Kampın Sefasını Süren Özgür Kişiler: Çim Adamlar
Issız Adam’ı seyretmişsinizdir, Çöp Adam’ı da şimdilerde seyredenleriniz vardır. Bu hikayedeki ise 'Çim Adam'. Hem ıssız hem çöp aslında ama çimlerde yuvarlanmayı sevenlerden bizimki. Üstelik bu da gerçek bir hikayeden uyarlanıyor.
Sadece kendine ait alanlar oluşturma arzusuna umarsızca kapılan insanoğlu gitgide yalnızlaşmaya başlıyor. Küresel anlamda “me time”ların arttırılmasına yönelik bünyemize bir anda yüklenen teorilerin de etkisi çok büyük. Bizim toplumumuzda “mahremiyet” dediğimiz kişisel alanlarımızın geleneksel olarak yok sayılışı, bu teorilerin kabulünü hızlandırır nitelikte zaten. 3-4 kardeşin aynı odada büyüdüğü, belki aynı döşekte yattığı, akrabaların “tanrı misafiri” kalıbının dibini sıyırırcasına habersizce oturmalara geldiği, evlenince eşinin ailesiyle aynı binada hatta aynı evde yaşaması gibi kabul görmüş olgularımız bizi oldukça yordu.
Bu süreçte kadınlar daha hızlı aydınlandılar. Edinilen kişisel gelişim bilgileri dilek fenerleri gibi gökyüzüne salındı. Kuaför broşürleri gibi elden ele dağıtıldı. Kaynana zulmünden gazi olarak çıkmış teyzelerimiz altın günlerinde kınamakla kalmadı, sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Gelinler kayınvalideye bakmak zorunda değildir sloganları attılar.
Yorum Yazın
kadınların kabul günlerinden, misafirlikten özgürleşme savaşı arka odada maç seyretmekten çim adama evrilen erkeklerin işine yaradı yine..yine..devrimi kadın... Devamını Gör