Görüş Bildir
Samsung Son Yılların En Düşük Karını Açıkladı
Akıllı telefon sektöründe rekabetin iyice kızıştığı 2014 yılında teknoloji devi Samsung’un gelirleri uzun yıllar sonra ilk defa düşüş gösterdi.Şu anda akıllı telefon sektörünün zirvesinde yer alan Samsung, son yıllarda devamlı olarak daha yüksek karlar açıklıyordu. Ancak 2014’ün 4. çeyrek raporunda şirketin kar seviyesinin ilk kez yüzde 37 oranında düştüğü görüldü. Buna rağmen 4,74 milyar dolar kar açıklayan şirket beklentilerin çok da altında kalmadı.Gelirinin yüzde 60’ından fazlasını akıllı telefondan elde eden şirketin kar oranının azalmasının tek nedeni elbette Apple değil. Uygun fiyatlarla yüksek özellikler sunan akıllı telefonlar üreten Xiaomi, dünyanın en büyük 3. telefon üreticisi konumunda olan Huawei ve sektöre yeni ısınsa da hızla yükselmeye başlayan Lenovo pastadan pay alıyor. Samsung’un son çeyrekte sattığı akıllı telefonların toplam sayısı ise bilinmiyor.Samsung‘un mobil alandaki operasyonel karının yıllar içerisinde büyük bir düşüş yaşadığı rahatlıkla görülebiliyor. 2013 yılında operasyonel kar oranı yüzde 70’e varan şirketin bu kar oranı 2014’ün 4. çeyreğinde yüzde 58’e kadar düşmüş durumda. Samsung’un karının büyük bölümünün ise işlemci satışlarından geldiği dile getiriliyor.Sonuç olarak Samsung, 2014 yılında toplamda 22,85 milyar dolar kar elde etti. Bu rakam 2013’e baktığımızda 33 milyar dolar seviyelerindeydi. Söz konusu rakamın 2011 yılından bu yana şirketin açıkladığı en düşük kar olduğunu da not düşelim.LOG
Türk Erkeğinin Yabancı Kızları Daha Çok Arzulamasının Temelinde Yatan 15 Sebep
Hepimizin malumu Türk erkekleri sürekli olarak Türk kızlarını bir yerlere yollayıp yerine Rus, İtalyan, İskandinav, Hollandalı, vs. kızları getirme derdinde. Peki neden Türk erkekleri Türk kızlarını istemiyor? Bunun sebebi Türk kızlarının çirkin olması, sevişmeye açık olmamaları, vb. sebepler mi? Peki sevişen Türk kızları nasıl sevişiyor? Demek ki sevişilecek erkek var aslında ama maalesef Türk kızlarını gönderme derdindeki bu arkadaşlara denk gelmiyor. Neden acaba?
Windows 8 ve Android'i Bir Araya Getiren Akıllı Masa
Günümüzdeki telefon ve tabletlerin ekranları oldukça büyüdü. Ancak bu boyutlar işlerinizi yapmak ve oyun oynamak için halen yeterli değilse, Ideum'un geliştirdiği dev ekranlı akıllı masalara bir göz atmanız gerek.42 inç ve 46 inç olmak üzere iki farklı ekran boyutunda satışa sunulan masaların genel özellikleri de değişiklik gösteriyor. 42 inç’lik model 3,2 GHz hızında i5 işlemciyle birlikte geliyor. 8 GB RAM ile desteklenen akıllı masada Iris Pro 5200 grafik işlemci ve 256 GB SSD yer alıyor. Ayrıca her iki modelin ekran çözünürlüğünün 1920 x 1080 piksel olduğunu da belirtelim.46 inç ekran boyutuna sahip model ise gücünü 3,5 GHz hızındaki i7 işlemciden alıyor. Üst seviye bilgisayarlarda kullanılan GTX 760 ekran kartını bünyesinde barındıran Duet isimli masanın 16 GB RAM‘e ve 512 GB‘lık SSD’ye sahip olması da dikkat çeken diğer özelliklerden.Bu akıllı masanın en etkileyici tarafı ise iki farklı işletim sistemine sahip olması. Intel‘in giyilebilir cihazlar için geliştirdiği ve SD kartla neredeyse aynı boyutta olan mini bilgisayarı sayesinde Windows 8 ve Android arasında geçiş yapabilen Duet, söylenene göre bu geçiş işlemini yalnızca 2 saniyede tamamlıyor.Tabii kahvenizi yudumlarken dev ekranda iki farklı işletim sistemi arasında geçiş yapabilen akıllı masayla eğlenmenin pek de ucuz olmadığını söylemek gerek. Önümüzdeki şubat ayında piyasadaki yerini alacağı belirtilen Duet’in fiyatının 7,950 dolardan başlayacağını ve özelliklere göre fiyatın değişiklik göstereceği dile getiriliyor.LOG
Dolar Tarihi Zirveyi Gördü
Merkez Bankası’nın haftaya faiz indirimine gideceği beklentisinin artması ve FED açıklamalarıyla dolar 2,41'i aşarak tarihi zirvede.TCMB'nin haftaya erken faiz indirimine gideceği beklentisi ve FED açıklamalarıyla dolar/TL tarihi zirveyi gördü. Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta 75 baz puana ulaşabilecek erken faiz indirimine gidilebileceği beklentisiyle TL baskı altında kalmayı sürdürürken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ekonomik aktivitedeki sağlam seyre vurgu yapan açıklamaları ardından dolar/TL 2.4188 ile tarihi zirvesini gördü. FED DESTEK VERİYOR Bankacılar Fed'in mevcut duruşunun, euro gibi diğer para birimlerinin baskı altında olduğu bu dönemde dolara destek verdiğini belirtiyorlar. TL BASKI ALTINDA Öte yandan TCMB'nin rutin toplantısını beklemeden bir faiz indirimine gideceği beklentisiyle TL; gelişmekte olan para birimlerinden daha çok satış baskısı altında kalıyor. TL, TSİ 13:23 itibarıyla jeopolitik riskler nedeniyle değer yitiren rublenin ardından dolar karşında en çok değer kaybeden para birimi oldu. İNDİRİM BEKLENİYOR Tüketici fiyatları enflasyonunun Ocak'ta yıllık bazda TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın rutin toplantıyı beklemeden erken faiz indirimi yapmak için işaret ettiği 1 puanın üzerinde düşmesi böylece TCMB'nin veri sonrası erken bir toplantı ile politika faizinde en az 50 baz puan indirime gidilmesi bekleniyor. Euro da dolara ayak uydurduDolarla birlikte euro da TL'ye karşı değerleniyor. Euro'da 2.7350 direncine doğru yükseliş görülüyor. Yükselişin devam etmesi ve 2.7350 seviyesinin de geçilmesi halinde ilk olarak kritik 2.7400 ve 2.7460 dirençleri takip edilecek. Geri çekilme durumunda izlenecek ilk destekler ise 2.7280 ve 2.7220 seviyelerinde bulunuyor. Borsamatik ve Dünya
Hükümetten KOBi'lere Destek Paketi
Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı pakete göre uluslararası piyasada markalaşmak isteyen firmalara 150 bin lira devlet desteği verilecek.Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümetin KOBİ'lere (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) destek için yeni bir planı hayata geçireceğini duyurdu.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı KOSGEB'in (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) düzenlediği ödül töreninde konuşan Davutoğlu, girişimciler için dört destek açıkladı. Buna göre;KOBİ'lerin ürün bazında uluslararası arenaya açılabilmesi için kurumsallaşma ve markalaşmaları desteklenecek. 100 milyon bütçeli programda 300 firmaya 150 bin lira destek verilecek.'İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı' kapsamında üç işletmenin biraraya gelerek oluşturacakları teknolojik girişimlere 300 bin TL geri ödemesiz toplamda 1 milyon lira destek sağlanacak.ARGE, inovasyon alanlarındaki KOSGEB destekleri yüzde 50 artacak.'Girişimcilik Destek Programı'nda kadın ve engelliler için bugüne kadar sağlanan destekten birinci dereceden gazi ve şehit yakınları da yararlanacak. Bu Yüzde 10 olan limit, yüzde 20'ye çıkarılacak.Al Jazeera Turk
14 Maddede Amerikan Polisindeki "Ortak" Aşkına Yakından Bakış
-Canıtın öldürüldüğünden beri yalnız çalışıyorum ben şef!-Artık bu olayı aşmalısın, üzerinden yıllar geçti-Öldürülen benim ortağımdı şef, senin değil!!-Seni çok iyi anlıyorum evlat, ama artık yeni bir ortak almanın zamanı gelmedi mi?-O bir Canıtın olabilir mi... Olabilir mi?Bu Amerikan dedektiflerindeki ortak aşkı nedir anlayan varsa beri gelsin. Karılarını çocuklarını bu kadar düşünmüyorlar yemin ediyorum. Yüzde bilmem kaçının karısı çocukları da alıp annesinin evine gider, bunlar hemen hop ortakla kafa çekmeye, dert anlatmaya. Yahu gerizekalı embesil, ortağınla kafaları çekmeye gideceğine kaynananın evine gidip karından özür dilesene, sizleri çok ihmal ettim bağışlayın beni desene? Ama yok olur mu, bunu dersen ortakla kim gezip tozacak değil mi? Kim onunla gönlünü hoş edecek? Amerikan ailelerini kökünden sarsan önemli unsurlardan biridir bu amerikan polisindeki ortak sevdası. Varsa yoksa ortak. Bir laf edecek olsan hemen “o benim can yoldaşım”, “ben ona hayatımı emanet ediyorum”, “sırtımı dönebildiğim tek insan”. vs. zırvalarıyla beyninizi s.kmeye başlarlar. Lan senin karın, kızın, sevgilin yok mu? Git ona yasla sırtını elin adamına niye yaslıyorsun.Ortağım da ortağım. Birisi ölmeye görsün, diğeri karalar bağlayıp hayatından vazgeçiyor. Tamam başın sağolsun, arkadaşın ölmüş ama bu hayattan vazgeçişler nedir arkadaşım? Senin evin barkın yok mu? Anan baban, eşin dostun, hısım akraban yok mu? Şu ortağına gösterdiğin ihtimamın onda birini evde karına göstersen aile birliğiniz sarsılmaz yemin ediyorum.Bu aşk bitecek gibi değil ve Amerikan ailelerini temelinden sarsıyor. Her gün onlarca polis ailesi sırf bu ortak aşkı yüzünden dağılıyor. Çocuğunu alan kadınlar analarının filadelfiya’daki evine kaçarken ortaklar 5. caddenin köşesindeki barda demleniyor. Amerika bu işi çözmelidir, yoksa bu ortak işi daha çok yuvalar yıkacak... Uyarıyoruz.-Kenny’yi düşünmediğim tek bir günüm yok anlıyor musun?-……-Onu benden alan o.ospu çocuğunun kıçını tekmelemeden bana huzur yok adamım.-Abi yenge de terk etmiş evi?!-S.ktir et onu ya, Kenny’nin sol t.şağı olamazdı o...
Reklam
En Eski Yılan Fosili Bulundu
Bilim insanları bilinen en eski yılan fosillerinin ortaya çıkarıldığını açıkladı. 140 ile 167 milyon yıl öncesine ait olan fosiller, antik yılanların günümüzde yaşayan bazı türlere benzerlik gösterdiğini ortaya koydu.Londra Doğal Tarih Müzesi'ndeki çekmecelerde bulunan fosilleri inceleyen bilim insanları, tarihin en eski yılan kalıntılarını ortaya çıkardı. 167 milyon yıl öncesine uzandığı düşünülen fosiller, yılanların evrim süresini kabul edilenden 70 milyon yıl önceye çekti.Araştırmanın başında yer alan Kanada'nın Alberta Üniversitesi'nden Michael Caldwell, fosilleri ilk olarak 2004 yılında şans eseri rastladı. Bir çekmecede 1990'lı yıllarda 'kertenkele fosili' olarak tanımlanan kemikler bulan Caldwell, toplamda dört yılan türü tespit etti.Analizler, fosillerden bir tanesinin 143 milyon yıl öncesine uzanan Parviraptor estesi türüne ait olduğunu ortaya koydu. Geride kalan üç türün, Parviraptor estesi'den daha eski olduğu anlaşıldı.Modern yılanlara benziyorlarAraştırmacılar, antik fosillerin birçok eksik parçadan ibaret olduğunu ancak kafa anatomisi ile diş yapısını inceleyebildiklerini belirtti. Vücut yapıları ve uzunlukları bilinmese de, yapılan analizler antik yılanların modern türlere büyük benzerlik gösterdiğine işaret etti.Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, antik fosiller günümüzde Güney Orta Amerika'da bulunan 'anilioids' ve Güneydoğu Asya'da yaşayan 'genus Cylindrophis' türlerine daha çok benzerlik gösteriyor. Caldwell, öte yandan antik yılanların kafa anatomisinde boa yılanı veya piton kadar esneklik ve hareket kabiliyeti görülmediği ifadesini verdi.Caldwell, 167 milyon yıl öncesine uzanan fosillerinin, yılanların daha eski tarihlerde yaşadığına işaret ettiğini ve yeni kalıntılar bulmayı hedeflediklerini söyledi.Livescience, Al Jazeera Turk
Ceres'in En Net Görüntüsü
NASA'nın Dawn uzay aracı, asteroid kuşağındaki en büyük gök cismi olan Ceres'in bugüne kadar elde edilen en net görüntüsünü yakaladı. Dawn, Mart ayında cüce gezegenin yörüngesine girecek.Cüce gezegen olarak kabul edilen Ceres'i gözlemlemek için göreve çıkan Dawn uzay aracı, gök cisminin en net görüntüsünü elde etti. NASA, Dawn'ın 25 Ocak'ta 237 bin kilometre mesafeden çektiği görüntüleri bir araya getirerek Ceres'in en net görüntüsünü elde etti.Asteroid kuşağındaki ikinci en büyük gök cismi olan Vesta'yı 14 ay boyunca gözlemleyen Dawn, asıl hedefi olan Ceres'in yörüngesine 6 Mart tarihinde giriş yapacak. Uzay aracı uzaya ateşlendiği Eylül 2007'den bu yana 240 milyon kilometreyi geride bıraktı.Dawn göreninde yer alan Carol Raymond, Dawn tarafından Pazar günü çekilen fotoğrafların cüce gezegenin güney yarımküresinde gölgeler ortaya koyduğunu, bu bölgelerin kraterlere işaret ediyor olabileceğini ifade etti. NASA'nın web sayfasından açıklama yapan Raymond, 'Ceres merakla görmeyi beklediğimiz detayların ipuçlarını göstermeye başlıyor' yorumunda bulundu.Esrarengiz yapı ortaya çıkacak950 kilometrelik çapıyla Güneş'e en yakın cüce gezegen olan Ceres'in, su barındırıyor olabileceği düşünülüyor. Dawn, yapacağı analizlerle gök cisminin yüzeyinin altında sıvı su içeren okyanus bulundurup bulundurmadığına bakacak.Gezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Mark Sykes, Ceres'in en az bir tane genişlemiş yapıya sahip olduğunu ve bu durumun gezegenin içinde yaşayan süreçlerden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.Giuseppe Piazzi tarafından 1801 yılında keşfedilen Ceres, ilk olarak asteroid sınıfına konmasının ardından 2006'da cüce gezegen tanımını aldı.Discovery News - Al Jazeera Turk
Reklam
Hollanda: Naziler'in Çaldığı Sanat Eserleri İade Ediliyor
Hollanda, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından çalınan ya da yağmalanan ve çeşitli müzelerde serginelen sanat eserlerinin gerçek sahiplerine geri verilmesi amacıyla bir çalışma başlattı.Hollanda Müze Derneği'nce iki yıldır yürütülen, '1933'ten beri müzelere kazandırılanlar projesi' kapsamında çalınan sanat eserlerinin listesi çıkarıldı.Ülkede bulunan 162 müzenin 41'inde sanat eserlerinin incelenmesi tamamlandı ve bunun sonucunda 139 şüpheli sanat eseri belirlendi.Bu eserlerden 61'inin gerçek sahipleri belirlendi. Proje kapsamında ilk olarak Dordrecht Müzesi, ailelerden bazılarına ulaştı ve bazı eserleri sahiplerinin varislerine iade etti.Çalıntı eserlerini geri almak için şu ana kadar ailelerden 6 başvuru yapıldı. Müze Derneği, 7 başvuru daha bekliyor. Başvurular onlarca sanat eserini kapsıyor.Ancak, Naziler tarafından çalınan eserlerin geri verilmesi konusunda daha fazla başvuru yapılması bekleniyor.Amsterdam Şehir Müzesi'nden de Naziler tarafından çalınan iki eser istendi. Bunlardan biri Wassily Kandinski'nin 'Evler' adlı tablosu. Diğeri de Henri Matisse'ye ait, 'Odalisque' ait tablo.Her iki tablo da bir ay sonra gerçekleştirilecek, 'Savaşta Şehir Müzesi' adlı sergide yer alacak.Amsterdam Müzesi de Almanya'nın Hamburg kentinde yaşayan bir Yahudi kadına ait antika eserleri geri verecek. Devlet Müzesi'nde de büyük olasılıkla aynı kadına ait eserlerin bulunduğu belirtiliyor.Müze Derneği, eserlerin gerçek sahiplerine ya da varislerine ulaşmakta çok zorlandıklarını belirtiyor. Neden ise, eserlerin gerçek sahiplerinin bir çoğunun 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi kamplarında öldürülmüş olmaları.Sanat eserlerinin sahipleri ya da varisleri tarafından yapılan başvuru sonrası, müze ile anlaşma zemini aranıyor. Eğer anlaşma sağlanamazsa bağımsız bir komisyon tarafından bağlayıcılığı olan bir öneri sunuluyor.Almanya'da 81 yaşında ölen sanat koleksiyoncusu Cornelius Gurlitt'in elinde de Naziler tarafından Yahudiler'den yağmalanan çok sayıda sanat eseri bulunduğu ortaya çıkmıştı.İsviçre'deki Bern Sanat Müzesi'ne bağışlandığı ortaya çıkan milyonlarca dolarlık sanat eserlerinin gerçek sahiplerine iadesi konusunda anlaşma sağlanmıştı.Yahudiler'den çalınan ya da yağmalanan sanat eserleri konusunda Nazi Almanyası'nın Hava Kuvvetleri Komutanı ve Gestapo örgütünün kurucusu Herman Göring sorumlu tutuluyor.Göring'in, 1933 yılından itibaren özel bir ekip oluşturarak Yahudiler'e ait antika eşya ve sanat eserlerine el koyduğu belirtiliyor. Değerli eserleri Adolf Hitler'le paylaşan Göring'in, kısa sürede yüzbinlerce sanat eserini ele geçirdiği biliniyor.Son yıllarda bir bölümü ortaya çıkarılan çalıntı sanat eserlerinden 100 binin hala kayıp olduğu belirtiliyor.BBC Türkçe
Türkiye'nin Çevre Dostu Teknoloji Üssü Teknopark İstanbul
Türkiye Çevre Dostu ileri teknoloji bölgesiyle tanışıyor… Çevre Dostu yeşil binalar konusunda vizyoner danışmanlık şirketi Altensis, hem çevrecilik hem de Türk ekonomisi ve teknolojisinin gelişimi konusunda bir başarıya daha imza attı. İleri teknoloji alanında milyarlarca dolarlık katma değer üretmesi beklenen Teknopark İstanbul, bu hedefe Altensis rehberliğinde çevre dostu teknolojilerle ulaşacak. Projede sağlanan Enerji tasarrufuyla birlikte kaynaklar operasyonel giderlere değil yatırımlara harcanabilecek.Türkiye çevre dostu ileri teknoloji bölgesi ile tanışıyor… Halen 85 firmaya ev sahipliği yapan Teknopark İstanbul, Altensis rehberliğinde yeşil bina sertifikasına kavuştu. Çevre dostu özellikleri nedeniyle enerjide tasarruf eden Teknopark'ta kaynaklar operasyonel giderlere değil yatırımlara harcanabilecek.İstanbul Kurtköy'de Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile İstanbul Ticaret Odası ana ortaklığında kurulan teknoloji kuluçka merkezi Teknopark İstanbul'un ikinci etabı da hayata geçiyor. Halen 85 firma ile 35 yeni girişimciye ev sahipliği yapmakta olan Teknopark İstanbul projesi, yeni girişim fikirlerine ev sahipliği yaparak dünyaya açılmalarına fırsat verecek.Düşük İşletme ve Enerji GideriAynı zamanda Türkiye'yi çevre dostu teknoloji merkezi kavramıyla tanıştıracak olan proje Altensis'in danışmanlığında, yeşil bina anlayışı nedeniyle LEED Gold sertifikasını aldı.Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, çevre dostu bina kriterleri esas alınarak tasarlanan Teknopark İstanbul'un, düşük işletme, Enerji ve operasyon giderlerine sahip olacağını söyledi. Emre Ilıcalı Böylece yeşil Teknopark'ta düşen giderler ve enerjiden tasarruf edilmesi ile birlikte teknolojiye daha fazla kaynak ayrılmasının ve daha fazla yatırım yapılmasının önü açılacak dedi.Projenin LEED danışmanlık ve proje yönetimi hizmetlerini yürüten Altensis'in Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, TEKNOPARK ISTANBUL'un hepsini kapsayan LEED Master Site yönetimini de yine kendilerinin yapacağını söyledi.Emre Ilıcalı, projenin Ar Ge ve kuluçka merkezi binalarının çevreye olumsuz etkilerini önleyecek, karbon emisyonlarını azaltacak, ayrıca işletim giderlerini azaltarak, operasyonel maliyetleri en aza indirecek şekilde inşa edildiğini açıkladı.Kimlere Ev Sahipliği Yapıyor?Teknopark İstanbul, Havacılık ve Uzay, sağlık Bilimleri, Savunma Sanayii, Enerji, Denizcilik, İleri Elektronik, İleri Malzemeler, Endüstriyel Yazılım odak teknoloji alanlarında Ar-Ge faaliyeti yürüten firmalara ev sahipliği yapıyor.Teknopark İstanbul'dan yapılan açıklamada, ulusal inovasyon ekosistemine katkıda bulunarak ülkemiz için kritik teknolojilerde kurulacak Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezlerinin adresi olmasının da amaçlandığı belirtildi ve bu kapsamda İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu ve İstanbul sağlık Endüstrisi Kümelenmesi (İSEK) girişimlerine doğrudan destek verildiği duyuruldu.Tamamlandığında toplam 950 bin metrekare kapalı alana ulaşacak Teknopark İstanbul'da 10 yılın sonunda 30 bin kişi istihdam edilecek. Ar-Ge konusunda 1000'in üzerinde yerli ve yabancı kuruluş çalışacak. Ayrıca Türkiye'nin en büyük ve en nitelikli Kuluçka Merkezi de burada bulunacak. 16 bin metrekarelik Kuluçka Merkezi'nde, girişimci fikirler kendi ayaklarının üzerinde durana kadar geliştirilecek. Ardından şirketleşme sürecine geçilecek ve oluşan projeler piyasa rekabetine açılacak.YEŞİL TEKNOPARK'IN ÖZELLİKLERİ: Kendi Kendine Yeten Bir BinaALTENSİS HAKKINDATürkiye'de çevre dostu-yeşil binalar konusunda danışmanlık hizmeti vermek üzere kurulan ilk firma olan Altensis, kurulduğu tarihten bu yana sektöründe öncü bir rol üstlenmiştir.Sürdürülebilir bir dünya, daha yeşil bir yeryüzü ve daha verimli ekonomiler için firmalara, başta yeşil binalar ve Enerji Verimliliği olmak üzere birçok konuda sürdürülebilirlik yönetim hizmetleri sunan Altensis, sadece yurt içinde değil, yurtdışındaki projeleriyle de farklılaşmıştır. Çalıştığı projelere sürdürülebilirlik kriterlerini en mükemmel şekilde entegre etmek amacıyla, kadrosunda uzman profesyonellere yer veren Altensis, bugün yurtiçinde sertifikalı yeşil binalarda yüzde 60'ı aşan bir paya sahiptir. Bu yönüyle sektörün lideri haline gelen Altensis, Türkiye'de yeşil bina pazarının genişletilmesine yönelik eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini de sürdürmektedir.Altensis geride bıraktığı 6 yıllık süre içinde Türkiye'de, yeşil bina Değerlendirme sistemleri danışmanlığı ve denetlemesi (LEED ve BREEAM), Enerji ve Günışığı Modellemesi, Commissioning, Alternatif enerji proje yönetimi, Enerji Verimliliği etüd ve fizibilite çalışmaları, Bina Akustiği Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri, Ürün Eko-Etiketlemesi ve Yaşam Döngüsü Analizi, Sürdürülebilirlik Raporlaması, Karbon Emisyon yönetimi gibi kurumsal sürdürülebilirlik danışmanlığı hizmetlerinde aranılan bir firma haline gelmiştir.Berkay Somalı, Emre Ilıcalı ve Serkan Emin'in idealist ve vizyoner bir bakış açısıyla 2008 yılında kurdukları Altensis, bugüne kadar İstanbul Finans Merkezi gibi Türkiye'yi uluslararası finans alanında öne çıkaracak Gayrimenkul projesinden, yine Türkiye'yi uçak bakımında bölgesel Merkez haline getirecek olan Habom'a kadar pek çok iddialı ulusal projeye imzasını atmıştır.Yirmiye yakın şirketin genel merkezini ve ofisinin çevre dostu bina yolculuğuna rehberlik eden Altensis, pek çok ilke de imza atarak, Türkiye'yi ilk LEED Sertifikalı renovasyon, ilk ticari Ofis ve ilk mevcut bina projeleri, ilk BREEAM post construction sertifikalı projesi, ilk LEED platin sertifikalı binası ile tanıştırmıştır. Almanya merkezli Green for Growth Fund (GGF) tarafından enerji verimliliğinde en yeterli teknik danışman seçilen Altensis'in, BES Enerji adıyla Enerji Kimlik Belgesi ve enerji verimliliği konusunda yetkili akredite kardeş şirketi bulunmaktadır.
Avustralya'nın Oscar'ı Yılmaz Erdoğan'ın
Yılmaz Erdoğan ‘Son Umut’ filmindeki performansıyla, Avustralya’nın Oscar’ı olarak bilinen ‘Australian Academy of Cinema and Television Arts’ta ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülüne layık görüldü.Avustralyalı ünlü aktör Russell Crowe’un büyük kısmı Türkiye’de çekilen filmi “Son Umut“ta (The Water Diviner) Cem Yılmaz’la birlikte rol alan Yılmaz Erdoğan, Avustralya’nın Oscar’ı olarak kabul gören “Australian Academy of Cinema and Television Arts“ta “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı.https://twitter.com/AACTA/status/560704035787784192Erdoğan’ın ödül aldığı kategoride yarışan diğer oyuncular ise dünyaca ünlü aktörler Robert Pattinson, Patrick Brammall ve TJ Power idi. Sydney’de gerçekleşen ödül töreninde “Son Umut” filmi 8 dalda aday gösterildi.Türkiye’de 26 Kasım’da vizyona giren film Avusturalyalı bir adamın Çanakkale Savaşı esnasında haber alamadığı 3 oğlunun izini sürmesini konu alıyordu.Haber Türk
Reklam
55 Bin Yıllık Kafatası İnsanlık Tarihini Baştan Yazabilir
İsrail'in kuzeyinde bir mağarada bulunan 55 bin yıllık kafatası parçası insan ırkının atalarının Afrika'dan başlayarak tüm dünyaya yayılan yolculuğuna ışık tutacak.Bilim adamlarının 55 bin yıl öncesine dayandırdığı kafatası parçasının 'ilk insanlara' ait olabileceği ifade ediliyor. Buluşun bilim adamlarını heyecanlandıran başka bir özelliği de var. Hesaplanan zaman aralığına göre İsrail ve civar bölgede ilk insanların Neanderthallerle beraber yaşadığı ortaya çıkıyor.Tel Aviv Üniversitesi'nde görevli olan ve araştırmayı yöneten Israel Herşkovitz'e göre kafatası 'İnsan evriminin gizemini çözme yolunda çok önemli bir bulgu...' Araştırmada yer alan bir başka kişi olan ABD'li bilim adamı Bruce Latimer de kafatasını 'modern insanla Neandhertallerin birlikte var olduğuna dair en büyük fosilsel kanıt' olarak yorumluyor.Kalıntıların bulunduğu Manot Mağarası 30 bin yıl boyunca kapalı kaldıktan sonra 2008 yılında bir kanalizasyon çalışması sırasında keşfedilmişti.CNN Türk
Microsoft Outlook'un Yeni iOS ve Android Uygulamaları Yayınlandı
Microsoft, kurumsal şirketlerin vazgeçilmez e-posta istemcisi olarak bilinen Outlook ‘un yeni mobil uygulamalarını tanıttı. Henüz yayınlanan Android (indir) ve iOS (indir) uygulamaları hem akıllı telefonlarda ve tabletlerde kullanılabiliyor.Hatırlarsanız Outlook, 2012 yılı yazında tüm Microsoft e-posta servislerinin toplandığı bir ‘hub’ olarak konumlandırılmıştı. Daha önce Outlook için çeşitli uygulamalar yayınlarak Microsoft’un daha önce yayınladığı çeşitli uygulamalar da uygulama mağazalarından kaldırılmış veya yakında kaldırılacak.Microsoft , 2014 sonunda satın aldığı eposta uygulaması Acompli ekibini Outlook ekibine dahil etmişti ve yeni uygulamalar bu ekibin deneyimleriyle hayata geçirilmiş.Yeni Outlook uygulamalarında e-posta, kişiler, takvim ve dosya paylaşımı (OneDrive) gibi özellikler bir arada sunuluyor. Bulut servisleriyle bağlantı özelliği Acompli’nin öne çıkardığı özelliklerden biriydi.Şimdiye kadar iOS tabanlı Office uygulamalarının 80 milyon kez indirildiğini paylaşan Microsoft, Office Android uygulamalarındaki (Word, Excelt, PowerPoint) ‘preview’ etiketini kaldırarak daha kararlı sürümleri herkesin kullanımına sunmuş.Yeni Outlook uygulamaları Acompli uygulamasından bir kaç farkla ayrılsa da her şeye rağmen Microsoft’un mobil platformlardaki büyüme hevesini daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Office tarafındaki güncellemeler de bu büyümenin diğer bir göstergesi sayılabilir.Kısa süre önce Windows 10’u tanıtan Microsoft’un Satya Nadella yönetiminde mobil platformlardaki mücadelesini merakla izliyoruz. Son olarak kaçıranlar için Office 2016’nın da bu yıl piyasaya sunulacağını hatırlatalım.Webrazzi
Reklam
Konut Desteğine İnşaatçılardan Nasıl Tepki Geldi?
İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, Konut kredilerindeki yüzde 25 peşinatı biriktirmek için açılan her hesaba devletin yüzde 15 civarında katkı vermesine ilişkin, Gayrimenkul geliştiricileri açısından değerlendirildiğinde nakit girişine olumlu etki yaratılmış olacak ve kredili alımlarla peşin alımlar arasındaki oranın daha dengeli olması sağlanacaktır dediSektör temsilcileri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Konut kredisine devlet desteği verileceğine yönelik açıklamalarını AA muhabirine değerlendirdi. Tanes, gerekli özkaynağı sağlayamadığı için konut alamayan önemli bir kitle bulunduğunu, dolayısıyla devlet eliyle gerçekleştirilmesi planlanan bu teşvikin öncelikli olarak bekleyen bir talebin harekete geçirilmesi yönünde etkili olmasının beklendiğini söyledi. Tanes, bunun yanı sıra özellikle orta-alt gelir grubunda sınırlı tasarrufu olan, düşük miktardaki eksiği ya da Konut Kredisi Faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle konut alamayan ve ilk konutunu almak isteyen kişilerin motive edileceğini belirtti. Desteğin tasarrufları artırıcı bir etki oluşturmasının yanında nakit akışına da katkı sağlamasının beklendiğini vurgulayan Tanes, şunları kaydetti:Uygulama, az da olsa belirli bir birikimi olan konut alıcılarını harekete geçirecek, devlet tarafından sağlanan yüzde 15'lik teşvik vadeli satışlardan çok peşin alımlara yönelinmesi sonucunu doğurabilecektir. Bunun yanı sıra Gayrimenkul geliştiricileri açısından değerlendirildiğinde nakit girişine olumlu etki yaratılmış olacak ve kredili alımlarla peşin alımlar arasındaki oranın daha dengeli olması sağlanacaktır. Söz konusu uygulamanın yanı sıra konut kredi Faiz oranlarında yaşanması muhtemel gerileme ile de yaratılan olumlu etkinin daha geniş kapsamlı olacağı düşünülmektedir. Yabancılara yapılan satışların ise net ihracat kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde gerçekleştirilen birçok konut projesinde cam ürünlerden, seramiğe kadar yaklaşık yüzde 70-80 oranında yerli sanayi ve üretim malları kullanılmaktadır. Bu doğrultuda bütün olarak yabancıya satışı yapılan konutların hem sanayiyi desteklediği hem de net ihracat olarak görülmesi ve yabancılara satışlarda bu yöndeki teşviklerin artırılması gerektiği düşünülmektedir.Genel kapsamda söz konusu uygulamanın sadece GYO sektörüne değil tüm gayrimenkul ve İnşaat sektörüyle finans sektörüne de etki edeceği öngörüsünde bulunan Tanes, düzenlemeye ilişkin detayların gelecek günlerde netlik kazanmasıyla değerlendirmelerin de genişleyebileceğini vurguladı.Devlet bu kararla bir taşla iki kuş vurduİstanbul İnşaatçılar Derneği (İnder) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, devletin konut alımını destekleme kararını, sektör ve vatandaşlar için olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini, hatta devletin bu kararla bir taşla iki kuş vurduğunu söyledi. Uygulanacak teşviğin öncelikte bugüne kadar konut alma imkanı bulamamış vatandaşların da başını sokabilecek bir yuvaya kavuşmasındaki yolu biraz daha açmış olacağını vurgulayan Durbakayım, Cari açığın önüne geçebilmek için ihtiyaç duyulan tasarrufların artmasını sağlarken, finans sektörünün hayat damarlarından biri olan kredi hacmi rasyolarını yukarı çekerek güçlendirecektir. Bu uygulamanın arkasından 2014 sonunda 122 milyar lirayı bulan Konut Kredisi kullanma hacminin 200 milyar sınırını zorlayacağını söylemek hayal olmaz. Söz konusu süreci finans sektöründeki serbest rekabetin tetiklemesini ve konut kredi kullanım faizlerindeki düşüş eğilimi takip edecektir ifadelerini kullandı.Diğer taraftan ilk defa Ev sahibi olacak bir vatandaşa devlet tarafından yapılacak katkının az olabileceğini, bu katkıyı sadece ilk adım olarak düşündüklerini belirten Durbakayım, ilk defa konut alacak vatandaşlara Damga Vergisi, harç, KDV gibi konularda da katkı sağlanması yönünde teşviklerin de daha sonraki adımlar olmasını umduklarını söyledi. İnşaat sektörünün, sosyoekonomik kalkınmanın en önemli bir anahtarı olduğu ve ülke ekonomisindeki dinamo görevinin devam ettiğini dile getiren Durbakayım, buna ek olarak hükümetin inşaat sektöründeki gelişmelere duyarsız kalmadığına yönelik de önemli bir mesaj olduğunu kaydetti.Durbakayım, 2014'ün 11 ayında gerçekleşen konut satışının yarıdan fazlasında banka kredisi kullanıldığını, eğer Faiz oranları uygun olsaydı konut alımlarının tamamının krediyle alınacağını belirtti. Bu kapsamda 2014'ün 11 ayında kullanılan konut kredisi hacminin 122,8 milyar iken 2013 yılının tamamında 109,5 milyar lira olduğunu, 14 yıl önce kullanılan konut kredisi hacminin ise 646 milyon lira seviyesinde bulunduğunu aktardı.Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun da bunun orta ve dar gelirli kesimden konut alacaklar için tasarrufa yönelik bir teşvik olduğunu ifade etti. Uygulamanın, insanların ilerde Daire almak için tasarruf etmelerini hatırlatmak için iyi bir çalışma olduğunu dile getiren Torun, hükümetin bu konuda tasarruf sahiplerinin yanında olduğunu göstermesi bakımından da anlamlı bir jest olarak gördüğünü söyledi. Bunu ciddi bir konut artışını sağlayacak boyutta düşünmemek gerektiğinin altını çizen Torun, Yanlış anlaşılma olmasın; hükümet, yüzde 25'in yüzde 15'ini veriyor. Rakamlara bakıldığında çok büyük değil ama teşvik ve motive edici. Gayrimenkul almayla ilgili tasarrufu artıcı diye düşünüyorum. Ev Almak isteyenler, ilk evi olanlar için bir teşvik olacak. Bunun düzenlemesi yapıldığında da detayları belirlenmiş olacak. Bankada belli bir tasarruf hesabı açılacak. Buna kamunun da devletin de katkıda bulunması durumu diye konuştu.
Reklam
Buz Adam Ötzi'nin Yeni Dövmeleri Bulundu
Dünyanın en ünlü mumyalarından biri olan 'Buz adam Ötzi' üzerinde yapılan en son analizler, mumyanın 61 tane dövmesi olduğunu ortaya çıkardı. Dövmelerin ne anlam taşıdığı ise henüz bilinmiyor.İtalyan Alplerinde 1991 yılında bulunan ve o tarihten bu yana sayısız incelemeye tabi tutulan 'Buz adam' Ötzi'nin yeni bir sırrı ortaya çıktı. Mumyanın üzerinde geçmişte de dövmeler tespit eden araştırmacılar, üst üste çizilmiş dört yeni çizgi daha keşfetti. Böylece Ötzi'nin vücudundaki toplam dövme sayısı 61'e çıktı.İtalya'da bulunan Avrupa Araştırma Akademisi'nde yapılan araştırmanın başında yer alan Albert Zink, 'Ötzi'nin göğüs kafesinde bulunan yeni dövmelerin kendilerini şaşırttığını çünkü daha fazla dövmeye rastlamayı ummadıklarını' söyledi.Ötzi'nin taşıdığı dövmeler ilk olarak onu keşfeden dağcılar tarafından fark edilmişti. Yıllar boyunca bilim insanları arasında kaç tane dövme taşıdığına dair tartışmaya konu olan Ötzi, geride kalan dört yıl içinde kapsamlı analizlere tabi tutuldu.En son teknoloji kullanıldıZink, Ötzi'nin fark edilmeyen dövmelerini ortaya çıkarmak için sanat eserlerinde gizli kalan detayları görmek için kullanılan kameralara başvurdu. Aynı tuval üzerinde çizilen iki farklı resmi tespit etmek için kullanılan özel lenslere sahip kameralar, kararmış olan Ötzi'nin vücudundaki siyah renkli çizimlerin fark edilmesini sağladı.300 nanometre ölçekteki morötesi ışından 1000 nanometre ölçekteki kızılötesi ışınlara kadar farklı dalga boylarında ışığı yakalayabilen kameralar, dövmelerin 0.7 ile 4 santimetre uzunluklara sahip olduğunu gösterdi. Dövmelerin büyük kısmı iki, üç ve dört çizgiden oluşurken, aşil tendonu ve sağ dizdeki dövmelerin '+' işaretine benzediği belirtildi.Journal of Cultural Heritage dergisinde yayımlanan araştırmada, dövmelerin gerçek olduğu ve kömür ile karıştırılan bitkilerin deriye işlenerek yapıldığı ifade edildi.Bilim insanları, Ötzi'nin ne amaçla bu dövmeleri taşıdığını; sembolik veya dini anlamları olup olmadığını araştırıyor.Kaynak: Livescience ve Al Jazeera
Kıdem Tazminatında 'Hak Kaybı'na Dikkat
Başbakan Ahmet Davutoğlu “Ekonomide Dönüşüm Programı” kapsamında işgücü piyasasını etkinleştirmede yeni dönemle ilgili önemli ipuçları verdi. Eylem planının en önemli maddelerinden birisi ise kıdem tazminatı. Toplantıda, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in verdiği cevap aslında konuyu özetliyor: Kıdem tazminatını çalışanların ancak yüzde 10’u alabiliyor. Sadece dün 505 işçi kıdem tazminatını alamadığı için Çalışma Bakanlığı’na başvurdu! Kıdem tazminatı konusunda maalesef durum bu şekilde. Peki bu konuda çözüm nasıl bulunacak?Milliyet'ten Cem Kılıç'ın haberine göre; Kıdem tazminatı konusunda daha önce atılan adımlar sonuca ulaşmadı, kıdem tazminatı fonu hayata geçemedi. İşçi tarafı kıdem tazminatında hak kaybına neden olabilecek bir adımı genel grev nedeni sayacağını ifade etti. Bu yüzden mutabakat sağlanması şart.“Her 1 yıllık kıdemin karşılığı 1 aylık brüt ücret” şeklindeki düzenleme aslında diğer ülkelere göre daha kapsamlı bir hak. Ancak diğer ülkelerde sosyal korumayı sağlayan başka mekanizmalar da var. İşsizlik sigortasından daha fazla kişinin yararlandığı, esnek çalışmanın yaygın olduğu bu ülkelerde kıdem tazminatı tamamlayıcı bir hak.Karşılık ayrılmıyorİşverenler için önemli bir maliyet olan kıdem tazminatı işverenleri zorluyor. Tazminat için şirket kasasında karşılık ayrılmalı ancak birçok işletme için planlanamayan bir maliyet olan kıdem tazminatı, ödenmesi halinde işverenleri finansal açıdan zorluyor.Kıdem tazminatında gündeme gelen fon düzenlemesi, işverenler tarafından yüzde 4 oranında prim ödenmesini ve biriken paranın 15 yıl boyunca işçi tarafından dokunulamamasını öngörüyordu.Bu sistem işçi adına tazminatın fonda birikmesini ve bu sürenin sonunda her yıl için ortalama 15 günlük ücret tutarında tazminatın hak kazanılmasını sağlıyordu. Kıdem tazminatı hakkından yarı yarıya kesinti anlamına gelen düzenleme işçilerin tepkisini çekmişti.Fonda birikecek paranın değerlenmesi sonrası bu farkın ortadan kalkacağı ifade edilmesine rağmen işçi tarafı bu hesaplamanın doğru olmadığını ve hak kayıplarının yaşanacağına dikkatleri çekmişti.Bu nedenle işçi tarafının bu endişesini ortadan kaldıracak bir adımın atılması şart. Bu eksiklik giderilir ve daha fazla işçinin tazminata erişmesi mümkün hale getirilip, mevcut haklardan geri adım atılmazsa bu mesele çözüme kavuşturulabilir.Aksi halde çalışma barışının kalıcı olarak bozulması söz konusu olacak.‘Kıdem düzenlenecek’Başbakan Ahmet Davutoğlu, 10. Kalkınma Planı’nda belirlenen 25 öncelikli dönüşüm programından son pakette yer alan sekiz programı ve bunlara ilişkin 380 eylem planını açıkladı. Sekiz başlıktaki program 380 adet eylemden oluşuyor.Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü için ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemelerini yapacaklarını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bu çok uzun süredir gündemimizde. Bununla ilgili etkin ve herkesle istişare içinde bir politika gerçekleştireceğiz. İşsizlik sigortasından yararlanma koşullarını esnetmek ve yararlanma sürelerini artırmak için mevzuat çalışmaları yapacağız. Mevcut esnek çalışma sistemlerini daha güvenceli hale getirecek yeni esnek çalışma sistemlerini içeren mevzuat çalışması yapacağız.”İşsizlik sigortası alan sayısı artacakBaşbakan’ın açıklamalarına göre işsizlik sigortası fonundan daha fazla işsiz yararlanabilecek. İŞKUR’un verilerine göre Ekim 2014 döneminde işsizlik sigortasından 261.360 kişi yararlanmış. Aynı dönemde toplam işsiz sayısı 3 milyon 43 bin. Yani işsizlerin yalnızca yüzde 8.5’i bu sigortadan yararlanabiliyor. Bu da, basit olarak her 10 işsizden yalnızca birisine karşılık geliyor. İşsizlik fonunda biriken para tutarı ise 80 milyar TL’ye karşılık geliyor.120 gün şartı kısalıyorİşsizlerin işsizlik sigortasından yararlanamama nedenlerinden en önemlisi son 120 gün kesintisiz prim ödemiş olma şartı. Bu şartın kaldırılması veya kısaltılması ile işsizlik sigortasından yararlanacak işsiz sayısı artacaktır.Diğer yandan işsizlik sigortasından yararlanmak için son 3 yıl içerisinde en az 600 gün prim ödeme koşulu da esnetilirse fondan yararlanan kişi sayısı artar.Bu konudaki denge gözetilirken işsizlik sigortasından maaş alan kişilerin çalışmak yerine işsizlik maaşı almayı tercih etmelerini engelleyecek mekanizmaların da planlanması gerekiyor. Aksi takdirde kaş yapalım derken göz çıkartılabilir.
Spotify Uygulaması Playstation'a Geliyor
Spotify , Sony ile önemli bir işbirliğine imza atarak artık PlayStation platformunda kullanılabileceğini duyurdu. Şu anda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 41 pazarda kullanılan PlayStation Network bünyesinde çalışacak olan Spotify uygulaması sayesinde, Spotify hesabınızı PSN hesabına bağlayabilmeniz mümkün olacak.Bu adımla birlikte PlayStation Music servisi bünyesinde Spotify ile yaptığı özel işbirliğiyle karşımıza çıkacak Sony, müziksever oyun kitlesine önemli bir avantaj sağlayacak. Spotify ise, çok geniş bir oyuncu kitlesine kendi Premium servisini satmak konusunda önemli bir hedef kitlenin ayağına gitmiş olacak.Özellikle Spotify hesabı bulunan PlayStation sahiplerini sevindirecek bu özel işbirliği, oyun oynarken Spotify hesabınızdan kendi müziklerinizi de dinlemenize yardımcı olacak. Kısacası artık sadece oyunlardaki müziklere mahkum olmak zorunda kalmayacak, Spotify üstünden kendi müziklerinizi dinleyebileceksiniz. Bünyesinde 30 milyondan fazla şarkı bulunan Spotify’ın oyunculara büyük bir müzik kütüphanesi sunduğunu varsayarsak, bu işbirliğinden hem oyuncular, hem PlayStation hem de Spotify oldukça karlı çıkacak gibi gözüküyor.Spotify’ın uygulamasının PlayStation’larınıza kesin giriş tarihi açıklanmamış olsa da, Spotify bekleme listesi için Türkçe sayfasını da yayına aldığını son olarak belirtelim.Webrazzi
Reklam