Yazmak Oyunları
Bir çocuğu oyun kurarken izlediniz mi hiç? Bir şeyleri birbirine çok da bağlamadan toplamaya başlar. Göz gezdirir, beğendiği parçaları alır, halının üstünde kendi seçilmiş yığınını oluşturur. Sonra onları bir fikir etrafında tasnif etmeye, birleştirmeye başlar. Parçalar bir araya geldikçe spontan olarak aklında yeni bağlantılar oluşur, kalkıp o bağlantılara dair yeni parçalar bulur getirir. Çok geçmeden bir şeyler hareket etmeye başlar halının üstünde. Kutulardan evler, odalar yapılmıştır. Bebeklere roller verilmiştir. Bazı boşluklar kapı olmuştur, olmayan tencerelerde hayali yemekler pişmektedir. Çocuk, dış dünyadan kopmuş, kendine özel bir evren kurmuştur. Onun gördükleri bizim için dışardan görünmezdir. Onun bildikleri bizim için bilinmezdir. Kendi halindedir. Büyük bir ciddiyetle oyun oynamaktadır. O halının üstündeki her şey, orada olup biten her şey gerçektir. Onun gerçeğidir. Öyle dalmıştır ki oyuna, seslenseniz duymaz, sesi çıkmaz… O şimdi başka bir dünyadadır.
Bizler için yazmak da tam olarak böyledir; kimsenin görmediği yerleri gördüğümüz, hiç olmamış insanları var ettiğimiz, hiç olmayan masalarda sofralar kurduğumuz.
Oyunun Kuralları
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!