Yıllardır Filmlerde Hepimizin Gördüğü Fakat Gerçek Hayatta Aynı Şekilde Yaşanması İmkansız Olan 15 Sahne
İzlediklerimizin gerçek olmadığını zaten biliyorduk... Peki, hepsi sahte olmak zorunda mı?
1. "Arabalar her şeye dayanabilir."
Maalesef Hızlı ve Öfkeli serisi bize yalan söylüyor. Çünkü araba yarıştırmak oldukça karışık bir şeydir ve arabaları korumak bolca dikkat gerektirir. Ayrıca yapılan onca geliştirmenin üzerine bu arabaları her zaman düz yolda süremezsiniz. Mesela, şehir sokaklarında yarışırken Formula 1 önceden tüm kanalizasyon kapaklarının kapalı olup olmadığını kontrol eder ve hatta kimi zaman bu kapaklar kaynakla kapattırılır. Fakat arabanın altındaki basınç kimi zaman kapakları yine de kırar ve arabalar gördükleri zarardan dolayı yarışa devam edemezler.
Ayrıca sıradan arabalar uzun atlayışlara uygun değillerdir çünkü süspansiyonları ve tekerleri bu tür bir yükü kaldırmak için tasarlanmamışlardır. Bu yüzden araba hemen düşecektir.
2. "Tek bir arama yapma hakkınız var."
Filmlerde hepimiz polislerin tutuklananlara okuduğu hakları duymuşuzdur: 'Sessiz kalma ve avukat tutma hakkına sahipsiniz.' Polisler ayrıca söyledikleri her şeyin mahkemede aleyhlerine kullanılabileceğini de eklerler. Fakat o iş o kadar basit değildir. Ayrıca tutuklananların yalnızca tek bir arama hakkı olması sadece ABD'de geçerlidir ve diğer ülkelerde bu kural değişiklik gösterir. Hem ABD içinde bile eyaletten eyalete bu kural değişebilir. Mesela California'da tutukluların 3 arama hakkı vardır.
3. "Çöp kutusuna girmek güvenlidir."
Filmlerde birilerinden kaçan insanlar oldukça yüksek yerlerden çöp kutularına atlarlar ve yara almadan kaçıp kurtulurlar. Fakat o kadar yükseklikten suya, hatta pamuğa bile atlamak tehlikeliyken, evdeki sıradan çöplerin atıldığı bir çöp kutusuna atlamak nasıl güvenli olabilir? Bu çöplerin içinde cam şişeler, ampuller ve diğer katı, tehlikeli şeyler bulunur. Çöp poşetleri insanı bunlardan koruyamaz. Yani gerçek hayatta böyle bir şey yaşansaydı kişiler yaralanır ya da en azından biraz olsun kirlenirlerdi.
4. "Tek yumrukta bayıltabilmek ve bunun güvenli olması."
Filmlerde sık sık karakterlerin tek yumrukta birilerini nakavt ettiğini görürüz. Birkaç dakika içindeyse nakavt olan kişiler kendine gelir ve hiçbir şey olmamış gibi dövüşmeye devam ederler. Hatta kimi zaman ana karakterin zamana ihtiyacı vardır ve bayılttığı kişi saatlerce öyle kalır. Burada karşımıza birkaç mantık hatası çıkıyor:
Tek yumruk iyi eğitilmiş birisini bayılmak için neredeyse hiçbir zaman yeterli değildir. Gerçekçi bir senaryoda birkaç yumruğa ihtiyaç olurdu.
Yumruğu atan kişinin çıplak ellerle yumruk atması tehlikelidir çünkü ellerini ya da bileklerini kırabilirler. Dövüş sanatlarında uzman atletler bu yüzden ellerini hep özel eldivenlerle korurlar.
Nakavt etmek her zaman bayıltmak demek değildir. Nakavt karşı tarafın daha fazla dövüşmeye hazır olmaması demektir. Bilinç kaybı oluşsa bile bu sadece birkaç saniye sürer. Ama bu olmasa bile darbeyi alan kişi bir süre dengesini kurmakta zorlanacak ve dövüşmeyi bırakın, ayağa kalkmakta bile zorlanacaktır.
Ayrıca, vücudun hangi noktasının nakavt darbesini aldığının da önemi yoktur. Neresi olursa olsun sakatlanmalar yaşanacak ve kişi hayatta kalmak ve engelli hale gelmemek için tıbbi yardıma ihtiyaç duyacaktır.
Uzun süreli bilinç kayıpları ise uzun süreli dövüşmeye zaten ortam yaratmaz çünkü muhtemelen ölüme neden olacaktır.
5. "Arka koltuktaki yolcular ortada oturur."
