Son Yanlış: Emirhan Delibaş!
En temel prensiplerimden biri, her yeni yönetimi dikkat ve ilgiyle izlemek, ilk dönemlerindeki çok önemli olmayan hatalara karşı kredi tanımaktır.
Hasan Arat yönetimine de aynı prensiple yaklaştım. Gördüğüm yanlışları, yönetime yeni gelmenin telaşı ve aceleciliği olarak değerlendim. Bu yazıya kadar da tek bir eleştiri yapmadım. Hep yapılan iyi işleri görmeye çalıştım.
Ancak Emirhan Delibaş olayı benim için bardağı taşıran son nokta oldu!
İsterseniz önce bugüne kadar görmezden geldiğim yanlışlardan başlayayım:
1) Vincent Aboubakar, Valentine Rosier, Eric Bailly, Rachid Ghezzal ile Jean Onana'nın kadro dışı bırakılmaları çok yanlıştı. Endüstriyel futbolda kadro dışı bırakma cezası olamaz. Elinizdeki değeri yok edersiniz. Zararı kulübe olur. Ya da tükürdüğünüzü yalarsınız.
2) Kadro dışı bırakma kararını, takımın teknik direktörünü devre dışı bırakarak gerçekleştirmek daha da büyük bir hatadır. Bir teknik direktöre yapılabilecek en büyük hakaret budur. Belli ki Rıza Hocayı daha o dönemde gözden çıkartmışlar.
3) Rıza Çalımbay gibi bu kulübün efsanelerinden olmuş birinin yollanış şekli yanlıştı. Kendisi ile sözleşme yenileyip, ertesi gün istifaya zorlamak inanılır gibi değil. Daha medeni bir şekilde çözülmesini beklerdim.
4) Ahmet Nur Çebi yönetiminin kilit profesyonelleri halen görevlerinin başındalar. Kulübün bugünkü duruma gelmesinde bu profesyonellerin rolü oldukça yüksektir. Halen görevde olmaları da son derece tehlikeli; eskiden yapılmış olan yanlış işlerin üstünü örtme riski taşıyorlar.
5) Bu profesyonellerin kulüple ilişiklerinin kesilmeme nedeni olarak, önceki yönetimin devir teslim yapmamış olmasını gösteriyorlar. Oysa Arat yönetimi göreve gelmeden önce operasyonel planlarını hazırlamış olsa, daha ilk günden kendi profesyonellerini göreve getirirdi. Yeni profesyonellerin de durum tespiti yapmaları ve olaylara hâkim olmaları en fazla 1 aylarını alırdı. Zira alt kadrolar büyük ölçüde duruma hakimler.
6) Samet Aybaba da bu kulübümüzde kupalar kaldırmış ve efsane olmuş bir değerimizdir. Sportif Direktörlüğe Samet Aybaba’nın getirilmesi son derece yanlıştır. Zira bu pozisyon üst düzey eğitim ve tecrübe isteyen bir pozisyondur. Maalesef Samet Aybaba’da bu özellikler yoktur. Yukarıda saydığım yanlışların ilk ikisinde ve Emirhan Delibaş olayında onun imzası vardır.
Necip’ten sonra 2022 yılına kadar A takıma çıkabilen ve süreklilik sağlayabilen sadece üç futbolcumuz oldu. Maalesef bunları elde tutamadık. Bu sezon ise kadromuzda alt yapıdan yetişen beş oyuncu var. Bunlardan süre alanlar ise Semih Kılıçsoy, Demir Ege Tıknaz ve bazen de Emrecan Terzi.
Emirhan Delibaş ise bu sezon kadroya henüz girebilmişti; sadece bir maçta şans bulabildi. Emirhan 11 senedir Beşiktaş forması giyiyor.
Görünen o ki, alt yapıdan oyuncu yetiştirme konusunda çok başarılı değiliz. Yetişenleri de hem kolayca elimizden kaçırıyoruz hem de çok kolay harcıyoruz.
Gelelim Emirhan Delibaş olayına:
Sözleşmesinin fesih nedeni, bir sosyal medya platformuna üye olması imiş.
Hadi daha açık yazayım; karşı cinsten arkadaş edinme platformu…
Platformdaki kendisi ile ilgili yazılanlar şunlar:
Boy: 1.83, aktif sporcu, alkolü sosyal ortamlarda içer, sigara içmez, erkek
İlgi Alanları: Futbol, korku filmleri, rock müzik, kış sporları ve köpekler
Bu bilgilerde Beşiktaş camiasını utandıracak bir şey var mı?
Ayrıca o sayfada ahlaka aykırı bir foto da yayınlamamış.
Neymiş, o site insanların karşı cinsle ilişkiye girmesini sağlıyormuş…
Kime ne!
Adam 21 yaşında. Sağlıklı bir erkek. Karşı cinsle ilişkiye girmek istemesinin neresi kötü? O yaşta bir gencin evlenene kadar bakir kalmasını mı bekliyoruz?
Ayrıca Emirhan, bu platforma kendisinin üye olmadığını iddia ediyor. Bu iddia araştırılmadan, apar topar sözleşmesini feshetmek anlaşılır gibi değil.
Beşiktaş yönetimi bu kararı neden aldığını açık yüreklilikle beyan etmiyor. Diğer yandan da o malum siteye üye olması nedeniyle böyle bir karar aldıkları algısı oluşmasını sağlıyorlar.
Sosyal medyada gürültü çıkartan bazı ‘ahlak bekçileri’ yüzünden böyle bir karar alındıysa bu son derece yanlış bir karardır.
O ‘ahlak bekçileri’ ve Beşiktaş yönetiminde bu kararı verenler, yirmili yaşlarda hiç mi karşı cins peşinde koşmadılar? Hepsi papaz hayatı mı yaşadılar?
Aynı siteye, A takımından bir başka oyuncu üye olmuş olsaydı, mesela yaşı yakın diye Semih Kılıçsoy’u örnek verelim; onun da sözleşmesi böyle bir günde feshedilebilecek miydi?
Kariyer yapmış pek çok bekar futbolcunun mankenlerle, starlarla birlikte olması normal, genç bir çocuğun aynı nedenlerle bir internet platformuna üye olması suç, öyle mi?
Futbol takımları, bekar futbolcularının karşı cinsle ilişkilerini yargılamaya kalksa, ligde sahaya çıkartacak futbolcu bulamakta oldukça zorlanırlar.
Ben, Emirhan’ın bu nedenle ilişiğinin kesildiğine inanmak istemiyorum. Beşiktaş yönetiminin bu nedenle fesih kararı alması hem profesyonelliğe hem de insan haklarına aykırıdır.
Beşiktaş yönetimi akılcı değil, popülist kararlar alıyor. Sadece bir kısım taraftarı memnun etmek için elindeki değerleri düşüncesizce harcıyor.
Kadro dışı bırakılan futbolcular konusunda da popülist davrandılar, Emirhan konusunda da…
Taraftarın yönetime bu kadar fazla müdahale etmesine müsaade ederseniz o taraftar bir gün gelir sizlere de kapıyı gösterir.
Unutmayın ki, Seba’yı da Bilgili’yi de Demirören’i de Orman’ı ve Çebi’yi de bu taraftar yolladı.
Popülizm her zaman geri tepen bir silahtır!
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio