Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
MEB 2014 Raporu: Hayaller Güney Kore, Gerçekler ‘Hizmet Vakfı’
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEPAM), Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2014 Yılı Faaliyet Raporu’nu mercek altına aldı.
Raporun, okullaşma verileri ve özel eğitim çerçevesinde değerlendirildiği çalışmada, erken çocuklukta yüzde 70 olarak hedeflenen okullaşma oranının yüzde 32.68’de kaldığı, özel eğitime erişebilen çocuk sayısının genel öğrenci sayısına oranının yüzde 1.5 olduğu kaydedildi.
Ortaöğretimde cinsiyet farkının düşürülmesi için alınan yegane tedbirin yoksul kız çocuğu ailelerine yapılan aylık 60 liralık eğitim yardımı olduğunu belirten BEPAM, tartışılan ‘değerler eğitimi’ nin ise bu konuda hiçbir çalışması bulunmayan Hizmet Vakfı’na ihale edildiğine dikkat çekti.
Öngörülen hedeflerin 4+4+4 eğitim sistemiyle çelişkisine vurgu yapılan BEPAM çalışmasında çarpıcı tespitlere yer verildi. İşte onlardan bazıları:Türkiye’de yüzde 32, Güney Kore’de yüzde 90
MEB’in 10 Nisan 2015’te yayımladığı 2014-2015 yılı örgün eğitim istatistiklerine göre erken çocuklukta okullaşma oranı net yüzde 32.68 oldu. Bu oran Avrupa ülkelerinde ya da Japonya, Güney Kore gibi ülkelerde yüzde 90’ları buluyor.
MEB’in hedefi 4+4+4 sistemiyle çelişkili
‘Stratejik Plan’ da yüzde 70 okullaşmayı hedefleyen MEB, geçmiş yıllarda sayısal olarak anlamlı bir farkın ortaya çıkmamasına ilişkin raporda hiçbir gerekçeye yer vermedi. MEB erken çocukluk döneminde okullaşmayı yüzde 70’e çıkarma hedefinin, hızlı bir şekilde uygulanmaya geçirilen 4+4+4 sistemiyle olan çelişkilerini açıklamamaktadır.
4+4+4 eğitim sitemiyle ilköğretime hazırlık velinin ve okulun isteğine bırakıldı; ilköğretime hazırlık sınıfı müfredatının bir kısmı birinci sınıfa dahil edildi.
Cinsiyet farkını düşürmek için ayda 60 lira!
Liseye devam ediyor gözüken toplam 5 milyon 691 bin 71 öğrencinin yüzde 31.37’si açık liseye kayıtlı; MEB’in bu verisi yalnızca bir öğretim kurumuna kayıtlı olmak anlamına gelmeyen, farklı çevrelerle sosyalleşmeyi de içeren okullaşma hedefiyle çelişiyor.
MEB’in 2014 faaliyet raporunda cinsiyet farkının düşürülmesi için öneri ve tedbir olarak sadece yoksul öğrenci ailelerine ekonomik yardım dile getiriliyor. Bu kapsamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle yoksul ailelere çocuklarını okula göndermek karşılığında Şartlı Eğitim Yardımı (ŞEY) yapılıyor.
Bu yardım ortaöğretime devam eden yoksul kız çocuğu aileleri için aylık 60 TL. MEB, sosyal-kültürel şartlar, geleneksel aile yapısı, toplumsal cinsiyet algısının değişimine yönelik tedbir ve öneri getirmemekte.
Özel eğitim alması gereken toplam nüfus bilinmiyor
MEB’in 2014-2015 örgün eğitim istatistiklerine göre, özel okulların sayısında önemli artış var. Bu durum eğitimde sınıfsal bir ayrışmayla beraber, sosyal ve kültürel alanların da birbirinden uzaklaşma tehlikesini beraberinde getirecek.
Bakanlığın kullandığı ‘özel eğitim’ kavramı, özel-paralı okullarla karışması nedeniyle sorunlu. Bu durum özel eğitime kamusal desteğin azlığı ve özel eğitimin paralı ve özel kurumlarca yapılmasının bizzat MEB tarafından teşvik edilmesinden kaynaklanıyor.
MEB 2014 faaliyet raporunda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden birey sayısının 289 bini aştığı belirtiliyor. Buna karşın Türkiye’de okul çağı öncesi ve okul çağında olup özel eğitim alması gereken toplam nüfusun ne kadar olduğuna dair bir bilgi raporda yer almıyor.
Gelişmiş ülkelerde, özel eğitimden yararlanan öğrenci sayısı, genel öğrenci nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ine ulaşırken, MEB 2014-2015 örgün eğitim istatistiklerine bakıldığında özel eğitim ve kaynaştırma eğitimine erişebilen okul çağındaki çocuk sayısı genel öğrenci sayısına oranı yüzde 1.5’te kalıyor.
‘Değerler eğitimi’ Hizmet Vakfı’na ihale edildi
Uluslararası ölçütlere göre haftada 40 saat eğitim alması gereken bir çocuğa, kamusal bütçeden ancak ayda 12 saat eğitim desteği sağlanıyor. 12 saat destek alan kurumlara denetim getirilmesi kapsamında Kimlik Doğrulama Sistemi’nin etik tartışmaya açılmadan uygulanmaya başlaması sorunlu.
Rehabilitasyon merkezlerinin nasıl bir denetimden geçtiği ya da geçirilmesi planlandığına ilişkin raporda kimlik doğrulama dışında herhangi bir ifade yer almıyor.
Son dönemde yoğun tartışmalara neden olan ‘değerler eğitimi’nin, 2014 yılı raporunun 88’inci sayfasında kısa ama dikkat çekici bir paragrafta geçiyor. ‘Değerler eğitimi’nin ülke çapında verilmesi için, herhangi bir araştırma, pilot uygulama ya da araştırma-inceleme raporu bulunmayan, sadece dinsel yayınları bulunan Hizmet Vakfı’yla anlaşıldı.
Sonuç: Hedeflerle gerçek gelişmeler çelişkili
BEPAM çalışmasının sonuç kısmında, “Stratejik planın uygulamayla olan çelişkisi yanında, stratejik planla faaliyet planlarının hedefleriyle gerçek gelişmeler arasında çelişkiler göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, hangi hedeflerin neden belirlendiği, hangi kamusal kaynağın kimlerin yararına kullanıldığı, harcanan kamusal kaynağın karşılığı olarak ne tür ilerlemeler sağlandığının belirtilmesi ve detaylı çalışmalarla kamuya duyurulması önemli ve gerekli” denildi.