDK'ya göre kolayca aldatılabilen, aşırı ölçüde aptal, bön, avanak demekmiş. Fakat biz bunu her türlü iyi niyet belirtisi gösteren insanı yaftalamak, küçümsemek ve aşağılamak için kullanıyoruz. Çok az insan vardı ki yaptığı bir iyiliğin karşısında enayi lafını yemesin. İnsanı yaptığı iyilikten, insanlara verdiği şanstan soğutan bu kavramı yafta olarak yediğimiz durumlara bir göz atalım.

ABD’de FBI ajanları tarafından gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Reza Zarrab hakkındaki iddianame hazırlayan Savcı Bharara, ilk öğrendiği Türkçe sözcüğün ‘adalet’ olduğunu söyledi. Türk gazetecilerle 'Benimle birlikte fotoğraf çektirdiğiniz için başınız belaya girmez değil mi?'diyerek şakalaşan Bharara 'Özgür olmayan bazı basın kuruluşlarının söylediğinin tersine Gezi'de bulunmadım' dedi. 

Şehir parkları, hava kirliliğinden ve kalabalıktan bunalan, bir nebze olsun doğayla yakınlaşmak isteyen vatandaşların sığınaklarıdır. Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'da ne yazık ki şehir parkını tam olarak karşılayan bir park yok. Gezi Parkı maalesef çok küçük, Maçka Parkı yürüyerek on dakikada bitiyor, Gülhane Park'ı da öyle (ki daha geçende duvarı yıkıldı, insanlar öldü). Belgrad Ormanı da araçların yanından geçen zorlu bir yürüyüşten sonra daracık piknik alanında, mangal kokularıyla son buluyor.Şehir planlamacılarına göre, şehir parkları şehirlerin içinde, zorla yapılmamış, doğal akışına bırakılmış ve şehre dair unsurların (apartmanların, arabaların, vb) mümkün olduğunca görülmediği, insanların rahatça dolaşabildiği alanlar olmalıdır. Bir de elbette merkeze yakın olmalıdır. Yukarıda da belirttiğim gibi, en büyük ve kalabalık şehir olan İstanbul'da böyle bir alan yok, bulmak için de saatlerce yol almanız gerekebilir. Kriterler göz önüne alındığında, şehir parkı açısından en tatmin edici olan parklardan biri Eskişehir Kent Park. (Başka şehirlerdeki parkları bilmediğim için ne desem yalan olur.)Gelin bir de Avrupa'daki şehir parkı örneklerine bakalım ve yaşadığımız eksikliği daha yakından hissedelim.

Kara Sevda çarşamba akşamlarının en çok izlenen dizilerinden birisi. Başrollerde Burak Özçivit (Kemal), Neslihan Atagül (Nihan) ve Kaan Urgancıoğlu (Emir) rol alıyor. Diziyi izlerken hep aynı soruyu soruyoruz 'Aşk Neydi?'... Her hafta Nihan'a Allah yardım etsin diye izlediğimiz dizi, adeta bizi ekrana hapsediyor. Nihan'ın kardeşinin hayatı için vazgeçtiği ama kavuşmak istediği Kemal ve onu kardeşi ile tehdit eden Emir'in arasındaki mücadele bizi ekrana çekiyor. İşte ezeli rakipler Kemal Soydere ve Emir Kozcuoğlu'nun yaşam ve aşka dair karşılaştırmaları..