Arabada arka koltuğa oturunca çoğumuz ön koltuklardan birinin arkasına oturmayı tercih ederiz. Fakat filmlerde bu durum dikkat dağıtıcı ve kafa karıştırıcı olabilir, çünkü sürücünün kiminle konuştuğunu görememek garip gelir. Bu yüzden film karakterleri arka koltukta hep ortaya otururlar.
6. "Hızlı eğitilen müzisyenler vardır."
Filmlerde bir ergenin bir iki aylığına okuldan sonra gitarla uğraşması profesyonel bir sanatçı gibi müzik yapması için yeterlidir. Dahası, hiç yanlış akor basmazlar, iki provanın ardından tüm karakterler harika düetler yapar, mükemmel şekilde şarkı söylerler.
Fakat konservatuvar okuyan, hatta sadece banyoda şarkı söyleyenler bile bilir ki bu doğru değildir. Sesin eğitilmesi çok uzun bir süreçtir ve bolca çalışma gerektirir. Enstrüman çalmak da öyle.
7. "Uzay kıyafetleri ışıklıdır."
Filmi izleyenlerin uzay kıyafetini kimin giydiğini bilmesi gerekse de, gerçek hayatta astronotların uzaya bakması gerektiği için yakınlarda bulunan her ışık kaynağı rahatsız edici olacaktır. Bunu gece pencereden bakarken ışığı kapatmanıza benzetebilirsiniz. Daha iyi bir görüş için karanlığa ihtiyacınız vardır.
8. "Aramayı izlemek zaman alır."
FBI ajanlarının zorlanarak suçlunun telefon numarasını takip ettikleri o filmleri hepimiz biliriz. Ajanların suçluları uzun süre tutması gerekir falan...
Aslını söylemek gerekirse kolluk kuvvetleri uzun süredir arayanın yerini otomatik olarak belirleyebiliyorlar. Sabit hat ya da cep numarası fark etmeksizin, telefonu açmanız yerinizin belirlenmesi için yeterlidir.
9. "Yetişkin bir birey tek elle boğazından kaldırılabilir."
Ekranda izlemek çok kolay görünüyor olabilir fakat yetişkin bir insan genellikle tek elle kaldırılamayacak kadar ağır olur. Kişinin süper güçleri buna olanak sağlasa bile kaldırılan kişinin boynu havada tutuldukları için bütün bu baskının karşısında kırılacaktır.
10. "Parmaklarınızla istediğiniz kadar bir yerde asılı kalabilirsiniz."
Bu imkansızdır çünkü parmaklarınızın vücudunuzun ağırlığını kaldıramayacak ve çabucak düşeceksinizdir. Tek elle tutunduğunuzda ise bu sadece daha hızlı gerçekleşecek, hatta diğer elinizle başkasının elini tuttuğunuzda daha da hızlanacaktır.
11. "Kılıç dökmek kolaydır."
Filmlerde kılıç yapmak için tek ihtiyacınız olan metali eritmek ve kalıba dökmek, biraz da dövmektir. Sonra her şeyi kesip biçecek bir kılıcınız olur. Bu tür sahnelerde kılıç genelde alüminyumdan yapılır çünkü alüminyum daha düşük bir ısıda eriyerek parlak turuncu renge ulaşır. Savaşta kullanılabilecek gerçek bir kılıç ise bu materyalden yapılmak, işlenmiş metalden yapılması gerekir.
12. "Parmağınızı tetikte tutmak güvenlidir."
Aslına bakarsanız bu aşırı tehlikeli bir hareket. Silah kullanmaya yeni başlayan insanların ilk öğrendikleri şeylerden biri gerçekten çekmeyeceklerse ellerini tetikte tutmamalarıdır. Yani tetiğe parmak basılacağı anda konulmalıdır. Fakat tabii bu hatayı yapan karakterleri silah uzmanı olarak görmeye devam ediyoruz.
13. "Dürbünle bakınca bu çerçeveyi görürsünüz."
Hayatında bir kere bile olsa dürbünden bakmış herkes bilir ki, dürbünden bakınca böyle bir çerçeve görmüyoruz...
14. "Ninjalar hep siyah giyer."
Ninjaların siyah kıyafetler giymesi aslında bir kukla tiyatrosunun icadıydı...
Gerçek ninjalarsa kalabalıkta dikkat çekmemek için günlük kıyafetler tercih ederlerdi. Özel görevler içinse karanlıkta gizlenmelerine yardımcı olan kül rengi ya da koyu yeşil kıyafetleri vardı.
15. "Tüm baş karakterler uzun boyludur."
Hollywood'da baş rol oynayan erkeklerin boyları aslında o kadar da uzun değildir. Tom Cruise'un boyu 169'dur. Al Pacino ve James McAvoy'un da öyle. Daniel Radcliffe 165 boyundadır. Hollywood bu boy farklarını o kadar güzel gizler ki, birbirinden kısa aktörler neredeyse aynı boyda gibi görünürler.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir!
Yorum Yazın