Tür Olarak Türkiye'de Bir İlk Olabilir mi? Kusursuz Kiracı Dizisinin İlk Bölümünde Ne Bekliyorduk, Ne Bulduk?
Sonunda diğer dizilerden farklı bir işle mi karşı karşıyayız? Bunu konuşmak için buradayız!
Serkay Tütüncü ve Dilan Çiçek Deniz'in başrollerinde yer aldığı ve birçok usta oyuncunun eşlik ettiği yeni korku/dram dizimiz hepimize hayırlı olsun! Gelin konusu ve türü bakımından diğer dizilerden farkıyla çok konuşulan Kusursuz Kiracı'nın 1. bölümünü hep birlikte analiz edip, neler yaşandığını tekrar hatırlayalım!
Bugün konumuz Kusursuz Kiracı! Dün akşam hepimizi ekran başına kilitleyecek kadar büyük bir enerjiyle yayın hayatına başladı!
Peki son yıllarda aynı senaryolardan, aynı yüzlerden ve hatta aynı gidişattan sıkılan seyirci için Kusursuz Kiracı bir çıkış yolu olacak mı? Bunu birlikte göreceğiz ama dizi daha ilk bölümün ilk sahnesiyle adeta bunun sinyallerini verdi!
'Peki diziden ne bekliyorduk?' sorusunu cevapladığımız içeriğe buradan ulaşabilirsiniz;
Ne beklediğimizi zaten yukarıya bıraktığımız içerikte konuşmuştuk. Eee ilk bölüm yayınlandı, bir de ne bulduğumuza bakalım!
Öncelikle dizinin atmosferi izleyiciyi kendine çekti diyebiliriz. Bölümde bol bol sinematik sahneler yer alıyordu bu da diziye güzel bir tat kattı.
Sahneler oldukça profesyoneldi. Oyunculuklar ise beklediğimizden güzeldi. Bu kadar kalabalık bir kadronun aynı ahenkle sahneyi canlandırmaları kolay bir iş değil neticede...
İlk bölüme şöyle bi' göz atacak olursak Yakup ve Mona'nın tanışması çok tatlıydı. İnat ve nefretle başlayan ilişkiler hep mutlu sonla biter, bunu iyi bir Türk dizisi izleyicisiyseniz bilirsiniz...
Zaten piyasamızdaki tüm diziler neredeyse böyle!
Ama bu diziyi diğerlerinden ayrı tutan şey türü oldu. Çünkü dizimiz inanmazsınız ama romantik-komedi değil korku-dram!
Valla başta biz de inanamamıştık ama ilk bölümle birlikte inancımız yerine geldi!
İlk bölüm konusunu şöyle bi özetlemek gerekirse İstanbul'da yaşanan ve planlı olduğu düşünülen kundaklama olayı ile ilgilenen iki genç muhabir Yakup ve Mona. Yine yanan bir ev ve yine bir gizemin içinde buluyorlar kendilerini ve birbirlerini. İlk etkilenenimiz ise Yakup oluyor tabii.
Fakat Mona için o sabah hiç güzel başlamamıştı. Çünkü ev sahibi onu evden kovdu, patronu ise onu işten çıkartmakla tehdit etti. Fakat yine de ikili, haberin peşine düşerken Mona'nın eşyalarının evden atılması, Yakup'un dedesinden kalma ve iki daireye bölünmüş evinde kiracı olmasına sebep oldu.
Ev demişken, adı 'Yuva' olan apartmanımız ise bu! Görüntüsüyle bile 'Ben hayaletliyim' diyen bu apartman, Mona'nın yeni eviydi artık. Fakat daha gelir gelmez bir şeyler döndüğünü anladı Mona, kendisini bir çıkmazın içine soktuğunu az çok tahmin edebiliyordu.
Çünkü bu apartmanın sakinleri, herkesten bir şey gizliyordu ama bizim Mona'mız, bunu çözebileceğini düşünüp üstüne gitmeye başlamıştı.
Her gördüğümüzde 'Tövbe estağfurullah' diyeceğimiz komşularımız da bunlar işte. Kendileri garipliğin sözlük anlamı gibi her yerden öbek öbek çıkıyorlar maşallah. Sakladıkları her ne ise, ortaya çıkmaması için Mona'yı apartmandan göndermek istiyorlar.
'Ama Yakup da bu apartmanda, neden onu göndermek istemiyorlar?' diye sorduk izlerken, sonra bi de aklımıza ne gelsin? Ya Yakup da olan biten her şeyin içindeyse?!
