Nükleer Felaketlerin Ardından Bölgeye Ayçiçeği Dikilmesinin Ağızları Açık Bırakan Sebepleri
Nükleer Felaketlerin Ardından Bölgeye Ayçiçeği Dikilmesinin Ağızları Açık Bırakan Sebepleri
Nükleer felaketlerin ardından, genellikle büyük bir temizlik operasyonu başlatılır. Ancak bu operasyonda bazen beklenmedik bir yardımcı kullanılır: Ayçiçekleri.
Sahiden, ayçiçekleri ne alaka?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1996 yılında Ukrayna, nükleer silahlardan arınmış bir devlet olduğunda, kutlamaların bir parçası olarak bir füze üssüne ayçiçekleri dikildi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ancak bu çiçeklerin radyoaktif temizleme konusundaki yetenekleri bu sembolik anlamın çok ötesine geçti. Çernobil felaketinden sonra, radyoaktif maddelerin doğayı nasıl kirlettiği biliniyordu.
Bilim insanları, bitkilerin çevreyi temizleyebileceği bir yöntem olan fitoremediasyonu denemeye karar verdiler. Ayçiçekleri, özellikle radyoaktif izotopları emme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahipti.
Fitoremediasyon, bitkilerin çevreyi toksik maddelerden temizlemesine dayanan bir süreçtir. Çernobil’deki bilim insanları, ayçiçeklerini kullanarak radyoaktif izotopları su ve topraklardan çekmeye başladılar.
Ayçiçekleri, 137Cs ve 90Sr gibi radyoaktif elementleri seçici olarak emerek, bölgede büyük bir temizleme gücü oluşturdu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu çiçekler, radyoaktif atıkları metabolize etmez, onları bünyelerinde biriktirir. Ardından bitkiler yakılır ve ortaya çıkan radyoaktif atık güvenli bir şekilde imha edilir.
2011’deki Fukushima felaketinden sonra Japonya da Çernobil’in izinden giderek fitoremediasyonu denedi. Ancak sonuçlar beklenildiği gibi olmadı.
Ayçiçeklerinin bu bölgede başarılı olamamasının sebebi, kullanılan bitki türünün radyoaktif elementleri emme kapasitesinin sınırlı olmasıydı.
Ancak bu başarısızlık, ayçiçeklerinin çevre temizleme potansiyelini ortadan kaldırmadı. Aksine, bitkilerin hangi koşullarda daha etkili olduğunu anlamak için yeni bir araştırma alanı açtı.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın