Hayırlı Bir Kısmet Arayanlar, İş Bulmak İsteyenler Toplaşın! 23 Nisan'da Büyükada'ya Dilek Tutmaya Gidiyoruz
Hayırlı bir kısmet mi arıyorsunuz, dolgun maaşlı bir işe mi ihtiyacınız var, ya da acil şifa istediğiniz biri? Toplaşın, 23 Nisan'da Büyükada'daki Aya Yorgi Kilisesi'ne gidiyoruz. Bu yıl tüm dileklerimiz gerçek olsun inşallah...
Her yıl 23 Nisan'da Büyükada'daki Aya Yorgi Kilisesi ziyaretçi akınına uğruyor. Çünkü burada o gün dilenen tüm dileklerin gerçek olduğuna inanılıyor. Peki nedir bu Aya Yorgi'nin tılsımı?
Aya Yorgi Adını M.S. 3. yüzyılda Hıristiyan inancından dolayı öldürülen Kapadokyalı Aziz Georgios’tan (Aya Yorgos-Aya Yorgi) alıyor.
23 Nisan’da kutlanan Aya Yorgi günü aynı zamanda bir bahar etkinliğidir ve bu şekli ile Anadolu’da da kutlanmıştır. Miladi olarak 6 Mayıs’ta kutlanan Hıdrellez (Hızır-İlyas) Rumi takvimde 23 Nisan’a denk gelir. Yani Hıdrellez ile Aya Yorgi yortusu bir ve aynı şeydir. Burada bir not düşmek gerekiyor: İspanya’da Sevgililer Günü 23 Nisan’dır ve SanktJordi yortusu ile birlikte kutlanır.
Ortodoks'ların gözbebeği olan kilise adanın en güzel yerinde konumlanmış durumda. Büyükada’nın göğe en yakın noktalarından biri olan Yüce Tepe'de. Adaya indiğinizde ise bu tepeye çıkmak büyük bir azap.
204 metre yükseklikteki Yüce Tepe’deki Aya Yorgi Kilisesi, nam-ı diğer Agios Georgios Rum Ortodoks Manastırı 1751’de yapıldı.
İşte bütün olay da burada başlıyor zaten. 'Azap Yokuşu' denen bu yolu çıkmak yüzyıllar öncesinden gelen bir efsaneye dayanıyor.
Rivayet odur ki Aya Yorgi, bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu tırmanmasını, minik çan, çıngırak sesleri duyduğu yerde durup kazmasını söylemiş.
Çoban bu rüyayı 3 gün üst üste görünce Aziz Aya Yorgi’nin kendisine dediklerini harfiyen uygulamış ve toprağın altından bugün halihazırda kilisede de sergilenmekte olan bu ikona ve kutsal cisimleri çıkarmış.
İşte o gün bugündür farklı kültürlerden pek çok insan, dileklerinin gerçekleşmesi için her yıl buraya gelip çobanın ritüellerini gerçekleştiriyorlar.
Peki nedir bu ritüeller, nasıl dilek tutup dua edeceğiz? Öncelikle Ada'ya indiğinizde pek çok mum, makara satılan tezgahlar göreceksiniz. Dileğiniz ne ise ona göre bir seçim yapmanız gerekiyor.
Mesela kırmızı ip aşk için, beyaz ip sağlık ve huzur arayanlara. Turuncu mum okulda başarılı olmanızı sağlıyor, mavi mum yakarsanız da kariyer basamaklarını üçer-beşer tırmanıyorsunuz.
Yine kırmızı mum sayesinde aradığınız aşkı buluyorsunuz. Hastalıklara şifa arayanlar beyaz, bebek sahibi olmak isteyenler ise mor renkli mumları seçiyor.
Bunlardan birini seçtikten sonra başlıyorsunuz büyük 'Azap Yokuşu'nu tırmanmaya. Yalnız tırmanma esnasında hiç konuşmak yok.
İnanışa göre, iskeleden kiliseye doğru elinde ip makarası ile hiç konuşmadan ve arkasına bakmadan (bazı inanışlara göre çıplak ayakla) yürüyen kişinin dileği gerçekleşiyor. Çoban muhtemelen yoksulluktan çıplak ayakla yürümeye başlamış ve yine muhtemelen yalnız olduğu için konuşmadan kilise yolunu tırmanmış.
Makara seçtiyseniz eğer işiniz daha da zorlaşıyor. Çünkü dileğinizin gerçekleşmesi için ipin kopmaması gerekiyor. Onca yolu o ip kopmadan çıkmak gerçekten peygamber sabrı isteyen bir iş.
Üstelik o gün o kadar kalabalık ki. Neredeyse izdiham yaşanıyor. Bir de konuşmadan bu yola tırmanmaya çalışınca tabii oldukça eğlenceli manzaralar ortaya çıkıyor :)
Eğer bunlar size ticari geldiyse hiçbir şey almayıp kiliseye gidip dua edin. Burada kiliseye bağışta bulunup ufak ikonalardan alabilirsiniz. İçiniz rahat olsun bu bağışlar yardıma muhtaç olan insanlara gidiyor.
Son olarak da şöyle bir ritüelimiz var. Dileğinizi tuttunuz ve diyelim ki bir süre sonra gerçekleşti. Gerçekleştikten sonra yeniden kiliseye gelip aldığınız şeyi tekrar kiliseye bırakmanız gerekiyor. Ya da bağışta bulunuyorsunuz.
Şeker, zeytinyağı, lokum gibi pek çok şeyi kiliseye hediye edebilirsiniz.
Dilekler dilendi, 'Ya nasip' dendi. Şimdi ne yapıyorsunuz? Başlıyorsunuz Büyükada'nın tadını çıkarmaya. Önce kiliseden manzaraya şööööyle bir bakın. Doğayla bir baş başa kalın, içiniz açılsın.
Hatta oradaki Yücetepe Kır Gazinosu'nda soluklanıp bir çay için. Bu muhteşem manzara çektiğiniz o yokuş çilesine değecek.
Büyükada trafiğe kapalı biliyorsunuz. Yapılacak en güzel şeylerden biri bisiklete binmek. Bisikletiniz yoksa üzülmeyin Ada'dan rahatlıkla kiralayabilirsiniz.
Büyük Tur Yolu ve Küçük Tur Yolu olmak üzere 2 tane rota var. Burada bisiklete binmek muazzam bir deneyim. Doğa ve oksijen resmen içinize işleyecek.
Adayı gezerken etrafınızda bakmaya doyamayacağınız görkemli konaklar göreceksiniz. Onların zevkine dalın.
Con Paşa Köşkü, İzzet Paşa Köşkü, Reşat Nuri Güntekin Köşkü, Kuyumcuyan Köşkü hepsi sizi bekliyor...
Eeeee o kadar yol teptiniz yoruldunuz, biraz dinlenin. Adaya özel güzel bir Prinkipos dondurması yiyin.
Hatta o yokuştan sonra kan şekeriniz de düşmüş olabilir. Buradan İzmir lokmasının tadına bakmadan asla dönmeyin, çok lezzetli.
Akşam yemeğine kalmak isterseniz eğer taze deniz ürünlerinin tadına bakabileceğiniz Rum meyhanelerinden birine gidip felekten bir gün çalın.
Eğer burada gecelemek de çok hoş olur derseniz harika butik otellerden birini tercih edin. Bu köşklerde misafir olarak ağırlanmak benzersiz bir deneyim.
Kaynak: Sergüzeşt Otel
Ada diyince akla ilk gelen şeylerden biri de fayton. Ama faytona binmeyin.
Atlar ölmesin :(
'Büyükada'da Atlı Faytonlar Yerine Elektrikli Faytonlar Kullanılsın'
Yorum Yazın