'Bu İnsanlık Dışı Saldırıyı Gerçekleştirenler Herhangi Bir Dine Mensup Olamaz'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Paris'teki terör saldırılarına ilişkin açıklamasında, 'Bizler Allah’ın barış mesajına, bu çağrıyı insanlığa ulaştıran rehberler olarak bütün peygamberlere, Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya ve Hz. Muhammed’e inanan insanlarız. Bu insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ve herkesin göreceği kadar açık bir biçimde onları maşa olarak kullananların ne Allah’a saygısı, ne herhangi bir topluluğa bağlılığı ve ne de herhangi bir dine mensubiyeti olabilir' dedi.

Mehmet Görmez, ‘Kimlik, Temsil, Hafıza’ temasıyla Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi ile SETA Vakfı işbirliğiyle düzenlenen Gençlik Forumu’nun açılış programına katıldı. 

Forumun açış konuşmasını yapan Görmez, Paris saldırılarına ilişkin “Bu coğrafyada hemen hergün yaşadığımız dehşetin, vahşetin bir benzerini bu gece insanlık Paris’te yaşadı. Bu saldırılar, sadece Fransa’ya, Avrupa’ya, batıya karşı işlenmiş bir saldırı değildir; barışı değer olarak kabul eden bütün insanlığa karşı işlenmiş saldırılardır. Barışı asli değer olarak yücelten bir dinin mensubu bir Müslüman olarak ve Türkiye’de din hizmetlerinden sorumlu Diyanet İşleri Başkanı olarak derin bir üzüntü içinde olduğumu ifade etmek isterim. Her şeyden önce saldırıları şiddetle kınıyor, başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını paylaşıyorum. Bütün insanlığı yüce Rabbimizin bu tür kötülüklerden koruması için dua ediyorum” ifadelerini kullandı.

Söz konusu saldırıları gerçekleştirenler için ‘Ne herhangi bir topluluğa bağlılığı ne de herhangi bir dine mensubiyeti olabilir’ diyen Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bizler Allah’ın barış mesajına, bu çağrıyı insanlığa ulaştıran rehberler olarak bütün peygamberlere, Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya ve Hz. Muhammed’e inanan insanlarız. Bu insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ve herkesin göreceği kadar açık bir biçimde onları maşa olarak kullananların ne Allah’a saygısı, ne herhangi bir topluluğa bağlılığı ve ne de herhangi bir dine mensubiyeti olabilir. Süfli emelleri ancak tedhişle ve vahşetle gerçekleştirmeye terör şebekelerini ikna etmiş bütün paradigmalar üzerinde bütün insanlığı yeniden düşünmeye ve acil önlemler almaya davet ediyorum. Bu tür vahşet ve tedhiş emelleri üzerinden insanlığa rahmet getiren bir dinin, bir peygamberin ve o dine mensup olan insanların itibarsızlaştırılması da en az işlenen bütün bu vahşetler kadar ağırdır.”

DHA