Anahtarlar Saksının Altında... Finalinin Üstünden Aylar Geçse de Biz Son Yaz Evrenini Çok Özledik Be Savcım!
Takvim yapraklarında 2020'nin Aralık ayına doğru geri gittiğimizde gözyaşlarımızı pıtır pıtır dökecek o afişe gidiyoruz... Fox TV'nin Ocak ayı için müjdelediği Son Yaz dizisini tanıttığı o güzel günlere...
Fragmanlar, tanıtımlar, basın bültenleri derken 1 Ocak gününe geldik... İlk bölümüyle oturduk televizyonun başına izlemeye başladık. İlk başta klişe bir konu gibi geldi ne yalan söyleyeyim ama bir iki bölüm izleyince baktım ki kalkamıyorum televizyonun başından!
Kara ailesi... Hukuk Fakültesi'nde tanışan Selim ve Canan'ın aşkının meyveleri Yağmur ve Altay'ın hüzünlü hayat hikayesi bizleri içine çekmişti adeta.
Selim idealist ve başarılı bir Cumhuriyet Savcısı... Evlendikten sonra iş hayatına devam edemeyen Canan, eşinin kendisini ve çocuklarını ihmal etmesinden dem vuruyordu. Aylar hatta yıllar sonra Selim oğlu Altay'ın doğum günü için İzmir'e, ailesine giderken yanında büyük bir sürpriz bekliyordu...
Akgün Gökalp Taşkın... Türkiye'ye nam salmış ünlü mafya babası Selçuk Taşkın'ın oğlu Akgün Gökalp Taşkın... Annesi gözlerinin önünde ölen ve babasının acımasızlığıyla büyüyen Akgün Gökalp Taşkın...
Aslında o hep annesinin vurulduğu arabada, annesinin uyanmasını bekleyen küçük bir çocuktu.
Selçuk Taşkın'ı enseleyen savcı Selim, Selçuk ile ortak noktası olan Halil Sadi'yi de enselemek için Selçuk'tan bilgi ister. Selçuk ise karşılığında oğlu Akgün'ü Selim'e emanet eder. İzmir'e ailesinin yanına dönmek zorunda olan Selim ise Akgün'ü de yanında götürür ama azılı bir suçlunun oğlu olduğunu saklar, arkadaşımın oğlu der...
İşte Kara ailesinin hayatı da Adalet Sitesi'nin kaderi de Akgün'ün gelişinden sonra değişir.
Bir sürü ortak noktası olan iki gencin hayatı da değişti tabii. Başta her dizide olduğu gibi nefretle başlayan bir aşk demiştik ama onlar birbirlerinin yaralarını öyle bir sardı, bunu bize öyle bir hissettirdiler ki diğer çiftlerden nasıl farklı olduklarını bize ispatladılar.
Yağmur ve Akgün'ün aşkı bize geçmişti bile. Babalarına olan öfkelerini birbirleriyle giderdiler. İkisi de birbirlerine babalarını affettirdiler.
Sadece Yağmur ve Akgün değil, bu ziyaret Canan ve Selim'in hayatını da değiştirmişti. Boşanan çiftimiz bu süreçte tekrar yakınlaştı. Tabii Yağmur ve Akgün'ün bu barışmadaki payı büyüktü...
Ve sonunda tekrar evlenmeye karar verdiler fakat kader peşlerini bırakmıyordu...
Kara çifti evlendikten sonra tatile çıkacakları gün pusuya düşürüldüler ve Canan bu saldırıda hayatını kaybetti... Ölürken bile ailesini düşünen Canan, anahtarları saksının altına koymuştu bile...
Yeni sezona ise bomba gibi başladık! Selim ve Akgün, çok sevdikleri Canan'ın intikamını almıştı! Akgün annesi yerine koyduğu, Selim ise ilk aşkı Canan'ın intikamını Halil Sadi'den aldı almasına ama şimdi ikisi de kaçaktı...
Funda Eryiğit'e vedalaştığımız ikinci sezonda Birce Akalay, Onur Bay ve Yılmaz Bayraktar dahil olunca tadından yenmedi dizi. Günü değişmişti ve bu hayranların gözünü korkutmuştu.
Çünkü bilirsiniz bir dizinin günü yayınlanırken ya da tekrar yayınlanacağı sırada değişirse final yakın demektir.
Ve korkulan oldu; Son Yaz 22. bölümle başladığı ikinci sezonu 26. bölümle kapattı. Yağmur ve Akgün'ün yüzleşmesi, Soner ve Naz'ın evlenmesi, istihbarat çalışanı Sare'nin Selim'i yakalaması derken bir efsanenin daha sonuna geldik!
Son Yaz hayranları sosyal medyayı birbirine katmıştı bile! Final bölümü etiketi sosyal medya trendlerine ilk sıradan girmişti.
Ama olan oldu bi' kere. Üstelik Yağmur ve Akgün'ün yakınlaşma sahnesi sansüre takılmış, yarısından fazlası silinmişti bölümden!
Ama Son Yaz evreninde imkansız diye bir şey yoktur! Kansızların kestiği sahneye sonunda kavuştuk Savcım!
İzleyince içimizi bi' hoş eden yakınlaşma sahnesi aylar sonra yayınlandı. Peki Son Yaz bu kadar yüksek sosyal medya gücüne rağmen neden final yaptı?
Bunun ilk sebebi izleyicinin artık televizyondan yavaş yavaş uzaklaşması oldu. Zaten genel olarak dizilerin reytinglerinde gözle görülen bir düşüş yaşanıyor, yaşanmaya devam ediyor.
Dizi Ocak ayında başladığı için yeterli bir etki yaratamadı. Aslında yaz dizisi olmasına rağmen sezona yetişemedi. Sezon ortasında da başlayınca yeterli seyirci kitlesine ulaşamadı.
Bu yüzden ilk sezonu bilmeyen izleyici, ikinci sezona pek ilgi göstermedi.
Ama dizi öyle ufak detaylarla desteklenmişti ki... Mesela ilk tanıtım videosunda yer alan saksı kırılma sahnesi, sezon finalinde Canan'ın ölürken 'Anahtarlar saksının altında' sözlerine bir göndermeydi.
Akgün'ün annesinin ölümü ve Yağmur'un annesi Canan'ın ölümü... İkisi de arka koltukta oturan çocuklarının gözünün önünde tek kurşunla öldü.
Akgün'ün abisinin, Akgün kendini vurduktan sonra gökyüzünde gördüğü kargalar... Akgün'ün Habil ve Kabil hikayesine olan merakı ve yeni sezonda Akgün'ün ensesinde gördüğümüz karga dövmesi...
Selim'in intihar etmek isteyen Fatih'e 'şah damarın kesilirse çok zor ve acılı bir ölüm yaşarsın' dedikten sonra Canan'ın şah damarından vurulması,
Yağmur'un hayalinde Selim'in çiçekleri sulaması ama Canan'ın o hayalde olmaması,
İlk tanıtım videosunda Akgün'ün kolunda kelepçe olması ve dizinin sonunda Akgün'ün abisini öldürmesi,
Kara ailesinin saldırı sonrası asfalt yolun sonunda Canan'ın öldüğünü anlaması...
İşte böyle ufak detaylar...
Yağmur ve Altay'ın anneleriyle geçirdiği, Selim'in babasıyla yüzleştiği, Akgün'ün annesinin katiliyle tanıştığı, kısaca herkesin mutlu olduğu Son Yaz'dı o yaz...
En büyük detay dizinin adında gizliydi zaten.
Bakalım bu sosyal medya gücü bir aralar ortalığa atılan 'Son Yaz yeniden başlasın' iddialarını gerçekleştirebilecek mi?
Kadın karakterlerin ayaklarının üstünde dimdik durduğu, erkeklerin boyunduruğu altına girmediği, şiddetin olmadığı ve erkeklerin de ağlayabileceğini gösteren bir diziydi Son Yaz...
Oyunculukları ve başarılı performansları da unutmayalım tabii!
Çok özledik be Savcım!
Bonus: Akgün Gökalp Taşkın diye biri var ve ben bir gün onu bulacağım!
Yorum Yazın