Yemeği Okulunda ya da Mutfağında Öğrenmiş Kişilerin Ukalalık Sayacağınız 15 Özelliği
Arkadaşlar hemen dişlerinizi göstermeyin, her işte olduğu gibi yemek işi de tekniğiyle öğrenildiğinde çok hassas noktaları olan bir alan.
Tamam hepimiz yemek yemeyi seviyoruz, afiyet şeker de olsun, ancak bazılarımız bu işin okulunu okuduğu ya da küçüklüğünden beri mutfağın alaylısı olduğu için çok daha pür dikkat yiyoruz.
Bakın günahı boynuna yemekbilir kişilerin size 'ukalalık' gibi gelecek özellikleri neler...
1. Neyin taze neyin bayat olabileceğini çok iyi bilirler.
Bazen siz 'of abi şu ekmeğe bak taptaze çıtır çıtır' derken o ' pfff 2,5 gün önce alınmış bu ekmek' tarzı sizi fabrika ayarlarına döndüren gıcık yorumlarda bulunurlar.
Pazar günleri asla restoranlarda yemenize izin vermezler çünkü mutfağın nasıl çalıştığını bilirler.
2. Kızarmış ile yanmış arasındaki farka çok dikkat ederler.
Sonra restoranda lavuğun teki gelip 'beyefendi kızarmış yazıyo menüdee' tarzı densiz bir yorumda bulunarak damarlarına basarlar.
3. Makarnanın fazla pişmişi onları ayar eder.
Sonra bunu dile getirdiklerinde 'annenin evinde de mi al dente yiyordun' diye bir de laf yerler.
4. Etin pişme derecelerini 100 metre öteden anlayabilirler.
Sorsanız İstanbul'un fethini, üçgenin iç açılarının toplamını hatırlamazlar ancak bir etin pişme derecelerini kendi adları gibi ezberlemişlerdir. Sakın ola ki bu konuda onlarla söz dalaşına girmeyin deriz!
5. Çok pis garson kilitlerler.
- Bunun içindeki sos ev yapımı mı hazır mı?
- Ne eti kullanıyorsunuz köftenin içinde?
- Bunun içinde normalde safran olur, sizdekinde neden yok?
gibi garsonları doğduğuna doğacağına pişman eden sorular sorarlar.
6. Yemeklerini yavaş yavaş yemeyi severler.
Her şeyin tadına varmak isterler, mümkünse yemekleri teker teker söyleyip soğumasını engellerler.
7. Menüdeki her şeyi masaya söylemek isterler.
Onlar için önemli olan doymak değil, her şeyin tadına bakmaktır.
8. Yemekten anlayan bir başkasını bulduklarında sizi anında dışlayabilirler.
Mevzu derindir, siz eğer bir risotto nasıl pişmeli anlamıyorsanız zaten sizle konuşacak fazla bir muhabbet yoktur.
9. Yemek seçerseniz ya da ben onu yiyemem derseniz de durum aynı.
Onlar herşeyi tattıkları için siz eğer 'ay bende kolestrol var ciğer yiyemiyorum' ya da 'küçüklüğümden beri enginarı ağzıma sürmem' gibi gaflar yaparsanız sessizce masanın altına gömülebilirsiniz.
10. Eğer yemeklerin hiçbirinde yeteri kadar tuz olmadığını düşünürlerse...
Yavaşça o hesabı yere bırakın ve arkanıza bakmadan kaçın deriz, dırdırları asla bitmeyecektir.
11. Menüde yanlış yazan bir yemek ismi varsa hele, orayı hiç kâle almazlar.
Tabii bu garsonlar için de geçerlidir, eğer onlara yaklaşıp biri 'içinde permesan peyniri var yanında da kordon bülü' gibi laflar ettiyse vay hallerine
12. Sizin, bizim gibi yemek bilmeyen insan müsveddelerinin önerilerini pek sallamazlar.
'Abi bi yer var, yiyebileceğin en iyi kokoreçi yapıyor' gibi cümlelerle aman ha, mazallah deyin...
13. Ama severlerse de tam severler, dibine kadar severler.
Ve sevdikleri yerleri de öve öve, gide gide bitiremezler ama yine de yemekleri kendileri seçtikleri ve sahibiyle kankaya bağladıkları için orayı kendileri bulmuş gibi hava satarlar.
14. Uzayı geçen, arşa çıkan, oradan da geri dönen bir hizmet kalitesi beklerler.
Eğer bir gıdım bile beğenmedikleri birşey olursa kesinlikle bahşişten keserler ve hiç vicdani bir azap duymazlar.
15. Memnun kalmadıklarını belli etmemek için Oskarlık performans sergilerler.
O da şef ya da garson yanlış anlamasın diye değil ha, karşıdaki adam benim dediğimden ne anlayacak diye düşündükleri için.
Yorum Yazın
Ben böyle biri değilim :d
valla doğal olacaksın . 3 tamak yemek 10 lira neyinize yetmiyor bandırın ekmeği gitsin oh suyundanda koy :)