Görüş Bildir
Haberler
Ölümle Alakalı Yanlış Varsayımları Öğrenince Doğru Bildiğiniz Yanlışların Üzerine Toprak Atacaksınız!

Ölümle Alakalı Yanlış Varsayımları Öğrenince Doğru Bildiğiniz Yanlışların Üzerine Toprak Atacaksınız!

esma çetin
10.09.2022 - 07:32

Ölüm ve öteki dünya hepimiz için bilinmeyen bir olgu. Ancak internette öldükten sonra vücudumuza olacak olan şeyler hakkında birçok yanılgı var. Misconceptions adında bir YouTube kanalı ölümle alakalı doğru bildiğimiz yanlışları ortaya çıkardı, biz de sizler için derledik. Hadi buyurun.

Kaynak: https://www.mentalfloss.com/posts/mis...
İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Tırnaklarınız öldükten sonra da uzar. ❌

1. Tırnaklarınız öldükten sonra da uzar. ❌

Bazıları, cilt hücrelerinin diğer organlar kadar oksijene ihtiyaç duymadığı için ölümden sonra tırnakların ve saçların biraz uzamasının teknik olarak mümkün olduğunu iddia ediyor. 

Bu efsane muhtemelen, ölümden sonra cildin dehidrasyon nedeniyle sıkılaşmaya ve büzülmeye başlaması gerçeğinden kaynaklanmakta. Bu değişiklik tırnakların uzamış görünmesine neden olabilir. Sakallar da çıkmış gibi görünebilir, ancak bunun nedeni foliküllerin filizlenmesi değil cildin kurumasıdır. Tırnakların maması için için glikoza ihtiyacı vardır. Bu da tahmin edebileceğiniz gibi ölüler için mümkün değil.

2. Uykuda ölmek huzurlu bir ölümdür. ❌

2. Uykuda ölmek huzurlu bir ölümdür. ❌

Bazı insanlar, ölümün en huzurlu yolunun uykunuz olduğunu düşünür. Bir kalp aritmisi veya beyin anevrizması, uyuklarken oldukça ağrısız bir ölüme neden olabilir, ancak daha korkunç başka nedenler de vardır.

Kalp krizi ya da başka bir yıkıcı vücut yetmezliğinden muzdarip bir kişinin ölmeden önce uyanması ve öteki dünyaya gitmeden önce acı çekerek ölmesi oldukça olasıdır.

3. Cesetler sağlığa zararlıdır. ❌

3. Cesetler sağlığa zararlıdır. ❌

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, cesetlerin 'ihmal edilebilir bir sağlık riski' olduğunu söyledi. Cesede temas eden birinin hepatit veya tüberküloza yakalanması teorik olarak mümkündür ama bu, çok düşük bir ihtimaldir. 

Dünya Sağlık Örgütü de, bedenlerin “sadece kolera veya hemorajik ateşten ölümler gibi birkaç özel durumda önemli bir sağlık riski oluşturduğunu” söyleyerek aynı fikirde.

Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi uzmanları da, 'İnsan kalıntılarıyla ilişkili virüsler (örneğin, hepatit B ve C, HIV, çeşitli bakteriler vb.) bulaş için risk oluşturmaz ve önemli çevresel kontaminasyona neden olmaz.” diyor.

4. Kremasyon cesetleri küle çevirir. ❌

4. Kremasyon cesetleri küle çevirir. ❌

Kremasyon, ölüleri yakma işlemine verilen addır. Bu işlemin, vücudu bir fırına koymayı ve bir toz kurum yığını olana kadar yakmayı içerdiğini düşünüyor olabilirsiniz ancak bu tam olarak doğru değil. Bir ceset krematoryuma teslim edildiğinde, bir fırına yerleştirilir ve yaklaşık 1100 dereceye kadar ısıtılır.

Kremasyon, mekanik olarak toz haline getirilmesi gereken kalıntı kemik parçaları bırakır. Tıbbi cihazı veya implantı olan hiç kimsenin yakılmadan önce bu yabancı cisimler çıkarılmadan yakılması önerilmez. Göğüs implantları gibi bir şey yandığında çevreye zarar verebilir.

"Tüm ruhumu söktün dün, tam 21 gram eksik ölçtürdüm" diyen Ezhel, son maddeye biraz üzülebilir!

"Tüm ruhumu söktün dün, tam 21 gram eksik ölçtürdüm" diyen Ezhel, son maddeye biraz üzülebilir!
İçeriğin Devamı Aşağıda

5. Öldüğünüzde tam olarak 21 gram kilo kaybedersiniz. ❌

5. Öldüğünüzde tam olarak 21 gram kilo kaybedersiniz. ❌

Ölümle ilgili tüm yanlış anlamalar arasında en gizemli olanı, bir insan vücudunun tam nefes verme anında  21 gram kaybettiğidir. Bazı insanlar, ruhun ağırlığının 21 gram olduğunu düşünüyor. Bu fikir ise Duncan MacDougall adında bir doktordan çıkmış. 20. yüzyılın başlarında MacDougall, dördü tüberküloz hastası olan altı ölümcül hastayı, tartılara göre düzenlenmiş yataklarda gözlemlemiş. Doktor, ölüme kadar geçen süredeki kilo kaybını ölçmüş ve ardından ölüm anında kilo kaybında kayda değer bir değişim var mı diye araştırmış.

Ancak altı hastadan yalnızca ilki 21 gram kaybetmiş.

Ancak altı hastadan yalnızca ilki 21 gram kaybetmiş.

MacDougall'ın raporuna göre, deneklerden birinin değerleri yararlı değildi çünkü 'ölçekler hassas bir şekilde ayarlanmamıştı ve işine karşı olan insanlar tarafından çok fazla müdahale vardı.' Bir diğeri, ışın ayarlanamadan öldü, bu yüzden verileri de hiçbir işe yaramadı. Diğerleri değişen miktarlarda kilo verdi.

Bilim adamları, ter, vücut sıvıları ve diğer atılımlar gibi şeylerin ölümden sonra vücudun kesin ölçümlerini imkansız değilse de zorlaştırdığını iddia ederken, bulgular oldukça heyecan yarattı. Ancak MacDougall, değişkenleri hesaba kattığına yemin etti. Bugün, MacDougall'ın örneklem boyutunun çok küçük olduğu ve sonuçların herhangi bir sonuca varmak için çok tutarsız olduğu evrensel olarak kabul edilmektedir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
14
11
3
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın