Harakiri ile Sonuçlandı: Sahte Belgeler ile Halkın Kandırıldığı Utanç Dolu Sözde Bilimsel Çalışma
2014 yılında bilim dünyasında adından çok söz ettirecek bir çalışma gerçekleştirildi (ya da gerçekleştirildiğini sandık). Yetenekli bilim insanı Haruko Obokata ile ekibinin imza attığı çalışmanın karanlık yüzü çok geçmeden ortaya çıktı. Anlattık... 👇
30 Ocak 2014 yılında ünlü akademik dergi Nature'da bilim dünyasında ses getiren bir çalışma yayımlandı.
Bu bilimsel çalışma güzel olduğu kadar yetenekli olduğu düşünülen Haruko Obokata ile ekibine aitti.
Çalışmada normal vücut hücrelerini herhangi bir genetik müdahalede bulunmadan bir takım çevresel koşulları değiştirerek kök hücrelere dönüştürdüklerini duyurdular.
Bu gelişme STAP, yani kök hücrelere dönüşümü tetiklenmiş hücreler olarak anılmaya başlandı ve büyük heyecan yarattı.
Özellikle de kök hücre araştırmacıları arasında ve ülkesinin başarısıyla sevinen Japonya için...
Bunun 2 yıl öncesinde de yine uyarılmış kök hücreler (IPSC) keşfini yaparak en önemli bilim insanları arasında yer almaya hak kazanan ve Nobel ödülüne layık görülen Shinya Yamanaka'dan sonra, bu Japonya için bir başka gururdu.
Vücutta tüm doku ve organların yapısını oluşturan hücreler olan kök hücreler, vücutta ihtiyaç duyulan her bölgede yer alır.
Bu yüzden bu yeni keşfe gelen ilgi fazlasıyla yoğundu: Dünya üzerindeki birçok araştırmacı derhal aynı tekniği gerçekleştirmek için sabırsızlanıyordu.
İşler bu noktadan sonra değişmeye başladı...
Hiçbir laboratuvar bir türlü Obokata ve ekibinin bu çalışmasını tekrarlamayı başaramadı. Gözler Japonya'nın büyük bilimsel çalışma kuruluşu RIKEN'e çevrildi.
Çünkü bunun tek bir açıklaması olabilirdi: Ya araştırmacıların bilmediği bir detay vardı ya da söz konusu çalışma ve sonuçları sahteydi.
Tokyo’da bir araya gelen RIKEN soruşturma kurulu, Obokata’nın deney figürlerini tam anlamıyla yansıtmadığını ve belgelerde yanıltıcı unsurların olduğunu açıkladı.
STAP hücrelerinin gerçekte olup olmadığı hususunda ise bir açıklama yapmadılar... Obokata ise soruşturma kurulundan gelen raporu bir süre kabul etmemekte diretti.
Yaptığı deneylerin doğruluğunu ispatlamaya çalışsa da başaramadı ve Temmuz 2014’te yayımladıkları kaldırıldı.
RIKEN yetkilileri ise araştırma etiğinin yanı sıra, evrensel değerler bakımından da büyük hüsrana uğradıklarını açıkladı.
Bir süre sonra tartışmalar yavaş yavaş azaldı ancak 6 Ağustos 2014 sabahı Japonya şoke edici bir haber ile uyandı.
Çalışmanın yayınında üçüncü sırada ismi yer alan ve Japonya'nın en önemli organ gelişimi ve kök hücre uzmanlarından biri olan Dr. Yoshiki Sasai'nin cesedi bulundu.
Cesedi RIKEN'in kampüsünde ağaca asılmış bir şekilde 5 Ağustos 2014 yılı akşamında bulundu...
Yapılan tüm araştırmalar ve bulgular bunun bir intihar olduğunu gösteriyordu.
Dr. Sasai bıraktığı notta, çalışmasının ardından yaşananlar yüzünden medyadan gördüğü yoğun baskı sebebiyle psikolojik olarak zor zamandan geçtiğini belirtmişti.
Bilim dünyasına yön verecek bir çalışma ile başlayan hikaye, bir bilim insanının harakirisi ile trajik bir şekilde son buldu.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun...
Yorum Yazın
Ah be hocam yanlış ülkede doğmuşsun. Burada olsan hem yaşar hem de YÖK başkanı olurdun.
Veya tübitak da olabilir.. çok seçenek var yökle sınırlı kalmayalım pliiz
Kadın kendini asmış bu harakiri değil ki! Harakiri karnı yararak yapılan başka bir intihar yöntemi. Ölmesi üzücü de olsa yalancılıkla suçlanıp onursuzca yaşa... Devamını Gör
kadın değil, ekipteki başka bi adam asmış kendini. her zamanki gibi yarım yamalak anttıkları bi hikaye olduğu için karıştırılması normal. ayrıca intihar mı o... Devamını Gör
Arkadaşlar hikayeyi daha iyi anlayabilmeniz adına eksikleri veriyim: İçerikte boy boy fotoları olan kadın Haruko Obokata ve hala hayatta. Dr. Yoshiki Sasai i... Devamını Gör