Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Mirgün Cabas'ın Orda Rahat Mısın Programına Konuk Olan Hazal Kaya Çok Tatlı ve Samimi Açıklamalarda Bulundu
Hazal Kaya, tüm dünyada bir efsane haline gelen Aşk-ı Memnu dizisindeki rolünden beri en çok sevdiğimiz ve konuştuğumuz oyunculardan biri. Son zamanlarda da hem özel hayatıyla hem de oyunculuğuyla gündemde. Aynı zamanda her zaman çok samimi ve dobra dobra olması onu çok sevme nedenlerimizden biri. Bunu geçtiğimiz günlerde Mirgün Cabas'ın Gain'de yayınlanan Orda Rahat Mısın? programında yeniden kanıtladı. Gelin programın en dikkat çeken konularına birlikte bakalım.
2006'da başladığı oyunculuk hayatında sayısız başarılı iş yapmış, birçok başrolde yer almış bir oyuncu Hazal Kaya.
Çok genç yaşta onu ekranlarda izlemeye başladıktan sonra evlenmesi ve anne olması ise onu hepimizin gözünde bambaşka bir yere koydu adeta.
Gain'de yayınlanan Mirgün Cabas'ın sunduğu "Orda Rahat Mısın?" programına konuk oldu Hazal Kaya geçtiğimiz günlerde. Her zamanki gibi o sevdiğimiz haliyle çok samimi ve içtendi, tamamen olduğu gibiydi.
Mirgün Cabas adeta bir arkadaşıyla oturup sohbet edercesine sorular soruyor Kaya'ya.
Hazal Kaya'nın 2 dil bildiğini ve aşçılık ile restoran işletmeciliği eğitimi aldığını biliyor muydunuz?
Programın en keyifli anları, Hazal Kaya'nın yemek yaptığı anlardı. Profesyonel bir aşçı olarak "Aglio e Olio" Sarımsaklı ve Zeytinyağlı Makarna yaptı.
Aşk-ı Memnu dizisiyle birlikte bir anda ünlü olmak, normal hayatını nasıl etkiledi, diye sordu Mirgün Cabas. Onun için en üzüldüğümüz anlardan biriydi aslında bu belki de.
Çünkü bu süreç onu o kadar üzmüş ki bir dönem zona bile çıkarmış. Hayatınıza normal bir şekilde devam ederken bir anda insanlar size ünlü oyuncu olarak bakmaya başlıyor, diyor. Tüm hayatını, aile ve arkadaşlık ilişkilerini etkilemiş bu durum. Ancak Hazal Kaya o kadar dürüst ve samimi bir şekilde anlatıyor ki bu süreci, terapiste gittiğini, psikolojik olarak bu süreci nasıl atlattığını olduğu gibi dinliyoruz. Bu onu her şeyin ötesinde ünlü bir insan olarak değil de, canlı kanlı, bizim gibi bir insan olarak görmemizi sağlıyor.
Çok soğuk görünüyorum, insanlar beni soğuk bir insan olarak görüyor ama aslında öyle değilim, diyor.
Aslında çok heyecanlı, utangaç ve çekingen bir insanmış meğer Hazal Kaya! Bunun en büyük sebeplerinden biri de 17 yaşından beri göz önünde olmasıymış. Biliyorsunuz insanlar bazen çok acımasız olabiliyor. 'Bir insan 17 yaşından itibaren dış görünüşüyle, oyunculuğuyla saçıyla başıyla yargılanırsa elbette tepki olarak bir çekingenlik baş gösterir.' diye anlatıyor o ruh hallerini.
Sektörle ilgili yorumları da çok konuşulacak cinsten. Dizi satışında dünyada ikinci ülke olmamıza rağmen oyuncuların bunlardan telif alamamasından yakınıyor.
Ancak çalışma koşullarının oldukça iyileşmiş olmasından çok memnun olduğunu da ekliyor.
Anneyken oyunculuk sürecinin nasıl işlediğini ve Fikret'i anlattı uzun uzun. Gücüne, cesaretine, özgüvenine hayran olmamak elde değil açıkçası.
Hem yaşadıklarını açık yüreklilikle anlatabilme cesaretine, hem de tüm bu süreçleri yönetme biçimine hayran kaldık. Bu her anlamıyla onun gerçekten ne kadar güçlü olduğunun açık bir göstergesiydi bizce.
Çocuk yetiştirme metodunu da anlattı. Örneğin Fikret'i bugüne kadar ağlarken hiç susturmamışlar.
Fikret'e onu anladıklarını, yanında olduklarını söyleyerek, duyguları ona anlatarak ve bunların çok normal olduğunu söyleyerek büyütmüşler onu. Bunun sonucunda da bugün kendini çok rahat ifade edebilen bir çocuk olmuş. Göremesek de Hazal Kaya oğlunu o kadar güzel anlatıp tasvir etti ki, muhteşem bir çocuk olduğunu böyle bile anladık ve yanaklarını sıkasımız geldi.
"Anne olduktan sonra aslında zannettiğim gibi biri olmadığımı anladım" diyor Hazal Kaya.
Normalde çok telaşlı bir insan olmasına rağmen doğumdan sonra birden çok sakin bir kadın olduğunu, 'Amazon anne' olduğunu anlatıyor. Pek çok şeyle barışmış, insanlara kızamıyorum artık diyor.
Mirgün Cabas Hazal Kaya'nın annesiyle olan ilişkisini de soruyor programda.
Annesiyle babasının boşanması, ev hayatları, evdeki kurallar ve annesinin nasıl bir insan olduğuna dair birçok şey öğreniyoruz.
Burada en çok bizi etkileyen şey ise şu cümle oldu: 'Annem beni nasıl yetiştirdiyse ben de Fikret'i öyle yetiştirmek istiyorum.'
Annesinin kanser sürecinden ve teyzesini kanser sonucu kaybetmesinden çok etkilendiğini ve ölümle yüzleştiğini de söylüyor. 'Bizim için çok zor bir 3 yıldı' diyor bu dönem için. Her şey üst üste gelmiş ama bu süreçten kendi içinde bir şekilde çıkmayı başarmış.
Hazal Kaya'nın SMA'lı bebekler, hayvanlar ve şiddet gören kadınlar, ile alakalı çok çabaladığını biliyorsunuzdur. Mirgün Cabas bu konuya da değiniyor.
Aslında ilacı olmasına rağmen bebeklerin öldüğünü ve her şeyden önce bir anne olarak buna katlanamadığını ve bu yüzden çabaladığını söylüyor Kaya.
Yorum Yazın
Yaptığı yemek agilo ogilo dedikleri şey de yeşil zeytinli makarna 😏😂
behzat ç. deki bernayı bu oynamamıştı ki. bu arada kadının boyuna kısa deyip duruyorlar hiç de kısa olduğu anlaşılmıyor. gayet güzel vücudu.
Bernayı Hazal Kaya canlandırdı. Tekrar bir bakın derim.