İçine Atan İnsanların Yok Yere Kendilerine Dert Ettiği 20 Şey
Oysa söylemek lazım, içinde tutmamak lazım, kendine yok yere dert etmemek lazım... Ama olmuyor...
1. Tanıştırdığınız iki kişinin iyi geçinmesi için sürekli çaba sarf etmek.
Oysa onlar yetişkin iki insan bırakın ne halleri varsa görsünler.
2. Az görüşülen biriyle vedalaştıktan sonra aynı yöne gitmemek için yolu uzatmak.
İki dakika yan yana yürüseniz ölmezsiniz. O susuyorsa siz de susun canım, muhabbet açmak zorunda değilsiniz.
3. Arkadaşların önerilen filmi beğenip beğenmediğini dert etmek.
Beğenmiyorlarsa açıp bu tarz benim izlesinler canım, Allah Allah!
4. Yalnız TV izlerken başkaları adına utanmak.
Onlar utanmıyor, derdi size düşüyor.
5. Arkadaşlar, önerilen mekandan memnun kalsınlar diye yırtınmak.
Aslında bugün böyle, normalde çok iyi, bak profiterol dene memnun kalacaksın, şimdi yoğun zamanı... Sanki kafenin ortağısınız, rahat olun biraz.
6. Doğum gününde arkadaşa alınan hediyenin beğenilmediği hissi.
Daha iyisini biliyorsa gidip kendi alsın. Öyle şey mi olur canım?!
7. Sevgili telefonu açmadığında, geri dönmediğinde, mesaja 30 saniye geç cevap verdiğinde 45 farklı senaryo kurgulamak.
Tabi ya en doğrusu bu.
8. Haksızlığa uğrayan biri sesini çıkarmadığında onun yerine içten içe sinir krizlerine girmek.
En doğrusu da bu! O sizin kadar takmıyor yahu!
9. Beğenmediğiniz bir ünlünün dizi başına 30 bin lira aldığını öğrendiğinizde yaşadığınız şaşkınlık ve keder.
Milletin parası sizi gerdi!
10. Kırmamak için özen gösterip iyi davrandığınız insanın bir havalara girmesi.
Kimseyi çekmek zorunda değilsiniz.
11. İş yerinde iş yapmayan ve bununla gurur duyan tipler.
Nasıl kaytardığını ballandıra ballandıra anlatıyor değil mi? Siz de aferin diyorsunuz büyük ihtimalle.
12. İş yerindeki arkadaşların işlerini sürekli size kilitlemeye çalışmaları.
Sizin yüzünüz yumuşak. Hayır diye bir kelime var dilimizde biliyorsunuz değil mi?
13. Telefona verilen 3 yaşındaki bebekle iletişim kurmaya çalışmak.
Annesi, bak sana kimi veriyorum dediğinde, tamam deyip anında telefonu kapatın, kim bilecek?
14. "Yapamam" dediğiniz bir şeyi ısrarla yaptırmaya çalışan ısrarla hayır deyince kırılan insanlar.
Hayatınızdan çıkarın derhal.
15. Kırk kere söylediğiniz bir şeyin yanlış yapılması, yapanın "özür diledim ya daha ne yapayım?" demesi.
Pardon çıktı çıkalı eşekler arttı!
16. "Bir şeyim yok" demenize rağmen ısrarla "yok yok sende bir şey var" diyen aşırı ilgili arkadaşlar.
Evet kakam geldi deyin.
17. Siz bir derdinizi anlatırken, kendi derdinin sizinkinden daha önemli olduğunu düşünüp, "seninki de bir şey mi?" diye araya giren eş dost
Senin derdini .....rim deyin.
18. Son güne kadar "meraklanma halledeceğiz" diyen arkadaşın son gün "olmadı ya" demesi.
Islak meşe odunu uygulamasını hiç duydunuz mu? Budaklı hani.
19. Bir konu hakkında tartışırken karşı tarafın sizi dinlemeden tezinizi kafadan reddetmesi.
Hemen oradan uzaklaşın veya onu kovun.
20. Tam da verilmesi gereken cevabın tartışma bitip de eve gittiğimizde akla gelmesi, neden böyle demedim diye hayıflanmak.
Boş verin hep öyle oluyor zaten.
Bonus - Yanlış olduğunu adınız gibi bildiğiniz bir hatasını düzelttiğiniz arkadaşın, hiçbir gerekçe olmaksızın "ben böyle biliyorum, bence doğrusu bu" diye diretmesi.
Şişşşş tamam bırakın gitsin.
Bonus 2- Soyunup duşa girmişken, suyun bir türlü ısınmaması, çıplak halde kombiye bakmaya gitmek ama kombinin açık olması, sonra sıcak yerine soğuk su musluğunu açtığını fark etmek.
Hayat bunlara üzülmek için çok kısa.
Bonus3- El şıkıştığınız kişinin elinizi bir türlü bırakmaması.
Kurban pazarlığı mı yapıyoruz deyin, hemen bırakıyorlar.
Yorum Yazın