Neyse Mona'mız bir şeylerden şüpheleniyor tabii. Herkes ona bu dairenin hayaletli olduğundan bahsediyor. O da önce gaipten, sonra ise gerçekten bir şeyler duymaya, hissetmeye ve görmeye başlıyor.
Son sahnede ise gerçekten kendisi uyurken, daha önce de eve giren bir kişi Mona'yı rahatsız etmeye başlayınca ortalık ufak çaplı bir savaş alanına dönüyor. Evde tek olan Mona ise masa lambasını geçiriyor bizim maskeli saldırganımıza... Sonra ise ölüp ölmediğini kontrol etmek istiyor ama iş işten çıkmış...
Ölü adamın kim olduğunu merak edenler için söylüyorum, burası spoiler!
Yakup'un amcası, Mona'nın alt komşusu Muzaffer!
Yakup geliyor ve onu bir şekilde başından savan Mona odaya bir giriyor ve ta-daaa!! Bizim ölü Muzaffer'imiz canlanmış ve gitmiş...
Karakterlere dönecek olursak bence bu rol, Serkay Tütüncü'ye başka bir hava katmış. Hem cool hem gizemli, hem de karizmatik! Ama bir şeyler karıştırmıyor desek yalan olur. Bence bu işin bir ucundan da Yakup çıkacak gibi. Bu evde neler olduğuna şahit olmuş ya da en azından haberdar...
Başarılı, hırslı, gözü kara bir muhabir Yakup... Aile bağları zayıf ama küçücük bir oyuncak ayıcığa değer verecek kadar yufka yürekli. Biraz da parasının ve tipinin olması da ona yüklenen ekstra özelliklerden birisi...
Dilan Çiçek Deniz... Çukur'dan ve Alev Alev'den sonra kendisini müthiş bir şekilde geliştirip çıktı karşımıza. Ama Mona'yı konuşursak, Mona gerçekten de annesini kaybettikten sonra dili tutulmuş bir şekilde çıktığı yurt müdürünün sözlerini aklına mıhlamış!
'Kimseye bağlanmayacaksın, kimseye aidiyet hissetmeyeceksin!' demişti yurt müdürünün ona, o da bunu yerine getirmiş... O da Yakup gibi hırslı, gözü kara, dediğim dedik ve başarılı ama içinde hala yalnız bir kız çocuğu var... Bunu kendisine yapmadığını bırakmayan ve -bence- kendisini kukla gibi kullanan Leyla ile olan arkadaşlığından anlayabiliriz. Leyla onun için bir çıkış, güven noktası.
Yeri gelmişken biraz da Leyla hakkında konuşalım. Valla kimse kusura bakmasın ama Leyla, Mona'yı kullanıyor! Daha yurda geldiği ilk günden kendi çaldığı yüzüğü Mona'nın yatağına saklayıp onu zor durumda bırakacak kadar cin fikirli. Sonra ise kendisine mecbur etmiş. Dert benden, derman da benden diyip Mona'yı etkisi altına almış.
Bi de afedersiniz bi havalar, bi gösteriş... Polisliğin verdiği öz güven de var tabii!
Ya komşuların hepsi bi garip de, Bennu Yıldırımlar'ın o müthiş oyunculuğuyla harmanladığı Madam Vula, bi başka acayip be!
Valla en çok Madam Vula'dan ürktüm ne yalan söyleyeyim... Hele bir sahnede bir çerçeve ile karşılıklı şarap içmesi... Bence her şeyin başı Madam Vula!
Ama şuna değinmeden geçemeyeceğim... Dizinin ilk kurbanı Muzaffer değil! Daha ilk sahnede bir ölüm daha gerçekleşti. Zarftan çıkardığı Mona'nın fotoğrafını gördükten sonra hakkın rahmetine kavuştu bu amcamız... Fakat kimdir, nedir, necidir bilemiyoruz!
Yaşanan bu gizemler %100 bu ölümden sonra oldu, yazıyorum buraya!
Ama her şey bir yana, bu ikili çok güzel olmuş be!
Ayrıca bu güzel küçük kızı da kim seçmişse süper olmuş! Kendisi Dilan Çiçek Deniz'in canlandırdığı Mona karakterinin çocukluğunu oynuyor...
Peki siz Kusursuz Kiracı'yı izlediniz mi? İzlediyseniz nasıl buldunuz? Hadi yorumlara!
Yorum Yazın
O farklı tadı her ay başında ev sahibi titizlikle tattırıyor zaten 😞
Arak bu, böyle bi yabancı film vardı