Kars’ın Digor’undan 12-13 yaşında İstanbul’a gelmesinin ve bu şehirde tutunmasının hikayesini sık sık anlatan Korkmaz, İstanbul Moda’da 13 kişiyle bekar evi paylaşırken, bir yandan da boyacılık yaptığını söylüyordu.
Korkmaz’ın sayısı belirsiz şirket sahipliğine uzanan hikayesinde, “ Bulaşıkcılık yaptığı dönercide müşterilerden kalan dönerleri pazarda satıp para kazanmak, gümrükten tasfiye edilen su arıtma cihazlarını satıp ciddi para kazanmak” gibi başarılar olmasına rağmen, holdingı nasıl kurduğuna hiç değinmedi. Korkmaz, kendisini anlattığı videolarda, Küçük Sezgin’in, kendisine böyle hitap edilmesini istiyor, “Köyde çok Baran vardı, benim lakabım ‘Deli Baran’dı. Burada ise Baran biraz entel duruyor” diyor. Baran, yaptığı işe bir söyleşi de şöyle tarif ediyordu, “Batmış, tam anlamıyla sıfırı tüketmiş şirketleri alıyorum. Batmış şirket işindeyim derdim. ‘Öyle deme, daha pozitif görünmek lazım’ dediler, İngilizce ‘Asset management’ tabirini kullanmamı istediler”
Yorum Yazın