Teoriler Havada Uçuştu! Kusursuz Kiracı'da Melisa Döngel'in Canlandırdığı Leyla, Mona'nın Hayal Ürünü mü?
Kusursuz Kiracı başladığı günden itibaren sosyal medyanın en çok konuşulan yapımlarından birisi oldu. Diziyi izleyen dikkatli izleyiciler ise Türk televizyonlarında ara sıra karşılaştığımız bir detay ile ilgili iddialar attı ortaya! Melisa Döngel'in canlandırdığı Leyla karakterinin, Mona karakterinin hayal ettiği bir kurgu olduğu iddiası ortalığı karıtırdı! Söylentilerin ardında yer alan 'Leyla'nın öldüğünü fakat Mona'nın kimsesiz olduğu için onu özleyip hayalinde yaşattığı' iddiasının altını gelin biraz deşelim!
Bugün çok sevdiğimiz bir şey için burada toplanmış bulunuyoruz; Türk dizisi incelemesi! Konuğumuz ise yeni başlayan Serkay Tütüncü ve Dilan Çiçek Deniz'in başrollerinde yer aldığı Kusursuz Kiracı dizisi!
İstanbul'da meydana gelen kundaklama olaylarını incelemek için çabalayan Yakup ve Mona'nın yolları kesişmiş, Mona ve Yakup ev arkadaşı olmuştu ilk bölümde...
Tabii bu arada Yakup'un dede yadigarı evinin bulunduğu Yuva Apartmanı'nda yaşananlar ise izlerken tüylerimizi diken diken etmişti!
Korku ögelerinin sıkça kullanıldığı dizi farklı türü ve hikayesiyle bizi içine çekmişti bile! Hatta ilk bölümün ardından 'Kusursuz Kiracı'da ne bekledik, ne bulduk?' diye ufak bir analiz yapmıştık!
O içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz;
Daha ilk bölümden bizi içine çeken konusunun dışında bir olay daha vardı üstünde durmamız gereken... O da Leyla ve Mona (Manolya) arkadaşlığı!
İkili yetimhanede birlikte büyümüş ve dost olmuşlar.
Fakat dikkatli izleyicilerin fark ettiği bazı detaylar vardı. Bu detaylar ise akıllara 'Leyla diye biri gerçekten var mıydı?' sorularını getirmişti.
Ondan önce Leyla'yı biraz tanıyalım, söz konusu olan sahnelere bi' göz atalım!
Dizinin ilk bölümünde polis olan Leyla'nın gizli bir görevde olduğunu öğrenmiştik. Bu yüzden Mona'ya pek yardımı bulunmamıştı. Hatta buluştuklarında bile Mona, Leyla'ya sarılamamıştı bile!
Çünkü Leyla'nın peşinde olduğu adamlar çok tehlikeli ve Leyla, bu adamların Mona'ya buluşmasını istemiyordu.
Hazır buluşmadan konu açılmışken o sahneye bi' yakından bakalım... Leyla tüm ihtişamıyla Mona'nın olduğu kafeye gitmiş ve yan masasına oturmuştu.
Leyla, kendisine sarılmak için hareketlenen Mona'yı bir hareketiyle durdurmuş ve yan masasına oturmuştu. Çaktırmadan muhabbet eden ikili, birbirlerini çok özlediklerini belirtmişti.
Allah affetsin valla Leyla'yı içim almamıştı bi' türlü!
Sahneyi buradan izleyebilirsiniz;
Burada dikkatimizi çeken ilk detay garson amcamızın Mona'ya siparişini getirmesi fakat Leyla'ya bir kez bile dönüp bakmaması. Üstelik Mona, garson gelince sus pus olmuştu.
Bir diğer detay ise Mona'nın 'Apartmanda bir şeyler oluyor, sesler duyuyorum geceleri' demesinin üstüne Leyla'nın 'Sen çocukken de böyleydin, taktın mı takıyorsun! Ayrıca hayal gücün fazla çalışıyor' demesi oldu.
Mona'nın hayal gücü gerçekten de çok çalışıyor mu hep birlikte göreceğiz!
Bu olay bize şunu gösteriyor olabilir; Leyla'nın hırsızlığa meyilli olduğunu... Çocukluğunda bu kadar hırsızlığa meyili olan bir bireyin, ileride keskin bir dönüşle polis olması akılları karıştırıyor.
Belki de Leyla, yaptığı hırsızlık sonucu ölmüş olabilir! Zaten psikolojisi bozuk olan Mona'nın durumu, Leyla'nın gidişiyle de birlikte iyice kötüye gitmiş olabilir. Bu yüzden de Mona'yı hayallerinde yaşatmaya devam ediyordur...
Ya da gerçekten polis olmuş ve girdiği bir çatışmada şehit olmuştur?
İzlerken dikkatimi çok çekmişti, paylaşmadan edemeyeceğim... Leyla'yı bölüm başından sonuna kadar hep siyah kıyafetlerinin üstüne taktığı kırmızı aksesuarlar ile gördük. Bence bu büyük bir detay!
Tamam gizli görevde olduğundan dolayı belki dikkat çekmemek için siyah giyiniyor olabilir fakat siyahın üstüne kırmızı renk tercih etmesi daha dikkat çekici olmaz mı?
Renklerin anlamlarını da unutmayalım! Siyah hem şıklığın hem de matemin rengidir, asildir. Kırmızı ise aşkın ve tutkunun rengidir. Bir de kanın...
Kafamız çok karıştı değil mi?
Mona bölümde ne demişti? 'Bana benden daha yakındır Leyla...' Size sizden daha yakın kim olur? Ruhunuz, aklınız, kafanızın içindeki düşünceleriniz...
Bir de üstünde durulması gereken şöyle bir detay var; Mona, Leyla'yı hep başı sıkıştığında bir çıkış yolu olması için arıyor. Yani içindeki Leyla'ya sığınıyor Mona... Ayrıca ne kadar yakın olurlarsa olsunlar, eğer bu teoriler yanılır, Leyla gerçekten polis çıkarsa Mona'nın bir cinayet işlediğini biliyor!
Bilemiyorum Altan, kafamız çok karışık çok!
Bir de Mona ismi var... Leyla, arkadaşının aslen Manolya olan ismi Mona olarak kısaltmış, Mona ise hayatının geri kalanında kendini hep Mona olarak tanıtmıştı. Bizim de aklımıza Mona Lisa geliyor tabii!
Leonardo da Vinci'nin en çok bilinen eseri olan Mona Lisa'nın gizemini bilirsiniz. Kimdir, resmi neden yapıldı, resmin gizemi nedir? Bunlar hep bir sır perdesi!
Bu da daha ilk bölümün ilk sahnesinden beri fotoğrafını gören Şuayip Bey'in ölümünden itibaren başına gelmeyen işin kalmadığı Mona'ya, yüzyıllar boyunca her bir detayı ayrı ayrı incelenen Mona Lisa'nın gizemli geçmişini yüklediklerini gösteriyor.
Belki de bu soruların, gizemlerin ve benzerliklerin cevabı, dizinin uyarlandığı Nermin Yıldırım'ın Ev romanında bulunabilir...
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Leyla, Mona'nın hayalinde yaşayan birisi mi?
Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın