Hızlı Moda Anlayışının En Büyük Kurbanlarından Biri Olan Şili'deki Ünlü Atacama Çölü
Şili’deki dünyaca ünlü Atacama Çölü uzun zamandır dünyadaki satılamayan kalitesiz giysilerin üst üste yığıldığı bir çöplüğe dönmüş durumda. Bu sektör ve yarattığı atıkların çevreye verdiği zararı gözler önüne seren bu çölün nasıl bu hâle geldiğini merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Dünyanın en kuru çölü olan Atacama, dünyanın en büyük çöp yığınlarından birine ev sahipliği yapıyor.
Noele özel tasarlanan kazaklardan kayak botlarına insanların çöpe attığı kıyafetlerin ve aksesuarların yolu bir şekilde buraya düşüyor. Atacama Çölü, her geçen gün hızlı moda anlayışının meydana getirdiği kirlilikten daha fazla etkileniyor.
İnsanların çoğu giyim endüstrisindeki yaygın tüketim anlayışının toplumsal etkilerinin bilincinde.
Öte yandan çevre üzerindeki feci etkisinin farkında olanların sayısı pek de fazla değil. Şili, uzun yıllardır Çin ve Bangladeş gibi ülkelerde üretilen ve öncelikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da satışa sunulan, ardından Güney Amerika pazarına aktarılan malların varış noktası konumunda.
Yılda 59.000 ton kıyafet Şili'nin kuzeyindeki limanlardan ülkeye giriyor ve tekrar satışa çıkıyor.
Ülkenin yaklaşık 1.800 kilometre güneyindeki başkenti Santiago'dan gelen satıcılar, limanda depolanan bu kıyafetlerin bir kısmını satmak üzere alırken çoğu diğer Güney Amerika ülkelerine kaçırılıyor. Satılamayan en az 39.000 ton kıyafet çöldeki çöplüğe atılarak kaderine terk ediliyor.
Giysilerin buraya atılmasının belirli bir sebebi var.
Giysiler çevreye zarar vermeden toprakta çözünmediğinden ve kimyasal ürünler içerdiğinden belediye çöplüklerine alınmıyor. Ayrıca gerekli vergi satıcılar tarafından ödenmek istemeyince ve mallar kaçırılamayınca mecburen geride kalıyor ve nihayetinde buraya gönderiliyor.
2019'da yayımlanan BM raporuna göre 2000 ile 2014 arasında giyim endüstrisinin dünya genelindeki su israfının %20'sinden sorumlu olduğu belirtiliyor.
Tek bir kot pantolon yapmak için 7.500 litre su harcanıyor. Söz konusu raporda giysi ve ayakkabı imalatının dünya genelindeki sera gazının %8'inin oluşumuna katkıda bulunduğunu belirtiyor. Her geçen saniye, bir çöp kamyonu büyüklüğünde tekstil ürünü gömülüyor veya yakılıyor.
Kıyafet yığınları açıkta da olsalar gömülü de olsalar çevreyi kirletiyorlar.
Kıyafetler havaya ve yer altı su kanallarına kirletici maddeler salıyor. Sentetik olan veya kimyasallar kullanılarak işlenen giysilerin biyolojik olarak ayrışması 200 yıl kadar sürebiliyor ve bu giysiler atılan lastikler ve plastik malzemeler kadar zehir saçıyor.
Güney Amerika'nın en zengin ülkesi olan Şili'nin halkı, açgözlü tüketim anlayışlarıyla tanınıyor.
Ancak son yıllarda işler değişmeye başladı. 2019'da, hasarlı atık tekstil ürünlerinden ve giysilerden iplik üreten Ecocitex adlı firmayı kuran Rosario Hevia, yıllar boyunca bu atıkları umursamayan halkın artık kendilerini ve yaptıklarını sorgulamaya başladığını söylüyor.
Atacama Çölü hâlihazırda 100.000 tondan fazla giysiye ev sahipliği yapıyor.
Buradaki binlerce hatta on binlerce ürünün üzerinde fiyat etiketleri durmaya devam ediyor. Yani bu ürünler kullanılmayı bırakın satılmamış bile... Ucuz ve tek kullanımlık giysilerin seri hâlde üretilmesine neden olan hızlı moda anlayışı, giyim endüstrisinin petrol ve tarımın ardından dünyayı en çok kirleten üçüncü sektör olmasına neden oldu.
Yorum Yazın
Eski kıyafetlerini giymiyorsan atacam'aa ona göre sonra nerde deme ajsdjasjjajsjs
Bi kibrite bakar…yakın gitsin
ciddi misin ?