Libya'nın 'Toplu Mezarlar Kenti' Terhune'de Yeni Cesetler Çıkmaya Devam Ediyor
Terhune kentinde perşembe günü bulunan 5 toplu mezardaki 17 cesetle birlikte, haziran ayından bu yana 20'den fazla toplu mezarda 112 cesede ulaşıldı.
Libya'nın Terhune kentinde zeytinliklerle çevrili tarımsal Rabıt bölgesinde adli tıp ekiplerinin çalışmaları sürerken, bölge kazıldıkça yeni cesetler de çıkmaya devam ediyor. Haziran ayından bu yana süren kazılarda birbiri ardına çok sayıda kadın ve erkek cesedine ulaşıldı.
Libya'nın Terhune kentinde zeytinliklerle çevrili tarımsal Rabıt bölgesinde adli tıp ekiplerinin çalışmaları sürerken, bölge kazıldıkça yeni cesetler de çıkmaya devam ediyor.
Haziran ayından bu yana süren kazılarda birbiri ardına çok sayıda kadın ve erkek cesedine ulaşılırken, onlarca mezarın tek tek açılmasıyla ortaya çıkan çukur ve kum tepeciklerinin oluşturduğu manzara bölgede yaşanan dehşeti gözler önüne seriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde meşru Libya hükümetine bağlı Kayıpları Arama ve Tespit Kurumu görevlileri, son 3 günde burada ortaya çıkardıkları 5 yeni toplu mezarda 17 cesede daha ulaştı.
Başkent Trablus'un yaklaşık 90 kilometre güneydoğusundaki Terhune, Libya hükümetine bağlı ordu birlikleri tarafından 5 Haziran'da, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerden kurtarılmıştı.
Barışın sembolü zeytinlikleriyle tanınan, Libya'nın verimli topraklara sahip kenti Terhune'nin Hafter yanlısı 'Kaniyat' adlı milislerden kurtarılmasının ardından, burada şimdiye kadar 20'den fazla toplu mezar bulundu ve 112 ceset çıkarıldı.
Libyalı ekipler, edindikleri bilgi ve bulgular neticesinde farklı noktalarda yeni mezarların da bulunduğu şüphesiyle, geniş bir alanda kazı faaliyetlerine devam ediyor.
Ekipler, ulaşılan cesetleri, fotoğraflayıp gerekli belgelemeleri yaptıktan sonra ceset torbalarına koyarak, yaş, cinsiyet ve ölüm şekli ve zamanı gibi ayrıntıları belirlemek için incelenmek üzere Trablus Başsavcılığına bağlı adli tıp birimine götürüyor.
Kayıpları Arama ve Tespit Kurumunun mezarların açılmasından sorumlu müdürü Lütfi Tevfik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Bulunduğumuz Rabıt bölgesinde geniş bir alana yayılan bu mezarlarda şu ana kadar 112 cesede ulaştık. Perşembe günü ulaştığımız 5 toplu mezardan 14 ceset çıkardık. Bugün de 4 numaralı noktadan bir, 5 numaralı noktadan da iki ceset çıkardık.' dedi.
Ekiplerin mezardan çıkarmak için hazırlık yaptığı 4 numaralı noktadaki cesedin üzerinde, kapüşonlu lacivert bir sweatshirt olduğu görülüyor.
Ulaşılan cesetlerin hepsinin kimlik tespitinin tamamlanmadığını kaydeden Tevfik, bunların çoğunluğunun sivil kıyafetlerle bulunduğuna işaret etti.
Bu vakalar arasında şimdiye kadar birçok kadın cesedi de tespit ettiklerini söyleyen Tevfik, 'Daha önceki kazılarımızda, 4 kadının gömülü olduğu bir toplu mezar bulmuştuk. Bir başka toplu mezarda da birlikte gömülmüş 3'ü kadın toplam 8 kişinin cesedine ulaştık.' diye konuştu.
Tevfik, kuruma 16 farklı noktada toplu mezar bulunduğuna dair çeşitli ihbarlar ulaştığını kaydederek, 'Teyit ettiğimiz 6 noktada çalışmaları tamamladık. Ekiplerimiz bu alandaki çalışmalarını tamamladıktan sonra, ihbarlara göre diğer alanlarda da keşifte bulunacak.' ifadelerini kullandı.
Öte yandan Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa, dün yaptığı açıklamada, Rabıt bölgesinde çıkarılan cesetlerden birinin, bakanlığa bağlı üst düzey yetkililerinden birine ait olduğunu belirtti.
Başağa, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Bakanlığın Eski Enformasyon ve Takip Bürosu Müdürü General Mebruk Halef'in 'Kaniyat suç çetesi tarafından tasfiye edildiğini' kaydederek, ölen kişi için taziyelerini iletti.
'Kaniyat suç çetesinin gerçekleştirdiği korkunç eylemlerin terör eylemleri olduğunu' kaydeden Başağa, bu suçlara ilişkin ulusal ve uluslararası soruşturma açılması çağrısı yaptı.
Darbeci Hafter güçlerinin Nisan 2019'da Trablus'a karşı başlattığı ve 14 süren saldırılarında harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune kenti, Hafter'e bağlı Kaniyat milis grubu tarafından kontrol ediliyordu.
Söz konusu milisler, kentin yerlisi 'Kani aşireti' mensupları ve dışarıdan kendilerine katılan silahlı çetelerden oluşuyor.
Muhsin el-Kani ve diğer 5 kardeşinin önderliğindeki Kaniler (Kaniyat), şehirde muhalif ve kendilerine rakip gördükleri ailelere karşı baskı, tehcir ve katliam uygulamakla itham ediliyor.
Terhune’de kontrolü ele geçirebilmek için kentteki nüfuzlu ve zengin bazı ailelerin ileri gelenlerini rehin almakla suçlanan Kaniyat'ın, Neaci gibi bölgenin önde gelen bazı aşiretlerini ise tehcir ettiği biliniyor.
Rabıt bölgesinde çalışma yürüten adli tıp ekipleri de haziranda ortaya çıkarılan ilk toplu mezarlardaki birçok cesedin, Kanilerin hedef aldığı yerli Harude ailesi mensuplarına ait olduğunu bildirmişti.
Yorum Yazın