Canlılar düşmanlarına karşı çeşitli savunma sistemleri geliştiriyor.
Bu savunma sistemleri her zaman dişe diş kana kan olacak diye bir şart yok tabi ki...
Çok farklı savunma yöntemlerinden birine sahip olan kertenkeleyle tanışalım!
Canlılar düşmanlarına karşı çeşitli savunma sistemleri geliştiriyor.
Bu savunma sistemleri her zaman dişe diş kana kan olacak diye bir şart yok tabi ki...
Çok farklı savunma yöntemlerinden birine sahip olan kertenkeleyle tanışalım!
Sonuçta düşmandan kurtulabiliyorsanız başarılısınız demektir.
Bu kertenkele türü ağırlıklı olarak Amerika'nın Teksas eyaletinde görülüyor. Bundan dolayı da adı Teksas Boynuzlu Kertenkelesi diye geçiyor. Kuzey Amerika'da yaşayan 14 türden biri olan Phrynosoma cinsi sürüngenleri arasında yer alıyor.
Doğal ortamı çöl iklimi olan kertenkele, buna uygun kimi adaptasyonlar da geliştiriyor. Sırtında bulunan dikensi yapılar ve birbirinin üstünü örtecek şekilde dizili pullu yapılar su kaybını önleme adına geliştirilmiş adaptasyonlar arasında yer alır.
Dışa çıkık kemik yapıları ve deri rengi, ufak taşların bulunduğu kurak toprak izlenimi verir. Bu da onların görülmesini oldukça zor kılar. Özellikle uçan avcılar için, bu doğada oldukça önemli bir savunma şeklidir.
Uzuvlarının yapısından dolayı çöl ortamında oldukça hızlı hareket ederek kaçabilirler.
Oldukça farklı olan bu kertenkele, artık doğada ender bulunan bir türdür. Doğal ortamlarının tahrip edilmesi, ana besini olan karıncaların ortamlarının tahribi ve kedi köpek gibi evcil hayvan artışı, sebepler arasında yer alıyor.
Tehlikeyi fark eden kertenkele kaçışın fayda getirmeyeceğini anlayınca durur ve sinüslerine tamamen dolana kadar kan pompalar ve şişirir. Alabileceği en büyük hacmi alan sinüsler patlayarak hedefe doğru kan püskürtür. Bu sistem bile savunmasında son ihtimal değildir, ancak en etkilisidir.
İlk defa araştırılmasından bu yana, bu mekanizma hakkında farklı teoriler öne sürülmüş. Başlarda kana eklenen kimyasalların bu durumu yaratacağı düşüncesi hakim olsa da, sonrasında zaten dolaşımda olan kanın bileşenlerinin sabit olduğu bulunmuş.
Yapılan çalışmalar kesin bir yargıya ulaşmasa da bu savunma mekanizmasının temelini kertenkelenin çok severek yediği ''Zehirli Harvester Karıncaları''nın etken olabileceği düşünülüyor. Yani kertenkelelerin severek yediği karıncaların zehirli kimyasalları bu mekanizmayı tetikliyor olabilir.
Bu türün atalarına ait incelemelerde kaybolan buna benzer bir dolaşım sistemine ya da mekanizmaya sahip olmayanlar kaybolmuş ve günümüze kadar ulaşamamış. Yani bu kan püskürtme mekanizmasına sahip türümüz, evrimsel süreçte avantaj sağlayıp varlığını devam ettirebilmiş. Bu da mekanizmanın işe yaradığının en büyük göstergesi.
Diyelim püskürttü ve avcısını korkutamadı. O zaman biraz umutsuzca olsa da son kozlarını oynuyor. Daha büyük gözükmek için avına yaklaşıyor ve kabararak iri bir görüntü vermeye çalışıyor.
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın