Madenlere Yaşam Odası Yerine 'Hayat Hattı'
Soma'daki maden kazasının ardından çok tartışılan 'yaşam odası' zorunluluğu getirilmedi. Ancak bugün yürürlüğe giren yönetmeliğe göre, maden sahipleri çalışanların yeryüzüne çıkışını kolaylaştıracak 'hayat hattı' kurmak zorunda olacak.
Çalışma Bakanlığı'nın yönetmeliğine göre, maden işletmecileri olası bir tehlike durumunda işçilerin güvenle dışarı çıkışını sağlamak üzere maden ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında 'oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonları' kurmak zorunda olacak. Bu istasyonların yer altında yaşanan göçük, su baskını, patlama, yangın gibi acil durumlardan etkilenmeyecek şekilde yapılması gerekecek.
İşçilerin yeryüzüne güvenli bir şekilde ulaşamayacak mesafede bulunmaları durumunda, bu istasyon şartlarında uygun yerlerde değişim istasyonu kurulacak. Madenlerin taban yollarında 20 metrede bir basınçlı hava teneffüsü istasyonu kurulacak. Bu istasyonlarda işçi sayısının en az yüzde 10 fazlası kadar ekipman yer alacak.
Hayat hattı kurulacak
Yeraltı madenlerinde çalışanların yer üstüne çıkmasını kolaşlaştıran, yanmaya, kopmaya ve aşınmaya karşı dayanıklı bir hayat hattı kurulacak. Hayat hattı, oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonlarının bulunduğu güzergahta yer alacak. Hayat hatlarının kullanımına ilişkin çalışanlara eğitimler verilecek. Yeraltı madenlerinde bulunması zorunlu olan sürekli hayat hattı, acil durum planına uygun şekilde çalışanların en kısa sürede madeni terk edecekleri şekilde yerleştirilecek. Hayat hattının hiçbir şartta zarar görmemesi sağlanacak. Hayat hattının zarar görmesi halinde en kısa sürede eski haline getirilecek.
Bu hat, uygun aralıklarla 130 santimetre yüksekliği sağlayacak bağlantılarla tavana ya da yan duvara monte edilecek.
Madenlere yer üstünden takip
Yönetmeliğe göre, yeraltı maden ocaklarında, işçilerin giriş çıkışlarının ve bulundukları yerlerin her an takibini sağlayacak bir sistem kurulacak. Bu sistemde kullanılacak kablolar ve diğer unsurlar acil durumlarda da çalışabilir şekilde kurulacak.
Mevcut düzenlemede yer alan 'İşyerlerinde güvenlik tatbikatları yapılır ve düzenli aralıklarla tekrar edilir' cümlesi değiştirildi. Acil durum planlarının altı ayda bir yenilenmesi, tatbikatların da en geç altı ayda bir yapılması zorunluluğu getirildi. Tatbikatların görüntülerinin kaydedilmesi de zorunlu hale getirildi.
Madenler, olası bir yangının ilerlemesini durduracak sıklıkta soğutma ve söndürme sistemi ile donatılacak. Havalandırma sistemi acil hallerde ve ihtiyaç halinde kullanılabilmesi için hava yönünü ters çevirebilecek özellikte olacak. Bu iki maddedeki sistemler 1 Eylül 2015'den itibaren zorunlu hale gelecek.
Yaşam odası tartışması
Soma'da 301 kişinin hayatını kaybettiği maden kazasının ardından yeraltında çalışanlara yönelik yeni önlemler gündeme geldi. Çok tartışılan yaşam odasına ilişkin madde ise ilgili yasanın komisyondaki görüşmeleri sırasında AKP'nin oylarıyla reddedildi. Muhalefet buna tepki gösterdi. Enerji Bakanı Taner Yıldız, 'Neden torba yasada madenlere yaşam odaları konulmadı’’ sorusuna, 'Yasalar önce TBMM’de komisyonlarda görüşülür, sonra Genel Kurul'a iner. İlgili komisyonda alınan karar, komisyonun takdiridir. Kanun teklifleri son olarak Genel Kurul'a gelir ve burada son halini alır’’ yanıtı vermişti. Ancak yasanın Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında da yaşam odaları zorunlu hale getirilmedi.
Yaşam odalarıyla ilgili son açıklama 4 Mart'ta CNN Türk'e konuşan Çalışma Bakanı Faruk Çelik'ten geldi. Çelik, İsveç'te yaşanan maden kazasından yaşam odası sayesinde kurtulan işçiler hatırlatıldığında, 'İsveç'te maden yanmıyor. Mevzi bir yangın çıkıyor. Bununla ilgili yaşam odasına gidiliyor. Belli bir saat sonra yangın söndürülüyor. Farklı bir şey. Kömür madeni farklı bir şey' dedi. Çelik, 'Kömür madeninde kaçıp kurtulabiliyorsanız doğrusu bu. Orada bir sığınma odası bilmem işçiyi kurtarmak mümkün değil. Oksijen dolum istasyonları olacak. Bir an önce tüpünü doldurup çıkması gerekiyor madenden.' diyerek yeni yönetmeliğe atıfta bulundu.
Kaynak: Resmi Gazete, CNN Turk